multimedyada beste ve bu gün giydiği elbiseler var :D
sabah yine her zamanki gibi berbat alarm sesi ile uyandım okula gitme vakti gelmişti keşke hiç gelmese tepinerek yataktan çıktım okulumuz sivil kıyafete karışmadığı için kıyafet odasına girdim biraz bakındıktan sonra beyaz baskılı bir tişört gümüş rengi dizden bi karıç yukarıda pileli etek alta dizde siyah bir çorap ve siyah topuklu yarım botlarımı giydikten sonra saçımı tarayıp açık bıraktım mutfaktan kahvaltılık bişiler atıştırdıktan sonra evden çıktım okul yolunda ilerlerken bi tane kızın okulun tikisini yumrukladığını gördüm ayırcakmıyım tabiki hayır biraz daha yaklaşıp izlemeye başladım (bu dövdüğü kızı 10 15 kez dövmüşümdür )kızı dövmeyi bıraktıktan sonra tiki arkasına bakmadan kaçmaya başladı kızın yanına yavaş adımlarla ilerledim "meraba dövüş tatktiklerini sevdim nerden öğrendin kick boxa filen mi gidiyon"diye merakla sordum bi süre bana baktıktan sonra "abim dövüşçü ondan öğreniyom"dedi samimi birine benziyo "ben beste hangi okuldasın yada okuyonmu " diye sordum "gürçeşme anadolu lisesinde okuyom ben de akasya memnun oldum "diye elini uzattı samimi bir şekilde gülümsedikten sonra elini sıktım "aynı okuldayız seni daha önce hiç görmedim"dedim şaşkın bi ifadeyle yüzüne bakarak "bu okulda yeniyim istanbuldan yeni buraya geldim "dedi "hmm iyi okula gidelim sana etrafı gezdiriyim"dedim gülümseyerek "tamam peki "dedi ve okula doğru yürümeye başladık okula geldiğimizde içeri girdik ve akasya yüzüme anlamsız bi ifade ile bakarken okuldakii kişilere şaşırmış olduğunu anladım okula sivil gelindiği için okulun tikileri ki geneli tiki abiye giyip geldikleri için kız şaşırdı tabi "alışırsın okula sivil geliniyo ya bu gördün düğüne gelir gibi giğinen kızlara iyi bak okulun toylanklarıdır"dedim akasyanın yüzüne bakarak okula girerken akasya etrafı süzüyordu bense ona dönüp "müdürün odasına çıkalım "dedim "tamam çıkalım "dedi gülümseyerek müdürün odasına çıktığımızda odasındaki balıklarla konuşuyordu bu adamı hep söyle yakalıyom ya tek ben mi görüyom acaba adamın deli olduğunu akasyanın kulağına doğru eyilip "bu bizim deli müdür tam deli hatta zır deli iki balığı var hep onlarla konuşur balıklarının adları hüznü ile hüsnüye tanış onlarla "dedim akasya istemsizce bi kahkaha attı müdür bize şaşkınlıkla bakarken akasya ve bana oturun şeklinde bi hareket yaptı ve kolltuğu gösteriyoduu tabikide ikimizde hemen gidip oturduk müdür bana bakıp "beste noldu yine yavrucum sen buraya boş yere gelmessin"dedi ben ise ona anlamsızca bakarken "hocam arkadaş yeni ona müdürün yeri göstercedim sonra bende girmişim odaya haberim olmadan öle yani bi olay yok bu sefer" dedim gülümseyerek müdür akaysaya bakarak "ben okulumuzun müdürü şevki özyıldız yenisin değilmi abin kayıt yaptırmıştı" dedi akasya ise müdürü pir dikkat dinlerken "evet abim kayıt yaptırdığını söylemişti şimdi sınıfıma çıkabilirmiyim" dedi müdür bana bakarak " evet tabi beste seni çıkarsın aynı şubedesiniz 11-B inşallah sorunsuz geçer okuldaki günlerin " dedi ve sözünü