Her sabah gözümü onunla açıyordum. Tabi tüm gece o gözleri kapatabilmeyi başardıysam. Onu düşünmekten yemek yiyemiyor, uyku uyuyamıyordum. İnsan bedenim, dayanamayıp otomatik uyku moduna geçtiğinde ise rüyalarımda onunla birlikte bir sürü şey yapıyordum. Onu bazen üzgün görüp sarılıp teselli ediyordum ve uyandığımda o sarılma hissi hâlâ devam ediyordu. Bazen onu arıyordum odalarda, bir sürü kapıyı açıyordum ve bulamayıp çıldırıyordum. Sonra o, sessizce arkamdan gelip beni kendine çevirip sımsıkı sarılıyordu. Öyle bir sarılmak ki anlatamam, kokusu vardı o sarılmaların. Gerçek hayata taşınmış bir kokusu. Artık bunu içimde taşıyamıyordum, daha doğrusu içime sığdıramıyordum böylesine yoğun hisleri. Birisine anlatmalıydım ama kime. Kime güvenebilirdim ki. Kimim vardı, yapayalnız dünyamda tek arkadaşım minicik kızımdı.
Sonra aklıma bizim binaya taşınanan ve hakkında kötü söylentiler çıktığı için kimsenin kapısını çalmadığı Aysel Hanım geldi. Aysel Hanım yalnız yaşıyordu, bildiğim kadarıyla eşi yada çocukları yoktu. Daha önce zengin ve evli bir iş adamı ile birlikte yaşadığını söylemişti binadaki bir kaç dedikoducu kadın. Ama ben hikayeyi onun tarafından dinlemeden asla yorum yapmayacaktım. Fakat hiç denk gelememiştik. O biraz mesafeli olunca bende yaklaşmamıştım. Aysel Hanım çok kibar ve nezaketli bir insandı. Herkese sıcak bir gülümseme ile selam verirdi. Bana iyi gelen bir enerjisi vardı. Sanki o mesafeyi aşsak çok iyi dost hatta belki abla kardeş gibi bile olabilirdik. Binanın temizlik işleri için bir whatsapp grubumuz vardı o sebeple telefon numarasını almıştım. Ve artık arayıp kahve içmeye davet etmeliydim sanırım. Çünkü önce tanışmak kaynaşmak karşılıklı bir güven inşaa etmek gerekiyordu böyle hisleri ve özel bir durumu paylaşabilmek için. O kadar doluydum ki kaynaşmaya dayanacak kadar sabrım var mıydı hiç emin değildim. Direk aradım.
Telefon bir kaç kez çaldıktan sonra hemen açtı sağolsun. "Buyrun Gülce hanım" dedi o tatlı sesiyle.
+"Immm Merhaba Aysel Hanım"
-"Merhabaaa"
+ Şey ben sizi bayadır binaya girip çıkarken görmedimde merak ettim, iyisiniz değil mi ?
-çok teşekkür ederim sorduğunuz için, evet iyiyim. Siz nasılsınız ?
+Teşekkür ederim bende iyiyim. Aslında vaktiniz varsa birlikte bir kahve içelim diyecektim, isterseniz bana çıkın. Sizinle hiç oturma fırsatımız olmamıştı hem.
-Davetiniz için teşekkür ederim Gülce Hanım. Bugün dışarda biraz işim var, akşamda eşiniz evde olur sanırım, en iyisi sizede uygunsa yarın geleyim yada siz inin bana.
+eşim bir kaç gün şehir dışında olacak iş için. Eğer işiniz biterse yemek yemeden gelin birlikte yiyelim kızım ve ben çok mutlu oluruz :)
-Zahmet olmasın
+lütfen, ne zahmeti. Zaten kendimize sofra kurucam, birlikte yemek bizim içinde güzel olur, 18:30 da bekliyorum.
+ peki çok teşekkür ediyorum davetiniz için akşam görüşmek üzere.
İçimde güzel bir his oluşmuştu. Belkide yalnızlığı sevdiğimi sanıyorken bir insanla vakit geçirmeyi unutmuş yada özlemiştim farkında olmadan.
Akşam için hazırlıklara koyuldum. Leyla ayağımın altında dolanırken ve her şeyi merak edip müdahale etmek isterken ne zormuş hazırlık yapmak. Uzun zaman olmuş evime birisi gelmeyeli. Sofra kurmayı unutmuşum sanki ama şimdi her şey o kadar kolay ki teknoloji sağolsun. Bir kaç video izledikten sonra ne yapacağıma karar verip, malzemeleri almak için markete çıktık Leyla ile. Yolda sallana sallana giderken girdiğimiz ara sokakta onun arabasını gördüm sandım. Ama sonradan anladığım kadarıyla o değildi. Kalbimin ritmini bozan, benim güzel gözlü Kuryem. Gözlerim, tam olarak 9 gündür seni görmüyordu. Sen detoxsuna başlamıştım resmen. Bir süredir sipariş vermiyordum. Ama nasıl merak ediyor nasıl özlüyordum seni ah bir bilsen. Fakat bu işi çözene kadar direnecektim sana. Yada belki birisiyle paylaşıp, bana akıl fikir verdikten sonra kendime yeni bir yol haritası çizip seni normalleştirmeye herkes gibi görmeye çalışacaktım. Ama bunu yapabilmem imkansıza yakındı neredeyse, son derece düşük ihtimaldi. Belkide güvenilir birisi beni döve döve çekip alırdı bu girdaptan, bu yasak sevdadan.
