rich hyung

1.3K 178 136
                                    

Soinle sinemaya girdiğimizde çoğu cocuk olan sinemada patlamış mısırlarımi yiyordum. Heralde filmden önce hepsi bitecekti

Birden ısıklarin kapanıp alçının gitar çalma sesi ile gözlerimi ekrana diktim. Bu hayattaki kırmızı cizgim Alvin ve sincapladır.

Todoro ekrana çıktığında yaptığımız kombinleri aynı olduğunu gördüm. Copycat todoro

---

Film bittiğinde ayağa kalkıp abimin koluna girdim. Bu hayatta sırtımı yaslayabildigim biri olması çok iyi hissetdiriyordu. "Jisungie,istersen okulunu değiştirebiliriz. Hatta benimle beraber gel yurtdışında daha iyi bir hayatın olabilir" biraz düşündükten sonra"bir kişi için sınav senemi mahfetmek istemiyorum hyung" dedim.

hyungumun çalan telefonu ile avm koridorunda kısa süreli yavasladik. Yabancı bir numaraydi. Ama gözüm ısırıyordu.

"Alo"

"........."

"Sen beni aramaya utanmıyor musun?"

"..........."

"Sende gurur ne ararki zaten."

"........"

"Yanımda tamam mı bir daha beni veya onu arama."

Dedi ve telefonu kapattı. Soran gözlerle bakarken genisce gülümseyip kitapçıya girdi. Mangalarin olduğu yere koşarken bende arkasından gidiyordum. Ben mi büyüğüm o mu belli degil

Eline bir manga alıp konusunu okumaya başladı. Hoşuna gittiğine dair mırıltılar çıkarırken tüm seriyi sepete attı.

Rich hyung

Gözleri bana döndüğünde"ne bakıyorsun, sende alsana" dedi. Gülümseyerek hoşuma giden bir tanesini aldım ve serisini sepete attım

Alışverisi bitirince elleri poşet dolu abimin çalan telefonu ile elimi onun cebine atıp telefonu çıkarttım. Seonji hyung ariyordu

"Alo"

"Alo Jisungie"

"Efendim hyung"

"Soin yanında mı? Ahh neden soruyorsam telefonu sen actigima göre. Neyse neden o açmadı"

"Elleri poşet dolu o yüzden. Birşey söyleyecekken ona iletirim"

"Önemli birşey yok da senin sesin kötü geliyor. Sıkıntı yok değil mi?"

"Var gibi ama soin hyung halletdi. Şimdi eve geciyoruz heralde-"

Arkamdan gelen"AKSAM YEMEGİNİ DE BİRYERDE YİYECEGİZ" sesi ile güldüm

"Öyle yapacakmışız. Seni eve geçince arasın olur mu? Birde şarji çok az ulaşmak istersen beni ara"

Diyip telefonu kapattım. Arabanın bagajına poşetleri koyup arabaya geçtiğimizde abim konuştu"todoro ile aynı kombini yapmışsın,ruh eşi misin yoksa" dedi ve kontağı açtı. Zar zor gülerek"todoro nün ruh eşi yok mu zaten" dedim. Gülerken yemek yiyeceğimiz yere gelmiştik heralde

İçeriye girdimizde bir yere geçip siparişleri verdik. Tatlı sade bir yerdi. Beyaz ve mavi alt tonlu kırmızınin hakim oldugu mekanda 16-26 yaş aralığı cogunluktaydi

Yemekleri beklerken omzumun dürtülmesi ile arkamı döndüm. Jungwon u görmem ile şasirirken boynuna atladim. Özlemistim eşeği

"Jisungie'm nasılsın. Ouyy yanaklarin hala eskisi gibi" diyip yanaklarımı sıkıp öptu. Ona alev atan gözler atarken o soin ile konuşuyordu. Yanaklarım best

"Ben bir.lavaboya gidip geliyorum hyung" diyip masadan kalktım. Makyajım büyük ihtimalle bozulmuştu. Lavaboya girdiğimde cantamdan rujumu çıkarıp sürmeye başladım. Arkamdan gelen ses ile rujun kapağını kapatmadan yere düşürdüm

"Lavinia'm"

Ellerimin titremesine engel olamayıp aynadan gözlerimizi birleştirdim. Aşkla bakan gözlerim artık kin ile bakarken o pisman gibiydi. "Sen ne curretle geliyorsun buraya. Soin hyungu çağırmam üç saniyemi almaz" dedim. Ağlamaya başladığımda sarılmak için bir adım atti. Gelme diye bagirdidimda panikle durup bana bakmaya devam etti

"Ne olur bakma bana minho. Yalvarırım o gözlerle bakma kaniyorum o gözlere. Sevmediğini bile bile kaniyorum. Lütfen sadece İngilizce ögretmenim olarak kal" diyip lavabodan çıktım

Selammm

~ege

Lavinia'm sözcüğünün anısı,yarası büyük o yüzden o kelimeye basit bir çiçek anlamı yüklemeyin.

Neyse bu Aralar (iki gündür) bölüm atamiyorum ve bazılarınız filan sanmış. Değildi

Biraz moodum düşük ve bir şey daha konuşalım

Benim sayfada bulunmami istiyor musunuz? Çünkü Yarenle aramızda küçük bir soğukluk var ve ortak olan tek yerimiz burası. O yüzden çıkabilirim kendi fikrim ile.

Neyse iyi geceler değerli okuyucualr ve en degerlim lavinia'm

(k)hocacim •minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin