Toplantı

425 38 47
                                    

Genç çocuk gözlerini yağmurlu bir güne açmıştı. Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor,adeta toprağı dövüyordu. Ara sıra şimşek çakıyordu. Genç çocuk kollarını iki yana açtı ve uzunca esnedi. Çok yorgundu.

Genç çocuk bir inşaat şirketinde stajyerlik yapıyordu. Üniversiteden mezun olalı henüz bir yıl olmuştu. Bölümünü birincilikle bitirmişti. Günümüz şartlarından dolayı iş bulması pek kolay olmadı. Ama pes etmedi. Birçok şirkete iş başvurusunda bulundu. Ama iş tecrübesi olmadığı için başvuruları her seferinde reddedilmişti.

En son başvuruda bulunduğu şirket başvurusunu kabul etmişti. Uluslararası bir şirketti ve çok prestijliydi. Sadece Türkiye'de iş yapmıyordu. İtalyan ortakları vardı. Alkım'ın başvurusu da bu yüzden kabul edilmişti ya zaten.

Alkım'ın İngilizce ve İtalyanca'sı çok iyiydi. Bu da ona avantaj sağladı. Henüz 22 yaşında genç bir mimardı. Hayali ise ünlü bir mimar olmaktı. Birbirinden güzel evler tasarlamak istiyordu.

Daldığı düşüncelerden çıkıp saate baktı. Saat 8 di. Uyuya kalmıştı. Aniden yataktan doğruldu. Saat 9'da toplantı vardı. Dün akşam patronundan mesaj gelmişti.

Hemen yataktan kalktı. Alelacele giyinmeye başladı. Üzerine beyaz bir sweatshirt , altına ise bej rengi bir kot giyindi. Allah'tan şirket de takım elbise giyme zorunluluğu yoktu. Hemen parfümünden birkaç fıs sıktı. Kolyesini ve birkaç yüzüğünü taktı. Lacivert trençkotunu giyindi. Botlarını da giyinip, bilgisayar çantasını sırtına taktı. Vestiyer de bulunan kitap poşetini de alıp evden çıktı.

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.katta oturduğu için asansöre binme gereği duymadan merdivenlere yöneldi. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.

Evi şirkete 30 dakikalık mesafedeydi aslında. Ama bugün geç kalmıştı. Gözleri yoldan geçen taksilere takıldı. Ama hiçbiri onun el işaretini umursayıp durmadı. Koşmaya başladı. Toplantıya geç kalamazdı. Bu toplandı önemliydi çünkü şirketin İtalyan ortağı da toplantı da yer alacaktı.

Aradan birkaç dakika geçti ama o hala koşuyordu. Koşmaya devam ederken bir anda ayağı kaydı ve yere düştü. Elinde ki poşette bulunan kitaplar yere saçıldı. Oysa bu kitapları kütüphaneden almıştı ve bugün teslim etmesi gerekiyordu.

Sinirle oflayıp yanaklarını şişirdi. Kızarmış ve şiş yanakları ile tam bir sincaba benziyordu ama farkında değildi. Acele ile kitaplarını toplayıp koşmaya devam etti.

Sonunda şirkete gelebilmişti ama 10 dakika gecikmişti. Hemen asansöre ilerleyip 15. katın düğmesine bastı. Bu katta toplantı salonu bulunuyordu. Asansör yukarı çıkarken Alkım aynaya baktı. Sırılsıklam olmuştu. Yağmurda koşarsa olacağı buydu. Eli ile ıslak saçlarına şekil verdi.

Asansör 15. katta durunca hemen indi. Koşarak toplantı salonuna doğru gitti. Kapıyı çalmadan içeri daldı. Bütün gözler Alkım'a dönmüştü. Herkes şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Alkım bu yaptığından çok utandı. Utançtan yanakları kızardı. Ne diyeceğini bilemedi.

Türk Lokumu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin