Bölüm 1

22 2 0
                                    


Okula yine erken gelmişti. Her şey aynıydı. Sabahın bu saatlerinde okulda onun dışında kimse olmuyordu. O da bu fırsatı değerlendirip ders çalışıyordu. Bu okulda bursluydu ve bursunun yanmaması için çok çabalamalıydı. İkinci bir şansı yoktu. Okuldan atılırsa yeniden oraya dönmekten korkuyordu. Zaten bu yüzdendi ya yapılanlara ses çıkarmaması. Yoksa o kendini korumayı biliyordu ancak okuldan atılma korkusu onun elini kolunu bağlamıştı. Gerekirse zorbalıklara katlanırdı ancak oraya bir daha asla dönemezdi, dönmezdi. Düşüncelere dalmış ilerlerken kendi sınıfının kapısının çoktan açıldığını fark etti. Şaşırmıştı. Daha önce ondan erken gelen olmamıştı. Bu da kimdi böyle? Yavaşça kapıdan içeri girdi. Karşılaştığı bedenle neredeyse ağzından siktiri kaçıracaktı. Diyar duyduğu sesle kafasını çevirdi. Yüzünde bir sırıtış oluşmuştu bile. 

"Bende diyorum bizim sıçan nerede kaldı?"

"..."

"Aaaa ama böyle olmaz bana cevap vermen lazım."

Konuşurken bir yandan da ona doğru yaklaşıyordu. Yerinden kıpırdamadı. Kaçmaya çalışmadı bile. Daha önce denemişti ve sonucu pek iyi bitmemişti. Diyar dibine kadar gelmişti bile. Güne temiz bir suratla başlama hayali de burada sonlanıyordu. Yüzüne aldığı tokat darbelerinden kaçmaya çalışmadı. Ağlamadı da hayır ağlayamazdı. Bu Diyar'a istediğini vermek olurdu. Kendisi hakkında en sevdiği özelliğiydi bu,  içinde fırtınalarda kopsa asla kimseye belli etmezdi.  

Diyar onun dimdik durduğunu gördükçe hırslanıyor ve vuruşlarını hızlandırıyordu. Hep böyle olurdu. O direndikçe Diyar diretirdi. Günün sonunda eline sadece dağılmış bir surat geçerdi ancak huyu kurusundu bundan vazgeçemiyordu. Biliyordu eğer sadece bir kere ağlasa, yalvarsa Diyar ondan sıkılırdı. Ancak onunda sessiz başkaldırısı buydu. Çünkü kendi gururu için yapabileceği tek şey buydu. Bir süre sonra Diyar yorulmuş olacak ki vurmayı bırakmıştı.

"Ucube"

"..."

"Bu durumda bile gözlerini gözlerimden ayırmıyorsun Yunus, Neden? Daha doğrusu nereden geliyor bu aptal cesaretin? Suratının anasını siktim, Neden hala direniyorsun anlamıyorum."

"..."

"SENİ SİKİK SANA DİYORUM CEVAP VER."

Derin bir nefes aldı. Diyar'ın duymak istediği bir şey söylemeliydi çünkü yüzü cidden fena olmuştu. Tabii ki de öğretmenleri onun bu suratını görüyordu ancak kimse sesini çıkarmıyordu daha doğrusu çıkaramıyordu. Kim bir milletvekilinin oğluna ikaz etmeye cesaret edebilirdi? Ama bu onun karakterine uygun değildi . Her zamanki gibi ne demek istiyorsa onu diyecekti. En fazla tekrar dayak yerdi. Buna alışmıştı zaten.

"Neden benimle bu kadar ilgileniyorsun Diyar? Yoksa bana aşık mısın?"

Düşüncesi bile korkunçtu lakin o kadar tecrübeden sonra öğrendiği en etkili sinirlendirme methotu buydu. Diyar garip bir şekilde gay muamelesi görmeye dayanamıyordu. Homofobik piç. Tahmin ettiği gibi çoktan üstüne yürümeye ve bağırmaya başlamıştı bile.

"SENİ ÖYLE BİR SİKERİM Kİ NEVRİN DÖNER OR-"

"LAN SENDE HEP SÖYLÜYORSUN İCRAT YOK AMA!"

O da sinirlenmişti. Bunu o da kendisinden beklemiyordu ancak dayanamamıştı. Bu zamana kadar her zaman sabretmişti ama artık yeterdi.

Bu lafın üzerine Diyar kırmızı boğa görmüş gibi Yunus'un üstüne atlamıştı gelişigüzel yumruklarıyla birlikte tabii. Yunus'un kendisi kaşınmıştı. Yapması gereken tek şey dayanmaktı halbuki...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin