Okuldan çıkıp arabaya binince cem abiye "Üsse mi gidiyoruz ve bu ajanlar yeni mi?"diye sordum. Cem abi "ikisine de hayır"dedi ve sesi değişerek "orayı bize sen göstericeksin"dedi ve birden üç ajanda Saçlarını tutarak çektiler ve maskeleri çıktı!"Bunu asla yapmam!ihanet etmem!"Diye bağırıp kapıyı açtım. Cem abinin kılığına giren ajan beni tuttu ve kapıyı kapatıp kilitledi. Güldüm"neden gülüyorsun?"dedi ajan"sonra açıklarım" dedim. Gözümü bağladılar ve yarım saat sonra beni arabadan indirip bir yere götürdüler 5 dakika sonra gözümü açtıklarında gülüyordum."Burası üssünüz mü"dedim"Evet beyenemedinmi" dedi kolumu tutarken sustum. Tarım saat sonra odaya bir adam girdi."Bize hemen üssün yerini ve güvenlik sisteminin kilidini söyle!"diye bağırdı.Dudağımı büzdüm ve sonra kahkaha attım."O üssü bilmem ama sizinkini birazdan yanacak olması çok üzücü. Burası güzel bir yere benziyor" dedim."Ne saçmalıyorsun sen küçük kız?""Ben bütün ajanların herşeyini biliyorum. Buna parmak izi dahil yeni bir ajan adayı gelince ilk bana sorarlar ve bana haber vermeden gelip beni almazlar" dedim. "Anlamadım ne?""Diyorum ki adamların sınıfa girdiğinde onların sahte olduklarını anlayıp ekibime haber verdim ve yazdığım kod sallamaydı ayriyeten kulağımdaki kulaklıkta izleme ve dinleme cihazı var ve yarım saattir aynı yerdeyiz üç saniye sonrada beni buldukları için odaya dalacaklar"adamlar şok. Kulağımdaki cihazı görmemişlerdi tabi kulaklık bu yüzden hep kulağımda."1,2,3" odanın kapısı tekmeyle açıldı ve ön kişi odaya daldı. Yanımdaki ajan kafama silah dayadı aklınca benimle tehtit edecek mal.kardına omuz attım silah tuttuğu elini döndürüp arkasına geçtim ve bu sefer ben onun kafasına silahı dayadım."Silahın içi boş ve hepsi oyun değilmi Ahmet abi?"dedim silahı indirirken. Güldü ve maskesini çıkardı"Nerden anladın?"bilekliğini gösterip "O bileklik tek sende var ve sen ihanet edicek son kişi bile değilsin" dedim. Bilekliğe bakıp güldü "Ha ayrıca bu holagramı ben tasarladım kendi icadımka benimi yeneceksiniz?Arabanın plakasıda senin plakanla aynıydı. Yanındakilerde Yavuz abi ve Kadir abiydi değilmi?"gülümsemesi genişledi ve odaya giren ajanlarda gülerek koruma kasklarını çıkardılar. "Senin yaptığını unutmuşum hem sen arabamın plakasınımı ezberledin? Diğerlerini nasıl bildin peki?""Yavuz abiyi saatinden, Kadir abiyide ayakkabısından tanıdım. Hafızam iyi herkesin plakası aklımda" gülerek sırtıma elini attı ve yürümeye başladık. "Bazen zekan beni şaşırtıyor" dedi "Benide. Dur okul dersler uffffff onlar gitti ya bide sınıfa girince beni sorya çekecekler çıktığım zaman kaçırsaydınız olmazmıydı?" dedim."Eğitimleri mi kaçırsaydın?" dedi "okulda da eğitim görüyorum yanlız!" dedim sinirle. Sustu biraz düşündü."Şimdi seni okula bırkıcaz ve bugün diğer eğitimlere gitmene gerek yok bu bugünlük yeterli" dedi ve garaja girdik. En hızlı olan arabaya bindik."Aslında sadece 30 dk geçti değilmi? Beni kandırdınız.""Evet" bindik 15 dk sonra sınıfa girdiğimde sadece bir dersi kaçırmış ve teneffüste gelmiştim. Sınıftan girdiğim gibi herkes bana baktı ve sorguladıklarına rağmen sadece üç kişi yanıma geldi. Onlarda Asi, Peter ve ilk gün bana iyi davranan kız (ismini unuttum). Sırama oturdum ve sorgulayan yüzlerine sorgulayan bir yüzle baktım "Neden öyle bakıyorsu-
