Ben alev.
Yıllardır tek başıma yaşadığım, hayattan zevk alamadığım, zamanlarda hayatıma yeni biri girdi.ve benim yaşama, sebebim hayata tutunma sebebim oldu.Yıllar önce, ben daha 15 günlük bir bebekken, beni anneanneme bırakıp, yola çıkmışlar. ve o gün bir kamyon çarpması sebebiyle, annem ve babam orada can vermiş.
Onları hiç görmedim,ve hatırlamıyorum. o gün nereye gidiyorlardı? Ve nereye gidiyorlardı? En önemlisi beni neden bırakıp gitmişlerdi?
15 yaşıma kadar hayatımda sadece annanem vardı ama annem ve babamın sırları kafamı kurcalıyordu .annaneme ne zaman sorsam beni hep geçiştirdi.
O zamanlar okula giderken, hoşlandığım bir çocuk vardı. onu gördüğümde, içim kıpır kıpır oluyordu. Onunda bana karşı hisleri olduğunu hissediyordum. Ve bir gün hiç beklemediğim bir anda, okul çıkışı evimin kapısının önünde bora yanıma geldi.
"Bora ne işin var burda beni takip mi ediyorsun?" İçim birden kıpır kıpır oldu. ellerim titremeye, ayakta güçlükle durmaya çalışıyordum. kollarımı birbirine kilitledim. ve söze başlaması için izin verdim.
"Alev beni yanlış anlama ama-" duraksadı,eliyle saçlarını düzeltti, derin bir nefes aldı, ve rahatlamaya çalıştı. o an gülmemek için, çok zor duruyordum. ama ortam çok ciddi olduğu için gülemedim.
Tekrar konuşmak için ağzını oynattı. ve bu sefer hazırdı. rahatlaması için hafif bir tebessümle, yüzümde sabırla onun konuşmasını bekledim. Rahatlamış olmalı ki, birden içindekiler dökülüverdi.
"Alev ben senden uzun bir zamandır çok hoşlanıyorum. ne zamandır söylemek istiyordum,ama çok sessiz olduğun için, cesaret edemiyordum. lütfen hemen hayır deme, düşün seni bekleyeceğim..."
Diye sözünü bitirdi. yüzünde rahatlamış bir ifade vardı. stresten terlemişti, bu görüntüsü o kadar tatlıydı ki, bakmaya dayanıyordum. bir hamleyle ve cesaretle yanına yaklaştım, benden uzun olduğu için,omuzlarından tutup. parmak uçlarıma çıktım, kulağına fısıldadım. "bende seni seviyorum" derin bir nefes verdi nefesini boynumda hissettim.
Ve ne zamandır yapmak istediğim,bir şeyi yapmak için doğruldum. kollarımı açtım, ve sarıldım. gögüsüne kadar geliyordum. Belimden kavradı ve kendine bastırdı.
Eve gitmem gerekiyordu, vedalaşıp eve girdim.yerimde duramıyordum, çok mutluydum. Sürekli zıplıyordum. O gün uyuyamadım. ama benim hayatımın en mutlu günüydü. Ertesi gün okula gidip yanına oturdum. İkimizde çok mutluyduk.Günler ve yıllar öylece geçti birlikte çok güzel zaman geçiriyorduk artık 18 yaşıma gelmiştim ve onunla ayrı bir eve çıkmak istiyordum. O da istiyordu, ve bir gün gece telefonum çaldı hiç bilmediğim bir numara arıyordu korkuyla açtım hastaneden arıyorlardı.
"Alev hanım?"
"Evet??"
"Bu haberi vermek zorundayım üzgünüz bora beyi trafık kazasında kaybettik. Hastaneye gelmek ister misiniz?"
O an başımdan aşagı kaynar sular döküldü nefes alamadım ve telefon yere düştü etrafımdaki bütün sesler kesildi sadece kafamın içinde o durmak bilmeyen kesilmeyen ses vardı "bora beyi kaybettik"
Nefesim kesildi çığlık atmaya başladım ağlıyordum kriz geçirdim annanem yanına geldi ve sakinleştirmeye çalıştı ama olmuyordu sevdiğim adamı kaybetmiştim bu o kadar ağırdı ki..
YOU ARE READING
Visal
Lãng mạnYıllardır görmediğim,sesini duymadığım, elinin elime değmediği bir çocuğa aşık oldum bir gün biliyordum ki karşılaşacaktık sabırla ve ona sadık kalarak bekledim nede olsa hiç dokunmasada sevebilir insan.