bitirmeden biz odadan çıkmıştık bile sonra hızlı adımlarla sınıfa çıktık benim sınıfımda tiki pek yoktu hatta hiç yoktu o yüzden dövülcek kimsede yoktu benim sıraya doğru ilerlediğimde tek oturuyordum ki zaten başta arkadaşımın olmadığını söylemiştim arkadaş olmayınca sıra arkadaşı da olmuyo doğal olarak sıraya geldiğimizde sıranın her yeri beste yazısı ile doluydu kim yazdı bunlarıı tabikide ben benim sıra duvar kenarı en son sıraydı ben duvar kenarına oturdum çünkü diğer yerde oturamıyom acayip bi şey nese akasya da yanıma yerleşti işte şidmi onu tanıma vaktiydi ben tam bi soru sorcakken akasya hemn bana doğru dönüp "adın beste onu biliyorum birazda kendinden bahset nasıl birisin mesela nerde kimle kalıyosun ailen filen "sözünü bitirmesine kalmadan hemen cevap vermeye başladım "ben normalde sinopluyum ailem istanbulda yaşıyor 6 kardeşiz 3 abla 2 abiden oluşuyo ablamların ikisi evli biri bekar istanbulda tek başına yaşıyo büyük abim evli istanbuldalar en küçük abimse benden 3 yaş büyük ve ankarada polis akademisinde okuyo arada geliyo yanıma anlıcan okuldan biraz uzakta bi evim var orda tek başıma kalıyorum öle işte" dedim izmire taşındığımdan beri ilk defa bu kadar uzun bi cümle kurdum varya ay çok yi ya nese akasya bana bakerken ve anlattıklarımı idrak etmeye çalışırken " sen anlat birazda" dedim akasya kendini anlatmaya başladı "bende istanbul dan yeni geldim buraya abimle birlikte kalıyordum abim dövüşçü olduğu için o işi başka yerlerde oluyor hep bende o yüzden buraya geldim şu an amcamlarda kalıyorum "dedi ve konuşmasını bitirdi ben ona bakarken bi anda "benimle birlikte kalsana amcanların yanından ayrılma şansın varsa tabi"dedim oda "ama yeni tanıştık yani hemen böle olurmu ki aslında kalıcak yere de ihtiyacım varda amcamlarla aram iyi değil zor kalıyorum orda kuzenler filen "der demez ben hemen "bişi olmaz ya ben de tek kalmaktan sıkılmıştım zaten birlikte yaşar gideriz güzel fikir bence "dedim "tamam o zaman okul çıkışı gidelim eşyalarımı alırım çok güzel olur " bende ona bakarak gülümsedim dersler sıkıcı bi şekilde geçerken son derse yaklaşmıştık son dersimiz reism en sevdiğimm bir tek bunun için resim defteri filen getiriyorum diğer dersleri salla gitsin derte herkez hocanın dediklerini çizerken ben kendi kafama göre bişiler çizdim her zaman ki gibi akasya da her derste olduğu gibi beni izliyordu "çok iyi çiziyosun " dedi bende dalmıştım o ara biraz bekledikten sonra ben " he he noldu "dedim " çok gzl resim çiziyosun diyorum " dedi "hee teşekkür ederim " dedim son derste bittiğinde eve akasyanın amcasının evine doğru yürümeye başladık eve geldiğimizde evin kapısını çaldık yengesi kapıda belirdi suratsız pis bişi işte bildiğimiz yenge tipi neyse akasya odasına çıkıp eşyalarını aldı ve evden tam çıkarken yengesi arkadan bağırdı " akasya nereye gidiyon kız gel buraya amcana sölicem bu evden çıkıyon bi daha geri gelemesin eve almam seni" diye bağırışlarına akasya bişi demeden geçmedi "canınız cehenneme geberin inşallah" dedi ve yürümeye devam ettik.
