koşmak zorundasın, devrilen atı vururlar demiş bilmişin biri. bende diyorum ki, koştuğun yollarda ayağına taş değmesin kirazım. yolların sonu varmak istemediğin evine değil, ciğerlerine doldurduğun her nefeste yaşadığını hissettiğin topraklara çıks...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tüm günahlar işlenirken meleklerin şeytanlar tarafından gazozuna ilaç katılarak uyutulduğu, kanı deli akan yüreklerin yaz meltemine meydan okurcasına koşturup başlarını belaya soktukları ve teyzelerinin sanki kışa çıkmaya yaşları yetecekmiş gibi harıl harıl kışlık turşu kurdukları o arnavut kaldırımlı kasabamıza hoşgeldiniz efendim!
aman diyeyim, her rengin ayrı bir hikaye anlattığı o renkli binaların arasında gezerken burnunuza dolan karamel kokusu kendinizden geçirmesin sizi. daha pasaport kontrolünden yeni geçtiniz. zaten, bu minik kasabada kulağınıza ulaşıp sizi duvarlara çarpa çarpa yosun tutturmaya hazır olaylar misliyle mevcut.
ben nereye düştüm dediğinizi duyar gibiyim. hadi ama canım, karameldesiniz. rahatlayın biraz. dükkanların arasında gezerken "ay bu benim en sevdiğim şarkı ya!" diyebileceğiniz ezgiler duyabilirsiniz. ya da "ay anısı var bunun" diyerek farklı bir sokağa sapabilirsiniz. hatta yolunuz düşerse kasabamızın irish publara taş çıkartan canadian pubı Kibrit'te kaymaklı biramızı denemenizi şiddetle öneririm. zira, sarhoş olacağınıza söz verirseniz sahnede şarkı bile söyleyebilirsiniz!
lafı fazla uzatmayacağım çünkü fazla geveze bir turşu olduğumu söyleyip duran düşmanlarım var. onları sevindirmek istemem. sizi bu büyülü sahil kasabasıyla baş başa bırakıyor, iyi eğlenceler diliyorum.
not: kırmızı saçlı oğlana ve Taylor swift'e dikkat edin canım. öpüldünüz.