nuz?"dedim "Sence?" Dedi Asi. Omuz silktim. Oflayıp "Onlar kimdi, seni neden ve nereye götürdüler!?"sinirle bağırınca bütün sınıf duyup bize baktı ve yüzüne ters ters baktım"Bu seni neden alakadar ediyor?"dedim aklımda tek bir cümleyle oda'sevgi zayıflık ve güçsüzlüktür'. Peter öne çıkıp "Hadi onu alakadar etmiyor ya ben? Ne oldu orda?" Bu sefer ben ufladım "Sadece küçük bir..." kelimeleri ağzımda topladım üsleri ilgili birşey kaçırmamak için. "Sadece kücük bir ne?"dediler aynı anda. "Sadece küçük bir test diyelim. Ve başka birşey sormayın çünkü söyleyemem!"dedim bağırarak herkesin duyması için. Peter"Ne testi bu?"dedi sinirine hakim olmaya çılışır gibi elini yumruk yapıp. Yandın beril ne diyecen şimdi!"Söyleyemem dedim ya!" Dedimbende sinirlendim ne diyeceğimi bilmediğim için ve her yerde dinlenmek canımı sıkmaya başladı! "Darkness bak çok tuhaf davranıyorsun şu an ne olduğunu neden söylemiyorsun sen benden birşey saklamazdın?"yüzünü asarak söyledikleri benimde canımı yakınca "Bu tek benimle ilgili değil ve söylersen inan burdaki herkes bende dahil tehlikeye girer."bunu dememize izin veriliyordu sevdiklerimize durumu açıklayamadığımız zaman. İç çekip beni kolumdan tutup kapıya doğru götürdü. Bir çocuk Peter'e"siz nerden tanışıyorsunuz ve sen ne zamandan beri bir kızı önemsiyor-
sun?"dedi."Sana ne Burak SANA NE!" sorudan çok kızgınlıkla söylediği şeyden dolayı Burak denilen çocuk güldü."Sakin ol şampiyon. Sadece ilk defa bir kızla mecburiyet değilde kendi isteğinle konuştun ve ilk defa bir kıza dokundun o yüzden merak ettim sadece bu şanslı kızla nerde ne zaman tanıştığınızı. Ayrıca tek ben değil bütün sınıf merak ediyor değilmi?"dedi sınıfa bakarak. Herkes kafasını sallarken Peter'e aşk olan kız "Evet!Ben seni tanıdığımdan beri konuşmaya çalışıyorum ama sen bir kelime dahi etmiyorsun!Benim bu kızdan eksiğim ne?"hemen araya girip "Dedi Peter'e abayı fena halde yakmış kız " dedim kendimi tutamayıp. Böyle birşey olunca kendimi tutamayıp hemen söylüyorum. Peter dediklerimi duyunca kıza tiksinti ve şaşkınlıkla baktı. Kız "Ya-yalan yalan sö-söylüyor" dedi kekeleyerek. Kendimi tutamayıp "Düneyin sevdiğim çocukla konuştun ve ona ismiyle seslendin deyip bana bütün sınıfla saldıran ve sizi dövdükten sonra ailemin olmadığını öğrenip tek kelime edemeyen sen değilmiydin yelloz!Benim bu hayatta aska yalan söylemeyeceğim ve gerçeği sadece konuşmayacak saklayacağım sayılı kişi var ve bunlardan biride Peter anladınmı? Gelipte Peter'e benim ona yalan söylediğimi yada tam tersini söylesen ikimizde inanmayız yani kendini boşuna zorlama!"dedim. Hem yapıp hemde iftira atıyor yelloz! Peter sinirle kıp kırmızı olmuş bir şekilde "Neyaptın sen? Ne yaptın!"diye öyle bir bağırdıki ben bile korktum. Ben bile. Kız ağlamaya başladı ve sınıftaki herkes şok olmuş bir şekilde bakıyorken birkaç kişide kızı arkalarına aldılar. Peter normalde herkese karşı çok sakindir top patlasa kızmaz ama söz konusu ben ve sayılı birkaç kişi ise o zaman dünyayı ters düz ederdi. Sıçtık dedim içimden. Çocuklar yapma etme kızma sakin ol derken Peter onlara sizde vurmuşsun dedi. Sinirli olmasına dayanamayıp elimle Saçlarını karıştırdım bu onu hep rahatlatrdı bunu tek ben biliyordum. Hüzünle bana bakınca "Tamam lan sakin. Ben dövdüm dedim tokat bile atamadılar örümcek" örümcek kelimesini duyunca tıpkı düşündüğüm gibi sinir bozukluğuyla başını eğerek güldü o gülünce bende gülümsedim. Ağzını kıpırdatarak hep yaptığı gibi içinden 'Ya havle vela kuvvetin ya"deye sabır çekince gülümsemem genişledi. Benim aksime hiç değişmemişti. Kolunu tutup "Beni bir yere götürüyordun sanki" dedim kendimi ateşe atarak. Siniri geçsin ve dikkati dağılsın diye kafasına acıtmıyacak şekilde vurdum ve koştup arkama baktım geliyordu!