Alarm sesi çaldı ve yine sabahın 05:00 inde uyanmak zorunda kaldım ama zaten gece 01:34 de yatmıştım. Neyse zaten alışığım bu şeylere hiç yatmadan günlerce durduğum zamanlarda var ama tek sorun buna rağmen sadece 3 buçuk saat uyuyabilmekte. Uyuyacaksam en az beş saat uyumalıyım! Milyonerim ve bütün eğitimlerimi aldım ama okula gitmek zorundayım. Niye mi? Kendim kaşındım okula gidecem diye! İyiki çantamı hazırlamışım. Dolaptan okul üstümü çıkardım ve ne göreyim! Bu ne lan kışın ortasında eteklemi gideceğim okula? O da değil ben hayatımda öldürseler bile etek veya elbise giymemki. Üstelik kış ayındayız Aralığın 15 i. Her neyse pantolon giyeceğim. Ama Allah'tan okul yakın yarım saatlik yol. Okul saat 07:30 da başlıyor daha çooook var. Mısır gevreği yiyeceğim ve giyinip yallah okula.
~Okul vakti~
Şükürler olsun okula geldim! One donduk bide etek giydireceklerdi nasıl dayanıyorsun acaba? Neyse Müdürün yanına gideyim. Odası heme bir üst katta dediler....Buldum. Okulmu labirent belli değil bu ne! Kapıyı tıklattım beş saniye geçti ses yok daldım içeri. Hoca bana bıkıyor ben hocaya. "Yeni öğrenci senmisin kızım?""Evet nerden anladınız?""Bizim öğrencilerde medeniyet yok direk dalıyorlar içeri ve sen etek yerine pantolon giymişsin."medeniyet... hee kapıyı çaldığım ve beş saniye beklediğim için. " Hocam ben etek giymeyi sevmiyorum ve malum hava soğuk çok çabuk hasta olduğum için yazın bile etek giymedim bide sınıfımı ve programı öğrenmek için geldim de söyler misiniz?" Müdür önündeki kağıtlara baktı ve "Tamam sen giymesende olur öğretmenkerin söylerse benim söylediğimi söylersin. Darkness Kılıç değilmi 10/F programında bu."dedi elindeki kağıdı uzatarak. Kağıdı aldım."Teşekkürler ederim hocam. Bide sınıf kaçıncı kattaydı acaba?""Üçüncü katta yani iki üst katta. Bir ihtiyacın olursa gel çekinme." Başımı salladım ve çıkıp sınıfa doğru çıktım. Zilin çalmasına daha beş dakka vardı sınıfa girdim. Haliyle herkes şaşkınlıkla bana baktı. En arkadaki sırada çanta yoktu. Ortaya "Ben yeni öğrenciyim sizin sınıfa geldim. Şu sıra boşmu?" Diye sordum. Neşeli bir kız gelerek "Hoş geldin. Evet o sıra boş ve ben Elif""Çifte teşekkürler ve ben Darkness tanıştığıma memnun oldum" dedim gülümseyerek. Kimseyle tanışmak istemiyordum ama bu kız çok tatlı ve cana yakındı. "Bende ve ismin çok güzelmiş anlamı ne?"yine bu soru"Karanlık" diye yanıtladım ve sıraya doğru yöneldim. Oturup çantamı yanıma koydum ve içinden kitabımı çıkardım programa baktım. İçerden bir çocuk ilk ders boş diye bağırınca çantamdan okumak için aldığım kitaplardan birini çıkardım ve kulağımdaki kulaklıktan şarkı açtım. Kitap şiir kitabıydı hep yaptığım gibi rastgele bir sayfa açtım ve bugünün nasıl geçeceğini kitaptan öğrenmek istedim. Arada bir tutardı hep yaptığım için. Ve gelen şiir en sevdiğim şiir olan ~ANLATAMIYORUM~ şiiriydi.
ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyarmısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilirmisiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?Bilmezdim şarkıların bukadar güzel,
Kelimelerinde kifayetsiz olduğunu;
Bu derde düşmeden önce.Bir yer var biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaştım, duya biliyorum;
Anlatamıyorum.Şair: Orhan Veli Kanık.
Bu şiiri okuduğum zaman hep daha fazla hayran kalıyorum. Kendimden bir parça görüyorum. Daha öncede birkaç kez çıktı ve o günlerde hep birilerine anlatamayacağım şeylerden dolayı ordan çıkıp başka bir yere gittim. Okulun ilk günü okuldan kaçmak istemiyorum hayır yeni bu okula kayıt oldum zaten. Şiir kitabımı çantama koyup başka bir kitap çıkardım. Neden bilmiyorum ama sınıfa girdiğimden beri hatta okula girdiğimden beri diğer arka sırada oturan çocukların bana bakıp güldüklerini görüyor ve işitiyorum. Çok sinir bozucu. Kaşlarımı çattım ve kafamı kaldırıp onlara baktım(ne bakıyon dercesine). Mesajı almış olacaklarki kafalarını çevirdiler. Kulaklığımdaki şarkı yine en sevdiğim şarkılardan biriydi. Hemsaye'nin Fısıltı adlı şarkısını dinliyordum (telif yemem inşallah (; hem şiirden hem şarkıdan) Kitabı okurken nedense birinin bana yaklaştığını hissettim. Nedense mi demeliyim yoksa kesinlikle mi? Kafamı kaldırıp baktığımda bu tanıdık yüzü görmeyi beklemiyordum. Kitabı ve şarkıyı kapattım ve oturması için çantamı kaldırıp masaya koydum. Oturduğunda "Uzun zaman oldu nasılsın Darkness ve benmi gerçek ismini açıklamalıyım yaksa senmi söylersin Siyah Panter""Ciddimisin o lakabı hayla nasıl unutmadın Peter yaksa Beyaz örümcekmi demeliyim" ikimizde kahkaha attığımızda sınıftakiler özelliklede bana bahan çocuklar ve Peter'e yiyecek gibi bakan kızlar. Peter ile aynı eğitimde tanıştık karate eğitiminde ikimizde siyah kuşak olduk ve eniyi arkadaş sırdaş kardeş ama üç yıldır birbirimizi görmemiştik. Karate eğitiminde birbirimize ben kedileri ve onun soyundan gelen hayvanları sevip özelliklerine sahip olduğum için bide pembe panteri çok sevdiğim için siyah panter oda örümcek adamı sevip ismine sahip olduğu için ve ciddi anlamda düz duvara tırmana bildiği için beyaz örümcek oldu beyaz olma nedeni ise ying yang sembolündeki o siyah ve beyaz birbirini tamamlayan bazı kişilere göre sevgililirde olan bize göre kardeş sevgisinde olan bağı temsil ediyordu. Öz kardeş değiliz ama kardeş gibiyiz. Bütün ders konuştuk güldük üzüldük sarıldık birbirimiz olmadan yaşadıklarımızı anlattık.....en sonunda nöbetçi öğrenci onu çağırdı annesi gelmiş birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacaklarmış diye.... ikinci ders ayrı bir sıkıcıydı. Matematik ve hoca çok sıkıcı anlatiıyor. Bide o tanışma faslı yokmu hep aynı sorular ismin soy ismin yaşın Anne baba adı işleri vb... annem ile babam olmadığı için şehir dışında beraber bir şirketin siyosu olduklarını ve ben istediğim için bu şehirde kaldığımı söyledim. Matematikle ilgili bütün soruları bildiğime rağmen hoca beni kendisi kaldırmadıkça cevap vermedim. Çünkü zeki olduğumu anlamalarını istemiyordum. Teneffüste sınıfta