"...Ve gün doğdu turuncu peleriniyle güneşin ardından."
-Vay be yazdığın şiir harikaymış.
-Teşekkürler ama hala eksik, yani bir türlü ikinci kıtayı yazamıyorum. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım içime sinen bir devam kıtası gelmiyor.
Aleyna defterini kapayıp bir tarafa koydu, şiirini okurken yaşadığı hafif çekingenlik ve utanma gözlerine yansımışken özensizce baktığı defterden bakışlarını pencereden dışarı kaydırdı.
-Bunu o gün uyuyamadığım gecenin sabahında yazmıştım.
Bora Aleyna'nın baktığı tarafa bakınca, hayatımızda kaçırmak istemeyeceğimiz ve anı yaşamamızı hatırlatan o eşsiz manzaralardan birini gördü. Şiirdekinin aksine güneş batıyordu ve bu sefer, güneşin turuncu pelerini semada yayılmaya başladı bir daha.
Melis bir anda koridorun başında belirdi, hızlı adımlarla Aleyna ve Boraya yaklaştı.
-Yine buradasınız ha! Beni çağırmadınız ayıp cidden! Burayı size ben gösterdim!
Akademinin büyük camlı koridorlarından birindelerdi, devasa binanın özellikle bu bölümünde pek öğrenci bulunmazdı, ondan dolayı spesifik olarak bu camın önü özel bir muhabbet noktası görevi görüyordu. Bora buraya sık uğrar olmuştu.
-Üzgünüz Melis ama şiir muhabbetleri seni sıktığından çağırmadık. Yoksa her zaman yanımızda yerin var.
Aleyna Boraya onaylamazcasına baktı.
-Çok ani gelişti, burada kafa dinleyecekken Borayı gördüm, sohbete başladık. Bu arada sen neden bizi arıyordun bir şey mi oldu?
Daha ne olsun dedi Melis. Mektuplar geldi! Hatta Boraya 2 mektup bir kutu geldi!
-Sen ciddi misin? Alim yine kazak yollamış olmalı!
Melis önden grubu çekiştire çekiştire heyecanla giderken Bora ve Aleynanın hiç acelesi yok gibiydi, onlar daha çok anın tadını çıkarmaya çalışıyordu. Bahçeye çıkıp biraz ilerlediler, erkek ve kızların bloklarını ayıran dev Atatürk heykelinin önünde durdular. Atanın bir elinde göğsüne bastırdığı kitap varken öbür elide ileriye doğrultulmuş bir kılıç vardı. Kız bloğuna doğru olan tarafta bir kız, diğer tarafta ise bir oğlan çocuğu ataya eşlik ediyordu. Yolları tam burada ayrıldı, Bora yurduna giderken Melis sanki Bora duyabilecekmişte duymaması gerekiyormuş gibi bir edayla fısıldadı.
-Bora hoş çocuk çok yakışıyorsunuz! Ben anlamadım nasıl bu kadar zaman hala arkadaş kalabildiniz, ben senin yerinde olsam ikinci hafta çıkardım valla!
-Saçmalama Melis! Bora arkadaşım, ayrıca öyle özel meseleler seni alakadar etmez haddini aşma!
Melis bozulduğundan odaya gidene kadar ağzını açamadı. Mektuplar ufak odanın tam ortasında bulunan şömine önündeki masanın üzerindeydi. Bir meyve kasesinin içinde duruyordu. Masaya 3 ufak koltuk eşlik ediyordu. Perdeler kapalıydı, ondan dolayı zaten küçük ve basık renkte duvarlara sahip oda ışık olmadığından daha bir boğuktu.
-Kim koyuyor şu mektupları meyve kasesine amına koyayım?
-Bilmiyorum Deniz koymuştur herhalde, girişteki masada durmasından iyidir.
-Ben masadan girer girmez almak istiyorum belki! Her boku elleyip durmasın oda canımı sıkıyor artık; rujlarımı kullanır, mektubumu eller, bir bitmedi arkadaş ya! Odayı düzenli istiyorsa önce temizleyecek onun yüzünden bok işinde yaşıyoruz!
-Tamam Aleyna haklısında böyle sinirlenme kavga etmeyin bak uyarı yersiniz! Gerek yok konuşurum hallederiz ne olacak!
Aleyna mektuba yöneldi, bordo renkli mühre sahip mektubu diğer üçünün içinden çekip aldı. Önlü arkalı yokladıktan sonra mührü açıp okumaya başladı.
"Sevgili kızım" kısmına baktıktan sonra en aşağıda gönderenin babası olduğunu okuduğunu fark eder etmez devamını okumadan kapayıp zarfa koydu ve komidinin alt çekmecesindeki defterlerinin altına gelişi güzel yerleştirdi.
-Babandan mı? Bunuda okumayacaksın sanırım ha Aleyna?
-Hayır
-Nasıl yani okuyacak mısın okumayacak mısın?
Aleyna iç çekip perdelere yöneldi.
-Duvarlar üzerime üzerime geliyor bari sen darlama Melis!
Perdeleri aralayıp dışarı yalandan bakış attıktan sonra sanki ağır bir paravan açıyormuşçasına bütün gücüyle perdeleri araladı. Işık bir anda odaya doldu. Böyle daha iyi!
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak element
Jugendliteratur4 element hayal edin, doğanın dengesini bunlar koruyor. Element akademisindeki meraklı öğrenci Melis, bir gün müdürün odasında bir rapora denk gelir. Raporun üzerinde bir cümle yazmaktadır: "YASAK ELEMENT RAPORU" Melis raporu kaçırır ve bundan Ale...