"Ya anne sana kaç defa daha diyeceğim. Büyüdüm ben artık, kararlar verip, kendi başımın çaresine bakabilirim"
"Sus bakim, anneye cevap verilmez."
"Ya anne diyorumki jeon'gil bize gelsin. Onlarla en son 20 gün önce görüştük ya"
"Ben karar vereceğim rosie, sen şimdi yukarı çık dersine çalış"
Deyip beni odama yolladı. Güa neymiş 10 yaşımda olduğum için kendi kendime karar alamazmışım. Sanki kundakta bebeğim.
Odama gittim. Yatağımın üstüne oturup jeon'u aramaya başladım.
"Alo jeon"
"Rosie? "
"Evet benim. Nasılsın? "
"İyiyim, sen? "
"Bende iyiyim teşekkürler. Şey dicektim annene söylede akşam yemeğine gelin. Sizi özledim"
"Bu akşam mı? Ayrıca annenin haberi var mı? "
"Evet evet var, oda sizin gelmenizi istiyor. "
"Tamam ben anneme söylerim. Seni ararım."
"Tamamdır, hoşçakal."
"Hoşçakal"
Telefon kapandı. Jeon bende 3 yaş büyüktü. Ama sanki 3 yaşında değil 20 yaşındaydı. O kadar olgundu.
Ben ise onunla keyif alıyordum. Her ne kadar olgun kafalı olsada ikimizde birbirimizi sevdiğimize eminim.
••••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɪ̇ᴋɪ ᴀşıᴋ {𝐑𝐨𝐬𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤}
General Fiction"Her şeyin mutlu bir sonu var mıdır jeon? " "Merak etme prensesim,bizim sonumuz asla gelmicek"