Güzelliğine destanlar yazdığım adam...
Yaratan seni bu kadar güzel yaratmışken kaderinin tezatlığı cam kırıklarının avuçlarıma batması kadar acı verici.Naif tenini okşayan rüzgar baldan daha tatlı renkte olan saçlarını inceden tarayaraktan usul usul süzülmüştü.
Geceden beri ağladığını belli eden morarmış göz altların güzelliğinden hiçbir şey kaybettirmemiş aksine bir menekşenin öpücüğü gibi iz bırakmıştı.
Şarap kırmızısı dudakların şişmiş , soluk tenine konan bir gül gibi kuru ama kalp çarpıntısı geçireceğim kadar güzel ve öpülesi.
Hızlı adımlarla fakültenin kapısına doğru yol alıyordun her ne kadar yüzünü saklamaya çalışsan da bazı insanların garip bakışlarından da kaçamıyordun .
Koşar adımlarla bende senin peşinden amfinin kapısına doğru yol aldım.
Oturduğun sıranın arka hizasına kendimi bıraktım ve öylece seni izlemeye koyuldum. Kafanı gömdüğün sırada kim bilir ne düşünceler beynini kemiriyordu.
Zilin çalmasına yakın yanına oturan Chan hyungun başını hafifçe okşayarak irkilmene sebep oldu .
Hafifçe başını kaldırıp gelenin Chan olduğunu görünce rahatlayaraktan doğruldun.
"Bitanem ne bu halin! "
'Ne varmış halimde hyung her zamanki halim işte.'
" Jisung farkında mısın bilmiyorum ama gözlerin biraz daha zorlasalar dışarı çıkıcaklar teninden bahsetmek bile istemiyorum"
Besteler yapacağım gözlerine tenine neler söylüyordu böyle.
"Yine o şerefsiz sana bişe mi yaptı."
"Keşke bana yapsaydı hyung inan ki böyle olmazdım ama engel olamadım." Gözlerin yaşarmaya başlamışken yumruklarımı sıkmaktan öteye gidemedim.
Ne çok isterdim bende seni teselli etmeyi teselliden çok derdine derman olmayı ama korkağın tekiydim hayır aslında korkak değildim sadece sana layık değildim.
"Bir gün öldüreceğim o adamı gerçekten yine ne yaptı ?"
"Jeongin eve geç geldi biliyosun ergenliğe gireli çok olmadı babamla zıtlaştı. Zaten sarhoş olunca daha sinirli olduyodu kötü denk geldi önce o dayak yedi sonra karşı çıkmaya çalışan annemi dövdü. Ben daha karşı çıkmaya kalmadan tehditlerini savurmaya başladı o kadar canım yandı ki o an hiç bi şey yapamadım beni odaya kitledi içerden sadece bağırış sesleri geliyordu. Yoruldum hyung gerçekten çok yoruldum. "
Sessiz hıçkırıklarının ardından Chan seni göğsüne doğru çekti ve sırtını ovalamaya başladı. Kıskanmıyordum, seni teselli edecek yanında seni koruyacak bi hyungun olduğu sürece neden kıskanıyım ki sadece çok fazla gıpta ediyordum bende seni bu kadar rahat bi şekilde göğsüme çekebilsem bana bu kadar kolay güvenebilsen..."Şşş sıkma canını az kaldı yakında alıcam seni yanıma jeongin ile birlikte hep birlikte mutlu mutlu geçincez o adam da yaptıklarının cezasını çekmeden bu dünyadan göçmeyecek az daha sabret"
Umarım dediklerinde haklısındır Chan umarım.
" Kendini tehlikeye atacak bişe yapma hyung alıştık biz artık gittiği yere kadar"
İzin ver artık başkaları seni düşünsün küçüğüm yapma böyle kahretme beni daha fazla." Duymamış olayım jisung sen bana bırak. Endişelenecek bişe yok hadi artık derse geçelim hoca gelmek üzeredir. "
Tatlı tatlı başını salladıktan sonra zaten hoca sınıfa girmişti. Artık bende dersime dönebilirdim. Bir saat boyunca hoca şiirlerden, sanattan konu açarken hiç bir şiirin seni anlatamayacak güzelliğini seyre konulmuştum. Bu yüzden zaten hocanın gözde öğrencisiydim naçizane şiirlerimi seni düşleyerekten yazıyordum o kadar. Eğer ki tüm hissettiklerimi şiire dökebilsem zaten yazığım şiir olmaktan çıkardı. Adını koyamayacağım bir şaheser olurdu.
Zilin çalmasıyla dersin bittiğini yeni kavradım seni izlerken zaman ne çabuk geçiyordu böyle ince ince ılık ılık...
"Evet haftayaki dersimiz serbest şiir lütfen göz atıp gelin sonraki hafta kısa bi şiir ödeviniz olucak." Çantasını toplayan Sehun hoca sınıftan uzaklaşmıştı.
Biraz daha neşeli görünüyodun. Yanınıza gelen seungmin ile kafeteryaya doğru yol aldınız. Seni biraz daha izlemeyi çok isterdim ama gözlerim seni eskitir diye daha fazla bakamadım. Seni aradan zaman geçtikten sonra görmek o kadar heyecan vericiydi ki sanki her gördüğümde bir kez daha aşık oluyordum. Changbinin bahçeye çağıran mesajını görmemle birlikte gözlerimi şimdilik senden ayırmak zorunda kaldım ve bende bahçeye doğru yol aldım.
___________________________________________
Evet ilk bölüm bu şekilde biraz kısa ve yazım hatalarıyla dolu olabilir farkındayım ama dediğim gibi ilk yazma deneyimim o yüzden şimdilik mazur görün ilerleyen zamanlarda inşaallah gelişebilirim.
Duygu ve düşüncelerinizi istek ve önerilerinizi istediğiniz şekilde -ahlak çerçevesi dahilinde- belirtebilirsiniz.
Sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın hoşça kalın <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ayrılış Hikâyesi
Fanfiction- Seni seviyorum, ama nasıl? avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya... - Seni...