1. Bölüm

28 5 39
                                    

Maçta ölmüş ve ekibimin bağırmalarını dinliyorum.

"Esila adam karşında duruyor sıksana işte ne duruyorsun!"

"Ya bi dur işte bıçak atıcam vurmaya meraklıysan gel vur."

Esila oyunu sadece insanları sinir etmek için oynar ama zorlu maçlarda çok iyidir.

"Eren şu sevgiline bişeyde maçı kaybetmek istemiyorum ya!"

Erenin hayatı umursamadığını düşünüyoruz ekipçe çünkü tek amacı sabah akşam oyun oynamak.

Gerçekten maç kötü gidiyordu. Bitmesine 1 el kaldı ama zorlu olmadığı için rahattım seviyem düşmicekti.

"Ali çeneni kapa dikkatimi dağıtma."

Ail'de bestiem yani öyle denebilir biraz sinirli yapısı var ama yinede buda iyi.

"Bu oyunda düzgün oynayan yok mu Pınar bari sen ad- ölmüşsün sen."

Gerçekten bu çocuk salak.

Neyse bende Pınar 19 yaşındayım ve lise sondayım. Genelde üniversite okumam gerekirken arkadaşlarımla oyun oynuyorum. Yani ablam öyle diyor.

"Siz boş muhabbet yaparken ben öldüm yeni ruhunuz duyuyor."

Odamdaki kapı bir anda açıldı.

Mikrofonumu kapattım ve kapıya baktığımda ablam gelmişti.

Ablam Tuğçe ve bestiem gibi en yakın arkadaşım sayılır. Aramızda 10 ay var ve ablamla beraber sınıfta kalmıştık.

"Ne oldu?"

Odaya göz gezdirdi ve bana döndü.

"Ya çocuklar dışarı çağırıyor ama... gelcekmisin Ebru ve Deniz geliyor bide yeni gelen çocuk ve Buğra."

Bilgisayar ekranına öndüğümde oyun çoktan bitmişti.

Bilgisayarı kapattım ve kapıya baktığımda ablam gitmişti.

Gerçekten ne giysem yakışır ama bilmiyorum işte.

Dolabıma baktığımda hoşuma giden kıyafetleri aldım.

Kalpli koyu kırmızı tonlarında kolsuz crop ve altıma bol siyah pantolon almıştım.

Onları giydiğimde kırmızı glossumu sürdüm ve aynadan kendime baktım.

Aslında kendime aşık oluyorum yaa.

Bu yüz sadece bende varsaa çok özel biriyim.

Sadece 1 tane olan siyah bel çantamı taktım ve odamdan çıktım.

"Abla nerdesin!"

Kapıya gider gitmez ablamı gördüm.

Ablam saçlarına maşa yapmış 2 parmak diz üstü siyah elbise giymiş. Üstüne siyah croplu hırkasını giymiş ve altına çok güzel duran siyah diz altı topuklu botunu alm- benim botum o?!

"Benim botum o?"

"Hayır benim bu 38 numara."

"Bende aynı numarayı gi-"

"O zaman elbisemi ver."

"Aşkımm çok güzel olmuşsunn." Dedim ve sarıldım o elbiseyi hiç vercek değilim.

"Teşekkür ederim."

"Sana bişey sormak istiyorum."

Beraber asansöre binerken sohbet ediyorduk.

"Sor ne oldu?"

Asansöre bindik ve tuşa bastım.

(Yazardan not asklerim: karakteri esinlendiğim arkadaşım özür dilerim <3)

Oyun arkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin