"Asya Hanım biliyorum söylediklerinizi fakat bulabildiğim bütün evler bunlar." "Tamam Faruk sağol." Telefonu sinirle kapattım. Bir işimde ters gitmesin yahu. Kem göz Yarrabim hepsi. Aklıma gelen kişiyle yüzümde bir tebessüm oluştu. Çıktığımız yemekten 2 gün geçmişti ve biz sürekli Yusufla konuşuyorduk. Şu aralar hem ev bulmak hem de işlerimi bir düzene oturtmak zorundaydım bu yüzden kafamı bile kaldıramıyordum ancak zaman buldukça telefonda konuşuyor, o şekilde etkileşimde kalıyorduk. "Merve bir bakar mısın?" "Buyrun Asya Hanım." "Canım şu bu ay aldığımız işlerin gelirlerinin giderlerinin olduğu dosyayı getirir misin?" "Tabii ki." Üniversitemin son 2 yılında bir ofiste çalışıp kendime deneyim sağlamıştım ve bunun baya da bir faydasını görmüştüm. Başarılı bir iç mimardım. Kendi ofisim vardı. "Asya Çimen Mimarlık" Bütün ailenin guruydum yemin billah bir de götüm nazardan çıksa. Kapının çalmasıyla Merve içeri girdi. "Buyrun Asya Hanım. Ocak ayı boyunca aldığımız işlerin istatistikleri. "Teşekkür ederim canım bir de bana şekerli bir türk kahvesi göndertir misin?" "Hemen." Bu aralar ev işleri canımı çok sıkıyordu. Kendimi kötü hissediyordum beleşe oturduğum için. Yok öyle fakir gurulu kız ayakları yapmıyordum. Beleşe oturmak tabii ki işime geliyordu ama teyzem bunu karşılıksız yapacak bir insan değildi. Dedemlerin yanında sürekli evin konusunu açıp herkese kendini övecekti. Dedemlerin köyden gelmesini bekliyordu sadece bu nedenle bu işi hemen halletmem lazımdı. Önümde ki dosyaları inceleyip bilgisayardakilerle karşılaştırıyordum. Herhangi bir sıkıntı yoktu planlarımız düzgün gidiyordu. Telefonumun çalmasıyla telefonuma yöneldim. Yusuf Ali arıyor Meşgulüm sansın acayip yoğunum sansın diye beklettim. Tam aramanın kapanacağı sırada açtım. "Alo, Efendim." "Naber Asya." "İyi,sen." "İyi olduğuna emin misin? Sabahtan beri bakmadın mesajıma sesin de yorgun çıkıyor." "Mesajını görmemişim bile çok yoğunum şu aralar ev konuları iş falan." "Anladım. Bu akşam alayım seni bir şeyler yapalım." "Bilmiyorum Yusuf." "Hem kafan dağılır." Tabiki de evet diyecektim bu yem kaçmazdı. "Tamam olur o zaman." "Akşam 9 diyoruz." "Olur görüşürüz." "Görüşürüz."
HAHAHAHAHAHAH günüm şenlenmişti resmen. Müstakbel kocamla yine bir akşam geçirecektim. Telefonumdan "Kocam da kocam paşam da paşam." şarkısını açıp son işlerimi de hallettim. Odama giren herkes şarkıya gülüyordu. Pardon? Onlara inat daha çok eşlik ettim şarkıya. Saat 19.40 olmuştu. Ofisten çıktım. Öyle aman aman zengin değildim. Ama gösterişi seviyordum. Arabama bindim ve yine bir şarkı açtım ama bu sefer "İzmirli Ömer Takarım Kocamı Koluma" şarkısını açmıştım. Napayım cidden çok seviyordum İzmirli Ömeri.
Üstüme siyah yarasa kol bir kazak altıma da siyah bir etek giymiştim. Simsiyah olmuştum. Çok mu ruh daraltıcı olmuştum ki? Hemen fotoğraf çekip Melise attım.
Siz;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siz; KANKA KANKA Siz; MELİS Siz; KANKA Siz; SANA ANLATTIM YA BU AKŞAM ENİSTENLE BULUSUYORUZ NASILIM????? Melsimm🫶🏻; ENİŞTE Mİ? Melsimm🫶🏻; EFENİN ÖĞRETMENİ Mİ Melsimm🫶🏻; HAHAHAHAHAHJAJXJAKDJ Melsimm🫶🏻; kanka dikkat et bak siz evlenince 35 çocuk yapıp sınıf kurmaya çalışmasın bu Siz; tamam melis çok sağol gerçekten Melsimm🫶🏻; şaka yavrum çok güzel olmuşsuun😘 Melsimm🫶🏻; bir şey daha söylicem Siz; he söyle Melsimm🫶🏻; ben bu gece sana geliyorum. Siz; bir şey mi oldu ki? Melsimm🫶🏻; hayır olmadı da Burak eve sevgilisini çağırıcakmış. Siz; anladım balım gel. Melsimm🫶🏻 bu mesaja"❤️"ifadesi bıraktı.
