Bölüm 1 İlk çarpıntı

25 2 0
                                    

- Kumsal-


Babam bana her zamanki gibi hayatı zindan ediyordu.Akşamki iş yemeğine beni zorla götürecekti.Annemin ölümünden sonra babam iyice dağılmıştı ve annemin özlemini beni sıkboğaz ederek kapatıyordu acaba ona iyi geliyor muydum. Ama bana hayatı zindan ederek kendini bana soğutuyordu. Sanırım artık babamı sevmiyorum. Hatta ondan nefret ediyorum. Beni bu düşüncelerden ayıran kapının zili olmuştu.Hızlı adımlarla babamın yanından uzaklaştım ve kapıya doğru yöneldim.Kapıyı açtığımda babamın modacı arkadaşı hakan abi gelmişti sanırım akşamki iş yemeği için bana kıyafet getirmişti.O anda sinirim sabrımın üzerine geçti ve "Baba" diye bağırarak babamı yanıma çağırdım. Koşarak yanıma geldi "kumsal bir şey mi oldu?"" baba hakan abi neden geldi?""Akşam olan iş yemeği için senin çok şık olmanı istiyorum ve hakan abin de sağol sun sana özel tasarımlarından getirdi bunu neden bu kadar kötü bir şekilde karşıladın ."cevap vermeden odama çıktım. Yarım saat sonra babam geldi elinde hakan abi nin getirdiği elbiseler vardı hadi bakalım kumsal seç elbiseni babamın yüzündeki o tebessüm beni hayır dememem için zorluyordu.

Tüm elbiseleri denedim ve sonuncusu hayır bu olmaz baya bir kısa ve dekoltesi çok fazla diye elimden bırakacaktım ki babam yine o aynı tebessümle hadi denesene dedi.Denemekten zarar gelmezdi.Giydim sanırım babam beğendi hayır asla giymem ben şu kırmızıyı beğendim diyerek babama döndüm.

-Sokrat-

Lanet olası bir güne Kardeşimin çığlıkları ile başlamıştım. Yatağımdan üzerimdekileri umursamadan kalktım ve koşarak kardeşimin odasının kapısını açtım. Kardeşim yerde yatıyordu. Kolundan da kanlar akıyordu. Olamazdı kardeşime bunu kim yaptıysa ona bunu yaptığından dolayı canını alarak ödetecektim. Kardeşimin yanına diz çoktüm ve onu kucağım alarak Koşarak dışarıya çıkardım. "S-sokrat" Gözleri hafif aralıktı. "Dayan güzelim. Dayan" Bunu kardeşime kim yaptıysa ödeteceğim.Korumalara işaret vererek beklemeye başladım.

"Sokrat bey arabanız hazır." bu lafın ardından koşarak arabama bindim. Kardeşimi arkaya yatırdım. Gözleri kapanmak üzereydi. Ölmemeli. Ölemez. Ölmeyecek!

"Konuş benimle Dolunay!"Sesim olduğunca yüksek çıkmıştı. Gözleri hala kapanmak üzere yarım yamalak duruyordu. "Canım acıyor."Kekeleyerek söylediği cümleden sonra daha hızlı sürmeye başladım. Başımı arkaya çevirdiğimde gözlerinin kapalı olduğunu görmem ile daha fazla hız yapmam ve bağırmam ile gözleri hafif aralandı.

"Dolunay! Aç gözlerini.! Dayan kardeşim!" hastaneye gelmiştik. arabadan indim ve kardeşimi almak için arka kapıyı açtım. Lanet olsun gözleri kapalıydı ve kolu kanıyordu.

Dolunay'ı kucağıma aldım ve koşarak hastaneye girdim. Bağırıyordum. Endişelenmiştim. sinirliydim. "Doktor! Ne biçim hastane lan burası!" Cümlelerimin her birinde sesim daha fazla yükseliyordu. Kardeşim ölürse bu hastanedeki doktorları yaşatmayacağım.

Sedye ile beraber 6-7 tane doktor yardıma geldi. kardeşimi sedyeye yatırdım.Doktorlar da benim gibi hızlıydılar. Onu yaşatacaktım. Kardeşim ne olursa olsun yaşayacak. Bir yağmur damlası gibi güneş açtığında kurumayacak. Doktorlar ile sedyeyi hızlı hızlı ittirerek ameliyathanenin önüne kadar getirdik. Ameliyathaneye gireceğim sırada İki tane hemşire önüme geçerek bildiğim şeyleri tekrarladılar. Onları umursamadan ittirerek ameliyathaneye girdim. Doktorlar şaşkın bir şekilde bakıyordu. "Kardeşimin hayatı kurtulmazsa! Siz de kardeşim gibi ölürsünüz. Ayrıca sizin ile birlikte tüm doktorlar ve hastalar. Hepinizin hayatı kardeşimin yaşamasında!" Bu lafımdan sonra içeriye az önce ittirdiğim hemşireler girerek kollarımdan tutup çekmeye çalıştılar.

"Çekin lan ellerinizi!"Dedim."E-efendim b-buraya giremezsiniz."Sesi korktuğunu belli ediyordu. "Sen de bu şekilde( Kardeşini göstererek) olmak istemiyorsan. Kapa o siktiğimin çenesini." Gözleri hafif dolan iki hemşire dışarıya çıktı. Umursuyor muydum? tabi ki de hayır. Kardeşim bu hayatta ki en değerli varlığım. Ameliyathaneden çıkarak kardeşime bunu yapanları bulmaya gidiyordum ki.Yeşil gözlü siyah saçlı kız görmem duraksama ma sebep oldu. Üzerindeki kırmızı elbisesi vücudun da ki morlukları daha çok ortaya çıkartıyordu. Umursamaz halimi takınarak hastaneden dışarıya çıktım Kardeşime bunu yapanların canını almaya gidiyorum.

-Kumsal-

Hayııır ben ne dersem olacak sözü duyduğum son söz olmuştu merdivenlerden düştüm daha doğrusu babam beni ittirdi bir baba kızına hiç böyle bir şey yapar mı artık yaşamaktan korkuyorum derken kendimi hastanede buldum yarı baygın şekilde bir çocuk gördüm. Zaten fazla atan kalbim daha fazla atmaya başladı.

Beğendiyseniz ve hikayenin devam etmesini istiyorsanız olumlu yorumlarınızı bekleriz.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin