bolumde ufak bi duzyazi kismi var💖
🍒
jeongguk
seojun selam
ne zaman buluşabilirizseojun
bir dakika
bakayım programıma hemen döneceğim
çevrimdışı.jeongguk
ne programı ya ünlü müsün sen|seojun
çevrimiçi.
pazar günü boşumjeongguk
pekala
o zaman pazar günü
fakültenin oradaki kafede buluşalımseojun
saat kaç gibi geleyimjeongguk
öğlen bir uygun mu?seojun
olur
görüşürüzz orada
görüldü.-
Pazar
Sırt çantam omzumdan kaymasın diye tek kolumla onu desteklerken, diğer elimle de ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. Seojun ile proje yapmak canımı çok sıktığından bir an önce yapıp bitirme derdindeydim. Bağcıklarımı bağladıktan sonra yerimde doğruldum ve kapıyı çektim. Annem işten birkaç saat sonra dönecekti, kitlemeye gerek duymamıştım. Hırsızlar da birkaç saat bizim eve girmeyiversinlerdi.
Ensemden bir ürperti duydum, hava oldukça soğuktu. Yılbaşı geçeli birkaç hafta oluyordu ve ocağın sonu yaklaşıyordu. Apartmanın merdivenlerinden inerken bir kedi gördüm. Miyavladı.
"Yine mi girdin apartmanın içine?" Onu kucağıma aldım ve çıkış kapısına doğru ilerledim. Dudaklarımı büzüştürdüm, onu bu soğukta dışarıya bırakmak gerçekten istemiyordum ama apartman sakinleri rahatsız oluyorlardı. Ona bir an önce sıcak bir yuva bulmam gerekliydi.
Kediyi parktaki kulübenin içine koyduktan sonra arkamı döndüm. Eğer miyavladığını duymasaydım, gidecektim. Kulübeye doğru yaklaştım ve eğildim onu görmek istercesine. Üşüyor gibiydi. Boynumdaki atkıya baktım. Ellerimi kaldırıp atkıyı çıkardıktan sonra kedinin üzerine örttüm. Kıvrılıp atkının içerisine iyice yerleşti. Gülümsedim ve ayağa kalkıp kafeye doğru yürümeye başladım.
Tam karşımdaki kafeye içerisinin dışarıdan daha sıcak olduğunu umarak girdim. Seojun orada, duvar kenarında bir masaya oturmuştu ve telefonuna bakıyordu. Ona doğru adımlamaya başladım. Benim geldiğimi fark etmiş olmalıydı ki elindeki telefonu kapatıp masanın üzerine koydu ve bakışlarını bana yöneltti. Gülümsedi.
"Merhaba Jeongguk." Selamına karşılık hafif kafamı eğdim, karşı koltuğuna geçip oturdum ve çantamı yanıma doğru koydum. Hâlâ beni izliyordu, bu yüzden ona bir cevap verme gereksinimi duydum.
"Sana da merhaba Seojun. Hazırsan projeye başlayalım diyeceğim ama sen kalem kağıt bile çıkarmamışsın?" Dudaklarını ısırdı ve kafasını masaya doğru eğdi. Çantasını yanına doğru çekti, içini karıştırmaya başladı. Aradığını bulmuş olmalıydı ki masanın üzerine bir poşet koyup çantasını geri yerine koydu. Poşeti bana doğru itti.
Kaşlarımı çattım. "Bu ne?" Ufakça gülümsedi ve beni cevapladı. "Senin için küçük bir hediye almıştım."
Bu hoşuma gitmemişti. Onunla herhangi bir yakınlığımız yoktu, daha önce konuşmuş bile sayılmazdık ve proje için olan buluşmamızda bana hediye alıyordu. "Gerek yoktu Seojun. Teşekkür ederim ama kabul edemeyeceğim."
"Niye kabul etmiyorsun ki?" Ona açıkça 'herhangi bir yakınlığımız yok, bana hediye alman beni rahatsız etti' diyemezdim elbette.
"Hediyeleri sevmem sadece. Kişisel algılama lütfen." Kafasını onaylar gibi salladı ve poşeti öylece yana ittikten sonra kalem kağıt çıkarıp masaya koydu.
Ona projeyi anlatırken beni izleyen bir çift gözden habersizdim.
-
-
taehyung
NAMJOONnamjoon
ne var yine
jeongguk'la ilgiliyse cevaplamıcam
bu ilişki için yeterince ter döktüm.taehyung
naptı sanki
hele hele tavırlara baknamjoon
NE YAPTI DERKEN???
dostum sizi ben tanıştırdımtaehyung
eee yaninamjoon
amına koyarım|
neyse söyle hadi meşgul biriyim bentaehyung
of
şeyi soracaktım
yazıyor...jeongguk kafedw elemanın biriyle oturuyor
tanıyor musun :(namjoon
seojun'u diyo herhalde|bilmiyorum bro
taehyung
nasılnamjoon
AHAHAHAHSJJEKAŞDKAJ|
BENIM ZAMANIM GELDI.|
RISE AND SHINE LITTLE NAMU|son zamanlarda bir tane çocuktan bahsediyordu
çok tatlı falan
ingilizce dersleri ortaktı sanırım
o mu acaba🤔taehyung
ne
çocuğu
ne
tatlısınamjoon
bu kadar merak ediyorsan kendin öğren😗
hadi bay
çevrimdışı.taehyung
ne🍒
OZUE DILERIM COK KISA OLDU SIZI SEVIYOM BAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cherry flavoured
Fanfictionjeonkoook: hey yeni yıla ben de yalnız giriyorum ɞtext, platonik taehyung, fluff