Love in school

0,1

Jennie'den
"Okula geç kalıyoruzzzz." (Olmazsa olmaz cümlemiz)
Merhaba,ben Jennie. 18 yaşındayım ve lise sonum. 3 arkadaşım, Lisa,Jisoo ve Rosé ile beraber yaşıyor, aynı okula gidiyoruz. Ailelerimiz farklı ama öz kardeş gibi anlaşıyoruz. Okulumuzu pek sevmeyiz çünki, okulda mal erkek grubu peşimizi bırakmaz. Yani aslında Tae'den etkileniyor ola bilirim ama bunu kızlara söylersem ebemi sikerler. Neyseee.

Kızlarla birlikte okulumuza doğru yola koyulduk. Karşımıza birden mükemmel(!) çocuklar çıktı. Tae'ler. Bu gün de nasılda yakışıklı olmuş. Ben galiba şu gerizekalıdan hoşlanıyorum. Yok ya hoşlanmıyorumdur. Ben yanlış anlamışımdır.

"Oooo bak bizim sürtükler de burdaymış"

"Allah Allah nasıl şans bizim pezevenkler burda uluyorlar. "

"Sikerim seni, Jennie. Doğru konuş. "

"Hay hay. Siksene beni. "

Yavaşça yaklaşıp, kulağıma fısıldadı.

"O zaman akşam benimle gel. "

Başımı aşağı-yukarı salladım. Biraz eğlenmekten hiç bir zarar gelmezdi.

"Lan pezevenk, sal benim kızımı. "

"Çuan çok koyktum Cisu apla lütfen aileme zarar verme. "

Jisoo sinirlenmiş olmalı ki, bize hemen okula gitmemizi, adeta emr etti. Onu sinirlendirmek inanın hiç iyi bir fikir değil. Bu yüzden hemen kapıdan içeri girdik.

Okula girip, sıralarımıza oturduk. Hepimiz erkeklerle oturuyorduk.

Tae ve ben
Jin ve Jisoo
Rosé ve Jimin
Lisa ve Jungkook

Derste sıkıldığım için bir kağıt alıp, uçak yaptım. Hava rüzgarlı olduğu, pencere açık olduğu için uçağım uçtu. Almaya yeltendiğimde,alamadım ve sanki bu yetmezmiş gibi Taehyung'un kucağına düştüm.

Yüzümü ona dönderdiğimde, sırıtıyordu. Hemen üstünden kalktım. Kulağıma yaklaşıp, fısıldadı.

"Akşam kesin benle geliyorsun. "

"Nedenmiş?"

"Kucağıma düştün. "

"Yanlışlıkla oldu işte. Özür dilerim. Sakın ol azıcık. "

"Diyelim ben sakinleştim. Peki o nasıl sakinleşecek?" dedi bacak arasındakı çıkıntısını gösterirken.

"Ben-"

"Taehyung ve Jennie, konuşmayı kesin. Eğer bir daha konuşursanız, uyarmakla kalmaz, sizi dersten atarım. "

Cadı ya yemin ederim cadı bu karı. Ben böyle düşünürken Taehyung elini getirip bacağıma koydu, daha sonra ise okşamaya başladı. Elimi elinin üstüne atıp, çekmeye yeltendiğimde, kulağıma fısıldadı.

"Bunu yapmayı aklından bile geçirme. Yoksa, şu dersin sonunda seni eve götürüp, sabaha kadar altımda inletirim. Bu da yaklaşık 15 saat yapıyor. Kendin bilirsin."

"Hadi ama elin bacağımda olunca ne değişiyor? "

"Ne değişecek? Gece sikişmemize gerek kalmadan, kendimi rahatlatıyo-"

"TAEHYUNG VE JENNİE HEMEN DIŞARI! SİZ ÇOK OLDUNUZ! "

Hocanın anırmasıyla, dışarı çıktık. Dıçarı çıkar-çıkmaz beni duvarla arasına aldı.

"Benden kaçamazsın. Şuan beni azdırdığın gibi sakinleştirmen lazım. "

Dudaklarımı öpmek için yaklaştığında, onu ittim. Ondan hoşlanıyor ola bilirdim, fakat bu onun cinsel ihtiyyaçları için kendimi feda edeceğim anlamına gelmiyor. Ne zaman benden hoşlansa, o zaman belki, onunla yatarım.