Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(fanarta ölmüşüm, bitmişim aşık olmuşum yanmışım anasini satayim..)
-
En bahtsız bedevi benim diye düşündü Tadashi.
Bir insan bu kadar şanssız olamazdı. Kendisi şuan revirdeydi, endişelenmeyin o sapasağlamdı. Ama aynısı yanında oturan sarışın oğlan için geçerli değildi. Hemşire onun burnuna bir bant yapıştırırken Tadashi acayip gergindi.
Olay tahminen 20-25 dakika önce olmuştu. Yamaguchi sakin sakin beden dersinde Hinata ve Kageyama ile yakantop oynuyor, sıcak havanın altında eğleniyorlardı. Fakat oyunlarını ve eğlencelerini bozan bir şey oldu.
Yamaguchi'nin attığı atak topunun Tsukishima Kei'nin tam yüzüne gelmesi gibi.
Olayın nasıl olduğunu bile anlayamamışlardı. Yamaguchi'nin sıkıca kavradığı top bir anda fizik kurallarını çiğneyerek yön değiştirdi ve Hinata'nın üstüne değil de yandaki bankta oturan Kei'nin suratına geldi.
Kei'nin burnu kanıyordu, daha da kötüsü üstüne gözlük camları paramparça olmuştu. İkisi alelacele bir şekilde Ukai-Sensei'den izin alarak revire gitmişlerdi. Noyomi-san Tsukishima'nın burun kanamasını durdurmuş, kırık olmadığını söylemişti. Ama çatlak olabilirdi, bu yüzden yinede bir hastaneye gidip röntgen çektirmesi için tembihlemişti.
Şimdi ise burnunun üstündeki sıyrık için bir yara bandı yakıştırıyordu. İşleri bittikten sonra odadan ilk çıkan Tsukishima oldu, Yamaguchi'de arkasından hızlıca çıktı. "Tsukishima-kun!" diye seslendi, bu Kei'nin duraksamasını sağladı. Hızlıca belini bükerek bir saygı eğilmesi yaptı.
"Ben çok özür dilerim!" Pat diye söyleyiverdi Tadashi. Ses boş koridorda yankılanırken bekledi çilli olan. Bekledi, fakat bir ses duyamadı. Sonra ise Tsukishima'nın arkasını dönüp merdivenlere yürüdüğünü gördü.
'Ne?" diye haykırdı içinden. Doğrulararak bacaklarını hareket ettirdi. Onun peşinden koştu. "Hey neden cevap vermedin?" Onun ki de soruydu, okulun mermer suratlısıydı bu adam. Pes etmeden yeniden konuştu Yamaguchi. "Oi! Bir cevap versene!" Tsukishima adımlarını durdurdu ve korkunç bir ifadeyle Tadashi'ye döndü.
Tadashi pişman olmuştu onu durdurduğuna.
Tsukishima Kei aşağılayıcı bir şekilde konuşmaya başladı. "Şuan senin aptal bir top atamama kabiliyetin yüzünden burnum sızlıyor," Kei bir adım yaklaştı. "gözlüğüm tuzla buz oldu bu yüzden bulanık görüyorum ve," Kei burun kıvırdı. "müzik dinleme keyfim bölündü üstüne birde kulaklığım zarar gördü. Yani," Tsukishima Kei Tadashi'nin yüzüne tükürürcesine konuştu bu sefer.
"Kapa çeneni ve uzak dur benden."
Sonrada arkasına bakmadan merdivenlerden indi. Yamaguchi ise duygu patlaması yaşıyordu. Hem hoşlandığı çocuğun ona bu kadar yakınlaşması onu mutlu etmiş, hemde dediği laflar ne kadar haklı olsada onu üzmüştü. O da iç çekerek bahçeye doğru yola çıktı, Shoyo'ya anlatacakları vardı. _
"Eh öyle oldu maalesef." Shoyo daha fazla kahkaha ataraken bir yandan konuşmaya çalıştı. "Sevdiğim çocuğun burnunu da kırmadım demezsin artık!" Yamaguchi bir yandan utanırken bir yandan da Shoyo'nun ağzını eliyle kapattı, birileri duyabilirdi.
En nihayetinde Shoyo kahkahasını durdurmuş soluklanıyordu. Yamaguchi utanç içerisindeydi yaptığından dolayi. "Bak seni terslemiş kesin aşık, dedim ben bu çocuk tsundere* diye." Yamaguchi bu düşünceye inanmadı tabii ki, göz devirdi. Kei Tsukishima, ondan hoşlanmak? Yıldız falında gelecekte ingilizce notundan 100 alacağını görmesi kadar imkansızdı.
Günün 120. oflamasını çıkardı Tadashi, kendini acayip rezil olmuş hissediyordu ki zaten olmuştu. Shoyo onun omzunu sıvazladı ve konuştu, "Boşver yaa, bende Kageyama ile birlikte olamıyorum." Tadahi Hinata'ya döndü. "Ama Kageyama'da senden hoşlanıyor, falında bile o çıktı! Sadece ikinizde korkaksınız." Shoyo 'korkak' lafına karşın Yamaguchi'nin omzuna bir yumruk geçirdi. "Korkak falan değilim ben!" Sonra ikisi de kıkırdadılar ve öğle arasının bitiş ziliyle elindeki bitmiş teneke kutuları çöpe atarak sınıflarına çıktılar.
☆
dedim ben duzyazi yazamiyorum diye neyse sikmişim askini
*:Tsundere, animelerde sıkça, özellikle hayattan kesitler ve romantizm türü serilerde karşılaşılan soğuk, agresif, çok bilmiş, burnu havada karakterlerdir. Bu karakterler sonradan ana karaktere karşı yumuşayıp açılabilir, hatta ana karakterin müstakbel eşi bile olabilirler.
