Yazar anlatımı
Yarım saat sonra Jennie bitkin halde daireye geldi. İçeri girdiğinde kız arkadaşının oturma odasında olmadığını fark etti; TV kapalıydı ve her şey mükemmel bir düzende görünüyordu. Eşyalarını giriş masasına bıraktı ve sonunda onu mutfakta bulana kadar Lisa'yı aramaya başladı.
Lisa mutlak bir sessizlik içinde bulaşıkları yıkıyordu. Jennie ona yaklaştı, dikkatini çekmek için kısık bir ses çıkardı .Lisa onu görmezden geliyordu. Kız arkadaşının film izlerken patlamış mısır için kullandıkları kaseyi nasıl yıkadığını izledi ama Lisa hâlâ dönüp tek kelime etmedi.
Jennie daha da yaklaştı ve kollarını tatlı bir kucaklamayla Lisa'nın beline doladı, başını sevgilisinin sırtına yasladı. Lisa sadece iç çekti ama konuşmadı .
"Çok üzgünüm." Jennie zorlukla fısıldadı. Lisa sessiz kaldı. Jennie şefkatini ve içten ilgisini göstermeye çalışarak, "Artık buradayım, evdeyim sevgilim" diye ekledi. Üzgün görünme planına rağmen Lisa bu sözler karşısında kalbinin hızla çarpmasına engel olamadı ama duruşunu korudu.
"Her neyse," dedi Lisa, Jennie'nin sarılmasından kurtulmak için hafifçe hareket etti ama gitmesine izin vermedi.
Jennie samimiyetle devam etti: "Gerçekten, geç kalma gibi bir niyetim yoktu." Bugün pek çok şeyle ilgilenmem gerekti. Gerçekten üzgünüm." Sözleri gerçek bir pişmanlıkla doluydu ve Jennie, kız arkadaşının onu affedebileceğini umuyordu.
Lisa içinden küçük bir zafer dalgasının geçtiğini hissetti. Üzgün davranma stratejisi işe yarıyor gibi görünüyordu ve amacına ulaşmak üzereymiş gibi görünüyordu. Sakinliğini koruyarak, Jennie'ye bile dönmeden, sözlerini sakin ve kontrollü bir ses tonuyla söyledi.
"Eğer o kıyafetleri çıkarırsan seni affederim" diye mırıldandı Lisa. Sözleri bir insanı kışkırtmak için tasarlanmış yem gibi çıktı.
Jennie, kız arkadaşının niyetini hemen anladı ve ona eşlik etmeye karar verdi. "Eğer böyle oynayacaksak o zaman beni yatakta bekle sevgilim," dedi tatlı bir sesle, hâlâ Lisa'ya sarılırken. Aralarındaki baştan çıkarıcı oyun henüz bitmemişti ve ikisi de bundan sonuna kadar keyif almaya hazır görünüyordu.
Lisa sonunda ona sanki tüm evrendeki en değerli taşmış gibi bakan Jennie'nin yoğun bakışlarıyla karşılaştı. Jennie'den sıcak ve şefkatli bir öpücük Lisa'nın yanağına inerken Lisa'nın elleri sert ama sevgi dolu bir baskı uygulayarak kollarını yakaladı.
Temas ve Jennie'nin bakışları Lisa'nın kendisini özel ve arzulanan hissetmesine neden oldu, sanki o anda dünyada önemli olan tek kişi oydu. Jennie sonraki sözlerini boğuk ve baştan çıkarıcı bir ses tonuyla söylerken kalbi güçlü bir şekilde atıyordu.
"Ben duş alacağım, beni çıplak bekle" diye fısıldadı.
Lisa bulaşıkları yıkamayı bitirdiğinde Jennie ile paylaştığı odaya doğru yöneldi. Dikkatlice kot pantolonunu, tişörtünü, sütyenini ve son olarak külotunu çıkardı.
Bunu heyecanla yaptı.
Odada beklerken banyodaki duşun yumuşak mırıltısı kulaklarına sızarak sakin ve tanıdık bir atmosfer yarattı. Bu,kız arkadaşının kollarına girmeden önce defalarca duyduğu için iyi bildiği bir sesti.
Ellerinin altındaki çarşafların yumuşaklığını hissederek yatağın kenarına oturuyor. Şu anda sabırsızlığa yer yok ve bunun yerine parmaklarıyla oynamaya karar veriyor, rahatlatıcı bulduğu bir hareketle parmaklarını birbirine geçirip açıyor. Beklemek onun için sıkıcı değil; daha ziyade Jennie'nin gelişini beklerken kendini bir huzur durumuna kaptırıyor.
