[19] eşsiz kar taneleri

117 47 1
                                    

Medyaya konulan şarkıları gerçekten dinleyen oluyor mu? Ben genelde dinlemiyorum da merak ediyorum açıkçası. Cidden dinleyen var mı?

Dinlemeyenler varsa benim gibi, bu şarkıyı dinleyin lütfen :)

Neyse keyifli okumalar~

Kar yağmaya başlamıştı. Gökyüzünde parlayan güneş ve bulutlardan yeryüzüne süzülen birbirinden eşsiz kar taneleri...
Belki de hayat yaşamak için çok güzeldi. Tabi engellere karşı gelebilene.

Yaşanan iğrenç olayların ardından yaklaşık iki hafta geçmişti. Bazı şeyleri unutmalıydık ki yolumuza devam edebilelim. Unuttuğum söylenemezdi gerçi, unutması imkansızdı çünkü. Ama yine de gülmeliydim.

Jieun'a veda ederken Jungkook'u aradım. Verdiğim sözü tutmaktı amacım. Her ne kadar bu aralar beni şaşırtan, korkutan ve tuhaf hissettiren tavırlar sergiliyor olsa da verdiğim sözü tutmak zorundaydım.

Onu yemeğe çıkaracaktım. Gücümün yettiği kadar güzel bir şey hazırlatmıştım. Tek temennim beğenmesiydi.

İlk başta itiraz etmişti ama sadece bir kere. Ona şık giyinmesini söylediğimde yine itiraz edecek gibi olmuştu ama vazgeçmişti. "Düğüne gider gibi hazırlanmamız biraz garip olmadı mı?"

Güldüm. Gerçekten tuhaf görünüyorduk ya da sadece alışkın değildik. Gideceğimiz mekanda, tuhaf gözlerle bakan insanlarla karşılaşmak istemezdim. Bu yüzden şık olmalıydık.

"Ortamı gördüğünde de aynı şeyleri söyleyecek misin merak ediyorum."

Kaşları havalanırken papyonundaki eli bir süreliğine durdu ve hayrete düşmüş yüz ifadesiyle bana baktı. "Umarım yemekten sonra orada bulaşık yıkamak zorunda kalmayız."

Alaycı tavrına karşılık omzuna sertçe vurdum. Anında inleme bıraktı ve "Elin ağırlaşmış." dedi. Bir şey söylemedim.

"Hazırsak çıkabiliriz." Hazırdık ve yola koyulduk.

Henüz yerler kar tutmamıştı ama bir an önce tutsun istiyordum. Belki Jungkook'la kartopu savaşı yapardık. Benimkisi sadece bir hayaldi ancak hayaller gerçekleştirmek için kurulurdu.

Ellerim Jungkook"un beline sarılıyken başımı her zamanki gibi geniş sırtına yasladım. Güvende hissettiryordu fakat yaşananlar aklıma geldikçe midem bulanıyor ve ondan uzaklaşmak istiyordum.

Ayrıca Melinda olayı kapanmış değildi. Hâlâ açıklama dâhi yapmamıştı. Şu an bunu düşünmek istemiyordum bu yüzden gözlerimi kapattım ve kar tanelerinin yüzüme çarpmasından zevk almaya çalıştım.

Navigasyon, önünde durduğumuz mekânı gösterdiğinde Jungkook motorsikleti kenara çekti. Kaskımı çıkarıp ona uzattığımda "Uyudun mu sen?" diye sordu. Sanırım birazcık şekerleme yapmıştım. Başımı sallayarak onu onayladım.

Lüks olan restoranta dikkatli bir adım attık. İlk defa böylesine bir an yaşıyordum. Jungkook eğilerek kulağıma "Ciddi olamazsın..." dedi.

Fısıltılı bir şekilde "Daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştım." dedim. Zoraki gülmeye çalışıyorduk ikimizde çünkü personel bize doğru yaklaşıyordu. Erken rezervasyon yaptırdığım için her şey hazırdı.

"Bu taraftan efendim." Personelin gösterdiği masaya oturduk ve sadece beklemeye başladık. İkimizde smokin giymiştik. Ancak bu şekilde burada bulunabilirdik gibime geliyordu.

Jungkook da en az benim kadar heyecanlı görünüyordu. Çok geçmeden yemeklerimiz servis edilmeye başladı.

"Afiyet olsun." diyerek çorbamı içmeye başladım.

Moonlight ∞ Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin