kağıdı buruşturup buray'ın çantasının içine attım. Bugün ona açılıcam çok heyecanlıyım çünkü yaklaşık bir buçuk yıldır bu günü bekliyorum. Bütün derslerde süre saydım. Ona notta okul çıkışı parka gelmesini yazmıştım.
Ders bitti hemen kitaplarım çantama tıkıştırıp okuldan çıktım heyecandan kendime engel olamayıp koşmaya başladım.
O kadar stresliydim ki çantamın fermuarını kapatmadığımı fark etmemiştim. Aman neyse önemli değil, yolda kitaplarımın dökülmesini umursamadan koşuyordum.
Parka geldim nefes nefese kaldım ellerimi dizlerimin üstüne koyup eğildim.yavaşça etrafa bakmaya başladım. Salıncakta tanıdık bir silüet görmüştüm bu kişi buraydı. Ama tek değildi yanında bir kız vardı. Kızın yüzü görünmüyordu.
Yanlarına gitmemeye karar verdim ve salıncağın arkasındaki banka oturdum.
"Nasıl söylerim bilmiyorum, seni çok seviyorum. benimle cıkar mısın?"
Kanım donmuştu. Kız Buray'a çıkma teklifi etmişti ve şimdi bir cevap bekliyordu.
"Bende seni çok seviyorum ve evet, seninle çıkarım."
duyduklarım gözlerimin dolmasına sebep oldu. Ardı ardına gelen gözyaşlarımı durduramıyordum. daha fazla bu görüntüye seyirci kalmamak için gitmeye karar verdim.
Tam ayağa kalkacakken bir kız gördüm. 1.65 boylarında turuncu saçlı sevimli bir kızdı. Elinde düşürdüğüm kirli kitaplarım ve günlüğüm vardı. Hemen elinden alıp boğuk bir sesle "okudun mu?" Diye sordum.
"Biraz göz gezdirmiş olabilirim, ama senin olduğunu bilmiyordum, cidden"
Sonra tekrar sordu
"Şey özeline girmiş olabilir ama Buray için mi ağlıyorsun?"
Galiba okuması gerekenden daha çok şey okumuştu. kafamı parkta öpüşen buray ve kıza ceviridm. kızın sorusunu cevaplamadan "o kızı tanıyor musun" diye sordum.
"Evet. 12-E deki Ceylin, Buray'ı sevdiğini bilmiyordum."Kafamı tekrar kıza çevirdim. Şok olmuştum. Ceylin benim en yakın arkadaşımdı ve Buray'ı sevdiğimi biliyordu.
"Günlükte de adı geçiyordu" dedi kız
Kesinlikle okuması gerekenden fazla okumuştu aslında hiç okumaması gerekliydi.
"Okuduklarından kimseye bahsetme."
"Bahsedicek kimsem yok"
Ne yani hiç arkadaşı yok muydu. kafamı parkta gülüşen ikiliye çevirdim "sanırım artık benim de"
"Peki... arkadaş olmak ister misin?"
Ne diyebilirdim ki. Bilmesi gerekenden fazla şey biliyordu zaten.
"Sana güvenmeli miyim" dedim tereddüt ederek
"Ehh gününü okudum, zaten biliyorum her şeyi."
Haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buray'a oturabilir miyim?
Teen Fictioniki şizofrenin sınıfta sıkılıp siyah not defterine yazdığı sikindirik bi hikaye "Daha önce hiç buraya oturmuş muydun"