Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho, baskın, takım elbiseli görünüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jisung, pasif (her ficimde noeasy era olarak hayal etmezsem öluyormuşum)
Peçetesi ile ağzını sildikten sonra gülümsedi karşısındaki sevgilisine Minho.
Üzerine giydiği kırmızı saten gömlek ile sevgilisi de ona gülümsemeye çalıştı, ağzı doluyken zor oluyordu tabii.
Lokmasını yutmasını bekledi Minho sevgilisine her zaman attığı hayran bakışları ile. Jisung bu bakışlar altında utanacak gibi olsa da yanlızca gözlerini kaçırmış ve ağzındakileri yutup konuşmaya odaklanmıştı sadece.
"Doydun mu Linom?" "Hayır, doymak istemiyorum" "O da ne demek şimdi?"
Sırıtarak bakıyordu karşısındaki Jisunga, anlamamazlıktan geldiği çok belliydi.
"Ne demek olduğunu çok iyi biliyorsun bence."
Gözleri buluştuğunda sırıtmayı devam ettirerek önündeki şaraba uzandı, kırmızı sıvı boğazından aşağı dökülürken farkındaydı sevgilisinin gözlerinin de üzerinde olduğundan.
Boş bardağı hızlıca masaya vurduğunda ona odaklanan Jisung irkildi, belli etmemeye çalışarak önündeki tabağa döndü hızlıca.
Bunu farketmesiyle keyifle konuştu Minho.
"Sen doydun mu sevgilim?" "Evet, başka bir şeye ihtiyacım yok."
"Ne demeye çalışıyorsun sen öyle?"
Yarım ağız sırıtarak baktıktan sonra Minhoya aynı şekilde uzandı önündeki kadehe; kendi hareketlerini taklit edince gülümsedi o da, hevesle izledi sevgilisinin kırmızı şarabı içişini.
Kırmızı sıvıdan bir yudum ağzının kenarından kayıp giderken elinin tersiyle sildi Jisung, şu anda ne kadar çekici durduğunun farkındaydı ve bunu kullanmaktan da gocunmayacaktı.
