Unbalanced omega || Hyunho

/4\

🐾Minho🐰

Sabahın erken saatlerinde belgelerimizi alıp restoranta doğru gidiyorduk hep beraber.

Hyunjin sanki ben yokmuşum gibi arada yere, göye bakması biraz canımı sıksada aldırmamaya çalıştım. Tâ ki ona bir kız çarpana kadar "Ah, pardon yanlışlıkla oldu. "
Kız sanki çarpmamış gibi iki elinide hyunjin'nin göğüslerine koyması sinirlerimi bir hali bozmuştu. Omega olduğunu belli ederek feromon yaydığında bende ekşi vanilyalı feromonlarımı yaydım. Diğerleri farketmiş olucak ki, gerçi etrafa ki herkes bizi farketmiş garip, iğrenmiş bakışlar atıyordu. Hyunjin başından beri rahatsız olduğu için kızın iki bileğinden tutarak itip konuşmuştu. "İğrenç bir omegasın, seni böyle kimse istemez defol burdan ve bir daha bana dokunmaya cesaret etme. " Hyunjin uyarıcı korkunç bir sesle söylediğinde kızın gittiğini hatta koştuğunu görmüştüm.

Hyunjin yanında olduğum için bana dönüp tam yanımda duran üyelere "Siz önden gidin biz yetişiriz size merak etmeyin. " diyerek bana bakmıştı.

üyelerde meraklı olsalarda aldırış etmemeye çalışarak önden gitiler
"E, biz neden arkadan gidicez"
dediğimde elini benim elimle kenetlemiş konuştu. "Bilmiyorum, sadece bir an senle yalnız kalmak istedim ama istemiyors-" konuşmasına izin vermeden elini çekerek yürüdüm. Yürüken omegam bazen vanilya kokusunu tam yaymasa'da az önce olanlar yüzünden yayıp hyunjin'i etkisi altına almak istiyordu.

Bunu bende istiyordum elbette.

Sanırım başarılı olmuştum Hyunjin arada biter kokulu feromonlarını yayıyordu. İlk kez koklamama rağmen beni içine çekmişti bu koku, Hyunjin bunu farkedecek ki feromonların durdurmaya çalışmıştı. Nafile hiçte başarılı bir alfa değildi.

"Çok sıkıyorsun kendini, sıçıcaksın birazdan"

"Ne? Kim sıkıyor kendini changbin yapıyor onu ben değil"

Changbin ne kadar bizden uzak olsada kendi ismini duymasıyla bağırmaya başlamıştı. Fazla gürültücü ama olsun sessizliği bozmak gerekir bazen.

"Hyunjin senin amınakoyim orospu çocuğu! "

"Kes pezevenk!"

Changbin, seungmin'e şikayet ettiğinide herkes kıkırdamamaya çalışıyordu.

...

Yürüşün ardından restorana varmış, Bangchan'nın rezavasyon yaptırdığı masaya oturmuştuk.

Kahvaltı kimse daha etmediği için kahvaltı sipariş etmiştik. Bangchan garsonu çağırarak 8 kişilik kahvaltıyı sipariş etmiş ve yanında oturan ona hayran bakan omegasına bakmıştı.

Jeongin, Bangchan'nın ona döndüğünü görünce afallayıp, panikle ortaya konu açıp konuşmaya başladı.

"Ee, arkdaşlar durumlar,ilişkiler nasıl? "

Herkes birbiri ile bir şey konuşurken(didişirken) jeongin konuştuğunda herkes susmuştu. Felix'de soruyu cevapsız bırakmayarak cevapladı.

"Jisung bu aralar çok gıcık olmaya başladı. Ayrılıcaz sanırım"

Jisung'da sessiz kalmayarak yanında oturan küçük civcivine bakıp konuştu.

"Geçen bendim mingi ile kahve içen zaten di mi?"

"Ya sen kıt mısın jisung? Çocuk yunho'dan hoşlanıyor"