︵‿︵‿୨≫∘❀♡❀∘≪୧‿︵‿︵
Archonların arasından en güçsüzü sendin, bir gün Archonlar arasından bir savaş çıktı savaş git gide büyüyor ve resmen senin üzerinde savaşıyorlardı.
Gözün tek kişiyi aradı, Morax. Zar zor gözlerini açıp onu bulmaya çalıştın fakat hiçbir yerde onu göremiyordun.
Archonlardan biri sana fazlasıyla zarar verdi, sen kendine ait olup yönettiğin ülkene dönerken bir tanesi arkandan bağırdı,"Peşinden gitmeyin, yarına ölür zaten!"
Ağlayarak ülkene döndün, dağlara vardığında ayağını kaldırdın fakat tekrardan yere basacak gücü bulamadın karlı dağların üstüne yığıldın. Kimsenin yardımına gelmeyeceğini biliyordun halkında pek buralara gelmezdi bu yüzden yerden kalkmaya yeltenmedin.
Yine de ümidin kırılmıştı ağlamak istiyordun fakat aldığın ağır yaralar buna engel oluyordu.
Güvendiğin, sığındığın tek kişi Morax seni kurtarmaya gelmemişti, ne zaman ne olursa olsun o seni kurtarırdı. Diğer Archonlar seni o kadar arasına almazdı yemek yediklerinde o upuzun masanın en sonuna kimsenin olmadığı yere oturtulurdun
Yanına gelip herkes yemek yerken tek çay içen kişi Morax'tı bu yüzden ona duyduğun saygı zamanla sevgiye dönüştü ve bu sevgi her geçen gün kuvvetleniyordu.Gözlerin yavaştan ağırlaşmaya başlıyordu kollarından destek alıp kendini kaldırmaya çalışıyordun fakat bunu başaramayacak kadar yorgundun. Tekrar kendini karlı dağlara bırakmışken gözlerin kapanıyordu.
Dudakların zar zor aralandı,"Ama ben de bir Archonum.. ben de bir Hükümdarım.. nasıl böylesine hasar alabildim.."
Güç bela kendinle konuşuyordun sesini kimsenin duymayacağından emindin.
Birden halkından birinin sesini duydun"Yardım edin! Efendimiz burada! Yalvarırım sesimi duyun!"
Adam bir yandan bağırıyor bir yandan da seni kaldırmaya çalışıyordu
Gözlerini güçlükle araladın başında birkaç insan toplanmış seni dağlardan indiriyorlardı hepsi ağlıyor ve sana bir şey olmaması için dua ediyorlardı.
Şehre ulaştığınızda herkes korku içinde sana bakıyor yardım edebilmek için ordan oraya koşuşturuyor küçük çocuklar ise ağlıyordu.
Bayılacak gibiydin sağ elin karnının üzerinde olan yaranın üzerindeydi daha fazla tutamayacak gibi hissettin ve kolunu serbest bıraktın kolun aşağıya doğru sallanmaya başladı
Seni taşıyan adam bir anda bağırmaya başladı"Efendim hayır! Ölmenize izin veremeyiz! Yalvarırım biraz daha dayanın az kaldı vardık!"
Etrafa bakmaya çalışıyordun fakat yapamadın vücudun sana ağır gelmeye başladı ve kendini bıraktın
"Ölsem ne olabilir ki?" Diye düşündün.
"Halkım... biricik halkım bensiz naparlar.."
Evet diğer Archonlar seni sevmiyordu fakat halkın sana tapıyordu onlar için her şey demektin, sarayından çıkıp şehre indiğinde herkes başında toplanır sana bir şeyler hediye ederlerdi.
Üstelikte çocuklar saçına çiçekler takmaya bayılırlardı ve onlarla oyun oynadığın için çok sevinirlerdi.
Sen bunları düşünürken bir yere bırakıldığını hissettin bakmak için gözlerini araladın başlarında doktorlar vardı ve bağırıyorlardı"Liyue! Liyue'ye gidin ve Efendi Morax'ı çağırın! Hızlı olun!"
Ağzını güçlükle açtın her bir kelime boğazını acıtıyordu
"Bağırmayın..ben.. kendi kendime hallederim.."
Halledemezdin bunu kendinde çok net biliyordun fakat yaşananlardan sonra Morax'a olan güvenin zedelenmiş gibiydi
Güçlükle insanların dışarı çıkmasını istedin herkes dışarı çıkınca kollarından destek alarak yattığın yerde doğruldun
"Kahretsin.."
"Büyü kullanmayalı uzun zaman olmuştu"
︵‿︵‿୨≫∘❀♡❀∘≪୧‿︵‿︵
☘destek olursanız çok sevinirim, ilk bölüm diye biraz kısa yazdım umarım hoşunuza gider.
Başka hikâye yazmamı istediğiniz karakter olursa yorumlarda belirtin lütfen.☘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı Vücut, Tanıdık Gözler
ActionEn güçsüz Hükümdar sen miydin, Yoksa en güçlü olup farkında olmayan mı? -Morax x Y/N(femreader) Kapaktaki çizim bizzat bana ait, hikâyeme özel çizdim. hikâyeyi okurken "ben böyle değilim" demeyin lütfen temsili bir görüntü ile tasarladım.