Neyse markete gidip gelmiş bazı şeyleri unutmuş ama komşulardan tedarik ederek yemek yapmaya koyulmuştum sonunda. Leyla öğle uykusunda, yemekler ocakta, kahvem kupamda ve aşk acısı çekmeye uygun bir şarkı fonda, az önce doğradığım soğanların yasını yeni tutuyordum. Salatamıda yapıp soframı kurduktan sonra üstümü değiştirmeye yatak odama gittim. Dolabımda gözüme bir elbise ilişti. Etiketi dahi kopmamış o lacivert saten elbise. İhtiyaç olduğundan değilde kargom gelsin ve güzel gözlü Kuryemi göreyim diye almıştım sanırım bunuda. Zaten bu kadar iddialı bir elbiseyi nerede giyebilirdim ki evden başka. Saate baktım saat daha 5 e bile gelmemişti. Aysel hanımın gelmesine daha çok vardı makyaj yapıp şu elbiseyi bir deneyebilirdim sanırım. Leyla öğle uykusunu 1 saat zar zor uyumuştu 2 gibi uyanıp odasında oyuncak kutularla oyalanırken kendime vakit ayırabilirdim sanırım. Elbiseyi giydim önce ve koyu tonlarda bir makyaj yaptım. Az önceki soğan vakasının izlerini sildim. Saçlarımı da maşa ile şekillendirip bir kaç foto çekildikten sonra elbiseyi çıkartmaya yöneldim ki kapı çaldı. Hemen saate baktım, saat 17:25 ti. Sanırım Aysel Hanımın işi erken bitmişti ve vaktinden önce gelmekte bir sakınca görmemişti. Direk elbise ile kapıya yöneldim ve kapıyı açtım. Birde ne göreyim. Aman Allahım. O şaşkın ben şaşkın. İkimizde büyülenmiş gibi. Gelen Mahir idi. Ne diyeceğini bilemedi. Bende öyle.
Merhaba dedim ben.
"Merhaba" dedi. "Nasılsınız" ?
Immm sanırım bir yere gidiyordunuz.
+ aaa hayır, yeni almıştım deneme fırsatı bulamamıştım. İade süresi dolmadan kızımda uslu uslu dururken bi denedim sadece.
+çok, çok güzel olmuşsunuz sakın iade etmeyin yani yakışmış.
+ (offf sen böyle derken ben nasıl sabit kalabilirim yerimde, nasıl atlamam kollarına, nasıl yapışmam dudaklarına)
+ıııı teşekkür ederim (kızardım)
-şey bende sizin binaya sipariş getirmiştim sizi merak ettim bayadır siparişiniz yoktu da, bir sorun yok değil mi ?
(Sanırım artık dayanamıycam)
+mesain bitti mi ?
-niye sordunuz? Evet bitti işim son paketi az önce teslim ettim.
+ 5 dakika içeri gelir misin? Lütfen !
( sesimin titremesinden durumu anlamıştı ve artık sen diye hitap etmemden)
- ııııı şey bu doğ....
Mantık devre dışı. Üzgünüm.
Onu elinden tutup içeriye çektim oda direnmedi. Kapıyı kapattık. Ayakkabılarıyla içeri girdiği için çıkartmak istedi.
Gerek yok dedim.
ilk hamlenin ondan gelmesini bekleyecek kadar sabrım kalmamıştı sanırım.
Boynuna atladım,
oda belime dolabı dövmeli ellerini, güçlü kollarını ve beni kendisine çekti.
Dudaklarımız birleşti.
Beni duvara dayadı,
yüzümü, boynumu, saçlarımı öperek koklayarak ve beni içine çeke çeke ilerliyordu.
Sonra birden durdu.
Saat dedi.
Nolmuş saate dedim.
Eşin gelmek üzredir ben gitmeliyim dedi.
Hayır dedim. Gitme kal.
İkimizde nefes nefeseydik ve çok yakındık birbirimize. İlk kez bu kadar yakın. Birbirimizin kalbinin atışını hissedebiliyorduk.
+ o bir kaç gün yok şehir dışında ama 6 buçuk gibi komşum gelecek yemeğe. 10 dakika daha dur.
-komşun ? Yani bir kadın değil mi?
+tabikide kadın sen beni ne sanıyorsun pardon !
-sakin ol yanlış anlama. Öyle güzelsin ki, birde böyle seksi şeyler giyip süslenince bir an bir kadın için süsleneceğini düşünemezdim.
+sana söylediğim gibi denemek için giymiştim,daha misafirimin gelmesine çok vakit vardı ve o vakti değerlendirmek istedim.
-çok özür dilerim seni kırdıysam lütfen beni yanlış anlama.
+Nefesini, boynumda ve dudaklarımda hissederken sana nasıl kırılabilirim ki hiç bilmiyorum, keşke bilsem senden uzak durabilmenin bir yolunu.
-şimdi şöyle yapalım, misafirin gelmeden ben gideyim. Misafirin gittiğinde bana mesaj at. Bende arabayla uygun bir yere geçeyim tüm bu olan biteni bi konuşalım.
+pekii
Son sözümü söylememle dudaklarıma yapışması bir oldu. Onunda bu anı en az benim kadar arzuladığını anladım o an. Her saniyesi çok tutkulu bir anıydı. Beni kucağına alırken, bacaklarımı beline dolarken, dudakları boynumda dolanırken, ve o güçlü elleri kalçamı okşarken ben sanki ilk kez kadın olmuştum onun güçlü kollarında. Nefes alıp verişi bu kadar erotik olan başka birini görmemiştim daha önce. Her detayı gerçek olamayacak kadar güzel ve tutku dolu bir andı. Artık ikimizde bununla yetinmeyecek kadar sarhoştuk, aşk sarhoşu !