bunaldım için çıkacaktım ki kapıyı erkek öğrenciler kapattı ve üç kız öğrenci önüme geçti "Peter'i nerden tanıyorsun ve neden senin yanına geldi? Onu neyisin?" güldüm "Pardonda sana ne" diye sorduğumda yüzü sinirden kızardı ve üstüme yürüdü. En azından öyle sandı çünkü hem boyu benden kısaydı hemde ben hareket bile etmiyordum. Elini kaldırdı tam vuracakken tutup çevirdim ve belinde diğer eliyle birleştirip saçından tutup kendime çektip "Bana dokunmayan birdaha cüret edersen o etini ve boynunu kırarım!"Diye bağırdım. Yapmam sanıyordu ama yapardım. Onu ittim ve düştü o sırada arkadan bir kız "Pantolon giyip saçın açık dolaşıyorsun diye kendini havalı sanma." dedi "Rolleri karıştırdın galiba çünkü kendini havalı sanan ben değilim. Hem o bana bulaştı yani benlik bi durum yok topunuzda gelse benim canımı yakamazsınız" arkamdan bir sen gelince ne olduğunu anladım ve hemen arkamı dönüp eğildim. Tekme kafamın üzerinden geçerken tutup havaya kaldırdım ve tekmeyi atan çocuğu yere serdim. Herkes şok. Çocuk ayrı bir şok. Arkadaşları çocuğu kaldırdı ve bu sefer 4 erkek üzerime yürüdü. Bir anda bana yumruk atan çocuğun kolunu tutup arkama doğru itekledim çocuk yerde. Diğer çocuk beni tutmaya çalıştı ama malum yere teme yedi ve oda yerde. Son çocuk benden daha uzundu ve önce yumruk attı hemen kaçtık ve karnına tekme attı ama tam vuramadığım için pek etki etmedi. Çocuk havada yumrukları bana saldırırken sadece kolayca yumruklarından kurtuldum ve bu anu daha fazla sinir etti. Bir tane daha yumruk attı ve ondan kurtulunca bende tekme attım ama ayağımı yakaladı. Havaya kaldırdı ama düşmedim aksine dimdik duruyordum çocuk şaşkınlıkla bana baktı ve "Nesin sen?"diyebildi sadece. Bende "Yıllarca komandoluk da dahil bütün spor, dövüş,dans, dil ve tahmin edip edemiyeceğin türden herşeyin eğitimini almış biriyim. Normalde bu bilgiyi söylemezdim ama bu seferlik söylemiş bulunuyorum ve birdaha bana bulaşıp dokunanın cesedi çıkar sınıftan haberiniz olsun çok ciddiyim bana acımasızlık öğretildi. Bıraksana ayağımı hayla tutuyorsun. " ölüm sessizliği çocuk ayağımı bıraktı ve şaşkınlıkla karışık hayranlıkla vana baktı. Kapıyı doğru ilerledim ve oradaki çocuklar kapının önünden çekilince çıktım. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadığımda geri sınıfa döndüm. Kapıdan girince bir çocuk beni sırtımdan tutup ağzıma mendil dayadı. Rekorum var 7 dakika nefes almadan durabilirim. Çocuğun karın boşluğuna omuz geçirdim ve o eğinince mendilden kurtulup çocuğa döndüm ve yüzüne tekme geçirdim. Çocuk burnu kan içinde yere düştü. Ah bunlar beni dinlemedilermi!? Mallar. Sınıfta az önce ayağımı tutan çocuk ve Elif hariç herkes bana saldırıyordu resmen. 24 kişilik sınıfta bana sadece Peter, Elif, ayağımı tutup havaya kaldıran çocuk ve ben hariç 21 kişi bana saldırıyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
ActionDarkness Kılıç küçükken ailesini kaybeder ve ajanlar tarafından eğitilir. 16 dan fazla dil konuşa biliyor ve yazabiliyor hemde o dilin aksanıyla. Bütün dövüş tekniklerini bilmesi ve komando eğitimi alması sayesinde alt edilemez bir hal alıyor. Henüz...