Çocukça gelebilir ama sinirlenince ancak bu şekilde dikkati dağılıyordu ve eğlenceliydide. En sonunda bana yetişmediği ve okulu üç tur koştuğumuz için nefesi kesilince durdu ve pesederek "sen kazandın" dedi gülerek yanına gittim "Nasıl bu kadar hızlı enerjik olabiliyorsun?""Sen daha kırk fırın ekmek ydmelisin" dedim. Enazından günlük koşuyu aradan çıkarmış olduk. Güldü "Beni iyi tanıyorsun ve dikkatimi iyi dağıtıyorsun" dedi başımı salladım "Benim aksime hiç değişmemişsin be örümcek""İkide birde okuldan gitmen ve o adamlar hariç sende pek değişmemişsin siyah panter. Bide kitap okumaya başlamışsın." Acıyla güldüm. Hiçbirşey bilmiyordu normalde beni en iyi o tanırdı şimdi kendim bile kendimi tanıyamıyorum bazen. "Hadi öyle tenefüsü bitmek üzere sınıfa gidelim Peter" yürümeye başladım "Sana birşey yaptılar mı?"dedi ona bakıp "Kıyabilsen seni bile döverim sence birşey yapabilmişlermidir?""Hayır dövemezsin. Ama sınıftakiler de seni dövemez" dedi. "Eskiden beni döverdin ama şimdi ben seni döverim Peter kabullen bunu" dedim arkamı dönerek. Tam kafama vuracaktı ama refleksle elini tutup çevirdim ve sırtında birleştirdim."Oha yavaş lan. Hem arkan dönüktü nasıl yaptın?" Dedi hayran kalmış şekilde. "Döverim demiştim. Kendimi her konuda geliştirdim örümcek" dedim. Sınıfa girdik ama girene kadar bir kere vurayım diye tutturdu. Sınıftada devam etti en sonunda dayanamayıp "Tamam tamam vur yeter ki sus."kulaklığım düşmesin diye onu tuttum ve vurmasını bekledim."Neden kulağını tutuyorsun?"dedi"Kulağımı değil kulaklığımı tutuyorum" dedim dürüstçe. "Çıkarsana hep müzikmi dinliyorsun?"aslında kulaklık herşeyi kaydederken bende müzik dinliyordum çoğunlukla ama biri konuşurken veya dersteyken dinlemiyordum. Kurs ve eğitimlerde düşmesin yada kulaklık zarar görmesin diye de bere gibi birşeyle kapatıyordum."Çıkarmam yasak."diye fısıldadım ve normal sesle devam ettim "Kulaklıktan yada yüz yüze biriyle konuşmadıkça, derste, kursta veya eğitimde olmadıkça hep şarkı dinliyorum arada başım ağrıyınca, banyoya girince yada lavaboya gidince tek çıkarıyorum."dedim dürüstçe. "Uyurkendemi takıyorsun?"dedi şaşkınlıkla. Başımı doğrular şekilde salladım."Neden?"dedi masum bir şekilde."Üzgünüm bunu söyleyemem" dedim robot gibi konuşarak ve yalandan gülerek. Bunu hatırlayacağımız sanmıyorum ama biz küçükken eyer dinleniyorsak ve bunu söyleyemiyorsak robot gibi konuşup sonrada gülüp birbirimize bunu bu şekilde anlatabileceğimizi söylemiştik. Yüzü ciddileşti ve hatırladığını belli edercesine başını salladığında sorguluyor ama soramıyordu. Ona sarıldım ve başımı göğsüne ysladım (boyum 1:76 olmasına rağmen ancak bu kadar yetiyordu yoksa omuzuna koyardım;)) oda karşılık verdi. Sınıftaki birkaç kişi bize baktı ama umursamadık. Gözümden bir damla yaş düştü üstüne geri çekildim ve gözümü sildim acıyla gülümseyerek. Ona sarılmayı çok özlemişyim, tek sırdaşım ve yanında ağladığım tek kişi, bana insan olduğumu hissettiren tek kişiyldi o. Duygularımı açtığım Allah'dan ve göremediğim varlıklardan sonra tek kişi oydu. Gözümden akan yaşı görünce yüzüne hüzün çöktü ve kolunu omzuma attıp beni sürükledi sırama oturttu sonra kendi çantasını alıp yanıma oturdu. Dınıftakiler şaşkınlıkla bizi izlerken biz onlara bakmıyorduk bile. Çantasından iki tane kitap çıkarda ve birini bana uzattı. İki kitapta aynıydı "Birini sana diğerini kendime aldım. Bakalım ilk kim bitirecek?"dedi."Tabikide ben" dedim heyecanla ve kitabın ismine baktım.
MARAL ATMACA'NIN YARALASAR adlı kitabıydı. "Tamda bugün alacağım kitabı nasıl bulup bana getirdin sorabilirmiyim?"dedim. Gülüp "Sen nasıl derdin... hah. Meslek sırrı şekerim meslek sırrı."dedi ikimizde kahkaha attık. Başımı omzuna koydum oda benim başımın üstüne. Aynı anda "1,2,3 başla" deyip kitabı açtık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
حركة (أكشن)Darkness Kılıç küçükken ailesini kaybeder ve ajanlar tarafından eğitilir. 16 dan fazla dil konuşa biliyor ve yazabiliyor hemde o dilin aksanıyla. Bütün dövüş tekniklerini bilmesi ve komando eğitimi alması sayesinde alt edilemez bir hal alıyor. Henüz...