Yine olduğu gibi o aptal kaçakçı herifin peşindeydim, kim taehyung'un.
Bu aptal herifi aylardır arıyordum ve bir türlü bulamadığım, elimden kaçırdığım içinde sağolsun ki amirim bu görevi sadece ama sadece bana üstlemişti, sinirden çıldıracaktım.
Herifte öyle bir sinsilik ve siklememe vardı ki bu tek görev bana düşmeden önce ki görevlerde iş arkadaşlarımla onu ararken bana bir süpriz yapmış ve kaçakçılık yaptığı adamı bağlayıp kafasına ironmanli bir baksır sarıp -bu benim baksırımdı- not bırakmış notta ise "bu baksırını çok sevdim, bir kere kullanıldı fakat bende durmasına göz yumamadım jungkook" yazmıştı, Oruspu çocuğu.
Bu olay yüzünden ise iş arkadaşlarım 1 ay benimle dalga geçmiş, gülüşmelerini yüzlerinden eksik etmemişlerdi, hepsi aptalların tekiydiler.
Bu heriften ölümüne nefret ediyordum, sürekli bir yerleri soyuyor-hatta evimi bile(nasıl evimi buldu bilemiyorum)-
fakat onun harici başka şeylerle uğraşmıyordu, bu soyguncu kaçakçıyı nasıl oluyorda her seferinde elimden kaçırıyordum bir türlü anlamıyorum.Fakat şimdi yine onu bulacağıma dair yemin etmiş, kendimden emin şekilde soygun yaptığı dükkana gidiyordum.
Bir süre yol yaptıktan sonra soygunun olduğu dükkana gelmiş, arabamı park etmiştim.
Arabadan hızlı şekilde indikten sonra bir elimi belime götürüp silahımı yoklamıştım, her an tetikte olmam gerekirdi.
Sessiz ve hızlı adımlarla dükkana vardığımda şaşkınlığım tüm vücuduma yayıldı.
Love shop mu?
Adamım gerçekten burayı soymuş olamazdın!
Gerçekten burayı soyup napacaktı, değişik seks fantezi oyuncaklarıyla... hayır gerçek olamazdı, tanrım ben sınanıyormuyum?!
Üzerimdeki şoku yavaş yavaş atlatırken elim belimde ki silahdayken adımlarımı tekrar canlandırdım.
Dükkanın kapısına vardığımda kapı aralıktı, şimdiden o iğrenç şeyleri görebiliyordum.. bu fazla kötü.
Ani bir hamleyle kapıya tekme attığımda hızlı bir biçimde ellerim belimdeki silahı kurtardı ve içeriyi gözlerimle taramaya başladım.
Her adım attıkça ortam daha da bunaltıcı oluyordu, her bir adım daha da kötüleştiriyordu.
Taehyung hala burda olmalıydı çünkü dükkan sahibinin verdiği bilgiye göre arka bir kapı yoktu ve ön kapıdan çıksa bile kamera kayıtlarıyla görülürdü ve hemen bana iletilirdi.
Adımlarım yavaşlarken hızlıca sağıma doğru döndüm ve geri geri adımlar atmaya başladım, oradan geçmiş olmalıydı, hissetmiştim.
Geri adımlarım çoğalırken bir şeye çarptım, hayır.. hayır.. kalçama bir şey çarpmıştı...
Hızla arkama dönerken o tanıdık simayı hemen çıkardım, Adi şerefsiz piç taehyung!! ve, ve elinde ki tam kalça hizasındaki dildo! Tanrım bu şey tam olarak kalçama mı çarpıştı! Ve, ve onu bu yapmıştı! Adi pislik!
Yüzündeki sırıtma benim şaşkınlıkla dildoya baktığımı görürken daha da büyüyor, kahkahalara ulaşıyordu.
Hızla silahımı tekrar kaldırmış duvar dibinde elindeki dildoyla ellerini kaldıran taehyung'a nişan almıştım.
İşte şimdi yakaladım seni taehyung, elime düştün koçum!
Taehyung gülüşlerini sonlandırırken ellerini sallamış ve "hey hadi ama beni vurmayacaksın dimi jungkookie~" derken dudaklarını büzüp, kendini bir nevi tatlış bir bebeğe benzetmeye çalışmıştı fakat elindeki koca dildodan bir farkı yoktu.
"tabi ki de seni vuracağım" Derken sırıtmış ve ona doğru bir adım atmıştım.
Bakışları yapmacık ama birazda gerçek bir korkuyu taşırken "hey eğer beni vurursan bu koca dildoyu kafana vururum kelleş"
Kelleş mi? bu nasıl bir ruh hastası?
Gözlerim nişana odaklandığında belli ki şaka yapmadığımı onu gerçekten vuracağımı anlayınca büyük bir hızla elindeki dildoyu kafama fırlatmış ve bir hışınla kapıya yönelmişti.
Ah! hadi ama.
Büyük bir şaşkınlıkla olduğum yerde bir süre kalmış ve sonra peşinden gitmeye başlamıştım, piç sanki maraton koşucusuydu!
Dükkandan çıkmış, sokakta onu peşliyordum, öyle hızlı koşuyordu ki.. götüm bile terlemişti anasını satayım!
Sonunda bir ara sokağa dalmış ve gözden kaybolmuştu, yine kaçıracaktım işte piç kurusunu.
Peşinden ilerlerken girdiği karanlık arasokağa girdim, adımlarım yavaşlamıştı ve tek elimlede tekrar silahı kavramıştım. Arasokak öyle çok kaçılabilecek bir yer değildi hatta çıkmaz bir yolu olduğunu bile düşünüyordum ki sol taraftan devrilme sesleri geldi, yakalayacağım ulan!
Sese doğru yavaşça ilerlerken silahımı iki elimle kavramıştım, adımlarım daha da yavaşlerken çıkmaza gelince adımlarımı durdurdum.
Gözlerimi kısmış karanlıkta taehyung'u ararken arkamda sesini işittim.
"Kalçanada fırlatsam deliğine girermiydi acaba?"
Ulan aptal herif, birde dalga geçiyor!
Hızla arkamı döndüğümde elinde bir taşı sürekli havaya atıp tutuyor, bir çöp kutusundada yaslanmış gülerek beni izliyordu.
"Aptal herif seni öldüreceğim!" diye kükrediğimde ateş etmiş fakat tam omzunu sıyırdığında 'siktir' diye gülüşü karışık ve tedirğin şekilde sokağın çıkışına doğru koşturmadan önce elindeki taşı tam kafama fırlatmış ve hatta isabet ettirmişti, sonrasında hızlı adımları ile karanlıkta kaybolmuştu.
Kafama aldığım darbeyle inlemiş, yere yığılmıştım.
Baygın gözlerle çevreyi izlerken elimi darbe aldığım yere götürmüş ve yoklamıştım, elime gelen ıslaklıkla iğrenirken gözlerimle elime gelen kanı incelemiş sonra ise "siktir" çekip baygınlıkla gözlerimi yummuştum.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.İlk bölümü nasıl buldunuuuzz
haylaz taehyung😡 edepsiizzz
umarım beğenmişsinizdir beğendiyseniz yorumlarinızi ve oylarınızı eksik etmeyiinnn
sizi seviyoruummm
Badee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçakçı
RomancePolis memuru jungkook ve uzundur yakalamaya çalıştığı kaçakçı taehyung