🤎 8~

112 15 96
                                    

Jisung ve Soojin'in beraber geçirdikleri zaman artmış, birbilerini daha iyi tanımaya başlamışlardı.

Birbirlerini tanıdıkça daha çok seviyorlarken bu sevginin çok daha büyük olduğunu, insanların bu büyük sevgiye aşk dediğini fark etmişlerdi.

İkisi de birbirlerine bunu söylemek için can atıyor ama çekiniyorlardı. İçlerinde hafif bir heyecan, sıktıkları güzel kokular, giydikleri en güzel kıyafetler ile yine buluşacaklardı.

İkili sürekli gittikleri parka vardıklarında karşı karşıya gelmişlerdi...

Oysaki ayarladıkları buluşma saatine daha bir saat vardı...

°•°•°•°

"Jisung?"

"Soojin?"

Şokla karşımdaki Jisung'a bakıyordum. O da benden farksız değildi.

"Neden bu kadar erken geldin?"

"Soruyorsun ama sende erken gelmişsin Hanji."

Ben onunla gecirebileceğim zamanı olabildiğince artırabilmek için erkenden gelmiştim yani amacım geç kalmamaktı. Her geçen gün kendisi ile daha da zaman geçirmek istiyordum ve bu beni çok zorluyordu. O yanımdayken bile özlüyordum onu...

"Yani... Ben geç kalmamak için erken geldim. Evet evet bu yüzden erken geldim."

Eliyle ensesini kaşırken ne kadar sevimli olduğunu bilmiyordu tabii ki de.

"Siz peki Soojinnie Hanım?"

"Ay sen Soojinnie deyince cidden bir garip oluyorum."

"Soruma cevap verin lütfen."

"Hava sıcakmış keşke parkta buluşmasaydık."

"Ne sıcağı Soojin? Yağmur yağacak başka yere gidelim desen anlayacağım, sonbahar mevsiminde ne sıcağı?"

"Oha... Bir yıl mı olmuş?!"

"Ne bir yıl olmuş? Bilmece gibisin diyeceğim, bilmeceler utanacak."

"Biz tanışalı bir yıl olmuş?! Ayrıca bilmeceler gururlanırlardı benimle!"

"Bilmeceler... Gurur... Ne diyorsun ya?!"

Jisung kendini tutamayıp patlarken ben onu izliyordum. Gülüşü huzur vericiydi...

"Cidden bir yıl oldu mu?"

Gülerken bir anda durmasıyla şokla yüzüne bakakaldım. Lan daha az önce gülüyordu!

"Jisung korktum, ne yapıyorsun ya..."

"Cidden bir yıl oldu mu?"

"Valla oldu..."

"Ama yıllardır berabermişiz gibi hissediyorum..."

"Senden bir farkım yok... Seni yıllardır tanıyormuş gibi hissediyorum."

"Ben öyle hissediyorum diyeceğim de... Kızım dakikası dakikasına ne yaptığımızı konuşuyoruz sürekli normal değil mi-"

Yapmacık bir sinirle koluna vurdum. Bu çocuk tam bir şapşaldı!

"Ya! Niye güzelim ortamı bozuyorsun?!"

"Özür dilerim!"

Gülerek oturacak bir yer ararken ne kadar huzurlu hissettiğimi düşündüm... Buraya gelirken ki heyecanım ve onun yanındayken ki heyecanım hiç dinmiyordu...

Hep onunla olmak istiyordum ama kalbimin bu hızlı hareketleri de beni çok zorluyordu!

Düşüncelerim içinde kaybolurken biri elimden tuttu. Bu şüphesiz Han Jisung'tu...

I Miss | Han Jisung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin