꧁Senden Başka꧂

Eglendik... Ama ders bitmisti ne ara bitmisti ki? Neyse çantami aldim, kitaplarimi aldim, bütün esyalarimi aldim. Ögretmenler odasina girdim ve içerisi full süs ile dolu!

-Min-ji!! Sen neden gelmedinn?!
-Dersteydim
-Bugün ders yok! Ögretmenler günü ya!
-Ne demek ders yok!? O zaman ben eve gidiyorum
-Yardin etmeyecek misin?
-Yorgunum gitmek istiyorum
-Seni bırakiyim mi?
-Gerek yok arabam var
-Min-ji gelsene bi

Yewa elimi tuttu ve bahçeye getirdi.

-Hayirdir aranizda noluyor?
-Hiç birsey
-Yok canim vence aranizda bir ilişki varr demii?!
-Yok dedim Yewaa!
-Tamam ama bence var
-Zaten sevgili degiliz olsakta ne bilim nasil yaşayabilirdik
-Eger sevgili olursaniz kimseye söylemeyin sadece bana ve Ha-ra'ya söyle
-Neden kimseye söylemeyecez
-Cünkü cildirirlar, haverlere cikarsin sonucta sende ünlüsün!
-Dogru.. tamam ben gidiyorum
-Bende geliyim mi? Ha-ra'yi görmeyi gideriz?!
-Hmm, iyi fikir

Yewa benimle geldi. Arabaya bindik ve Ha-ra'nin calistigi kafeye gidiyorduk.

-Araban guzelmis kac won verdin bu arabaya?
-Bunu ben almadim, Nam-ju aldi
-O pisligin adini unut! Onu duymak istemiyorum! Ünlü olmayi haketmiyor ve o suan napiyor acaba?
-Hapishanede sanirim
-Demi yaklasik 2 ay falan oldu galiba
-Evet...

10 dakika sonra

Ha-ra'nin calistigi kafeye geldik. Kafenin ismi "Seoul Coffee". İceriye girdik

-Hoşgel- Aa Yewa! Min-ji!
-Hosbulduk canim uzun zamandir görüsmüyorduk!
-Valla cidden görüsmüyorduk, yaklasik 7 ay falan mi ne bilim ama seni gördügüme sevindim! Nerelerdeydin sen?
-Min-ji'yle ayni okulda calisiyoruz
-Aa, Star High School demi?
-Evet!
-Tamam, birbirinizi gördünüz ne güzel! Knk Americano alabilir miyiz?
-Tamam benimde vaktim var bende geliyim
-Tamam

3 kisilik masa bulduk ve Yewayla oturduk. Ben telefonumdan instagram'a bakiyordum, o ise TikTok'a bakiyordu. Yewa tam bir TikTok bagimlisi. Sari saclari, Kahverengi gözleri... O cok güzel bir kizdi. Ben ise Kahverengi saclarim, siyah gözlerim... Ama o daha güzeldi!

-Ben geldim!
-Saol canim
-Americano cidden lezzetliymis!
-Demi
-Oha, cidden güzel!
-İlk defa bakmis gibisiniz!
-Yeni calisiyorsun ya
-Aa! İnstagram'da gezerken eski okulumuzdaki foto degil mi?
-Aa evet.. Ücümüz hep erkekleri kovaliyorduk...
-Evet 2 tane erkek vardi ve bende birinden hoslaniyordum...
-Aa! Ha-ra hatirladin mi? Yewa birinden hoslaniyordu!
-Niye ben hatirlamiyorum?
-Hani hoslandigim kisi Kang Seop'tu!
-Lan bende ondan hoslaniyordum!

Arkadaki kisi seslendi

-BENDE ONDAN HOSLANİYORDUM!

Arkamizdan seslenen kisi eski sinif arkadasimiz hatta zorba bir kizdi... Adi ise Song Yu-hee'di.

-(üçümüz) SONG YU-HEE?!
-Yewa? Ha-ra? Min-ji? Ne isiniz var burda?

Yu-hee tam bir gicikti, zorbaydi, pick meydi. Onu hic sevmiyordum

-Yu-heecim burasi benim calistigim yer, senin burda ne isin var?!
-Ama cok ayip oluyor! Sen müsterinle böyle mi karsilasiyorsun kivircikcik?

Ha-ra kivircik sacli oldugu icin Yu-hee onla dalga geciyordu ve ona kivircikcik diyordu.

-Kes sunu Yu-hee!
-Min-ji! Görüsmeyeli yillar olmus hayirdir?!

Bana yaklasti ve sacima dokundu

-Dokunma!
-Yapmami ister misin?
-Cidden hic degismemissin...

Hâlâ zorbaydi. Sacimi cekti ve kavga etmeye basladik.

-Min-ji! Yu-hee! Sakin olun!!
-Hey!

Kafedeki herkes bizi izliyordu ve kafenin kurucusu geldi.

-Yeter! Akilli olmayacaksaniz, defolun burdan!
-İlk o başlatti kavgayi!
-Ne?! Sende benim sacimi cektin! Yani sen başlattin!

Tekrar kavga etmeye başladik

-Benim sacimi cekme!!
-Kavgayi baslatan sendin!!
-Yapma!!
-Sen sus bi!
-HEY!

Birisi yüksek sesle bagirdi. Ona baktik ve gercekten gozlerimize inanamadik. Bilin bakalim kim geldi...

-Bi sakin olun!
-Oglum sen git ben uyaririm

Ne? Kafenin kurucusunun oglu mu? Ha-ra'nin nasil haberi yok?!

-Merak etme baba ben hallederim
-Ama oglum
-Onlar benim eski sinif arkadaslarim, ben hallederim

Yanimiza yaklasti...

-Selam, kizlar! Beni hatirladiniz mi? Ben Kang Seop!

İnanamıyorum, gercekten o Kang Seop'tu. Daha da yakisikli olmus. Hemde cok...

-Seopcumm! Bu kizlar beni dövdü!!

Yu-hee tam bir zorba ya! Şu yalanlara bak! Ama eminim Seop ona inanmayacakti cünkü o da Yu-hee'yi sevmiyordu.

-Yu-hee yeter! Sen tam bir zorbasin! Bi yaptiklarina bak! Arkadaslarima bile zorbalik yaptin!
-Ama Seop...
-Yeter! Senden hoslanmiyorum! Anlasildi mi?

Yu-hee küsmüs gibi görünüyordu ve kafeden cikti. Biz ise sakince masaya oturduk ve Seop bizimle oturdu.

-Yillardir görüsemiyoruz. Nasilsiniz?
-İ-İyiyiz
-Ha-ra? Titreme oldu sanki?
-Sey, Seop o birisini uzun zamandir gormeyince deyistini goruyor. O yuzden titreme olarak basliyor.
-Hee, anladim. Yewa sen nasilsin?
-İyiyim sen?
-Bende. Min-ji sen nasilsin?
-Bende şükür, iyiyi-

Bir anda basim döndü. Gözüm karardi. Basim agramaya basladi.

-Ah..
-Knk iyi misin?!
-İyiyim... Sadece eve gitcem
-Seni birakiyim mi?
-Arabam var
-Ama basin dönmedi mi?
-Bencede Seop seni biraksin
-Hadi gel gidelim..

Hâlâ basim dönüyordu ve agriyordu. Arabaya bindik. Bu sefer arabami o sürüyordu.

5 dakika sonra

Hâlâ arabadayiz. Eve gelmeme 6 dakika falan vardi. Kafe, evime uzakti.
Sonunda evime geldik ama kapinin önünde birisi vardi... O kisi ise Joo-won'du. Ne isi vardi?

-Kemerini cikariyim
-Sey, gerek yok...

Joo-won arkasina döndü ve Seop'un benim kemerimi cikardigi gördü...

(Abarttim sanki ama umarim begenmissinizdir)