İlk öğrenme anı

42 4 2
                                    


Doktor Bey,
odaya girdikten sonra,

"Merhabalar,
Gözünüz aydın olsun." Gülümseyerek.

Henüz annem ve babam bir kolumun olmadığını bilmiyorlardı.
Öğrenmelerine çok az bir süre kalmıştı.
Doktor Bey ile selamlaşma konuşmaları bittikten sonra annem hemen sordu.
"Doktor Bey,
kızımızı hala göremedik bunun sebebini öğrenebilir miyiz ?
Artık görmek kucağıma almak istiyorum."
Doktor Bey,
tereddüt bir surat ile kafasını çevirerek konuşmaya başladı.

"Luisa Hanım,
Kızınız şu an gözetim altında fakat endişelenecek bir durum yok."

Babam araya girerek,
"Peki Doktor Bey,
bizi buraya çağırmanızın sebebi neydi ?"

"Anlatacağım Dolores Bey sizi biraz bekleteceğim." Dedikten sonra çok uzun süre geçmeden Doktor Bey konuşmaya başlamıştı.

"Sizi niçin çağırdım yavaş yavaş konuya geçebiliriz.
Fakat konuyu duyduktan sonra karşısında sakin ve güçlü durmanız oldukça iyi olacaktır."

Doktor Bey konuşmasını bitirdikten sonra annem meraklı ve endişeli bir ses tonuyla,
"Doktor Bey lütfen artık konuya geçebilir miyiz ?
Çok meraklandık."

Babam da ordan tekrar araya girerek,
"Evet çok meraklandık konuya bir an önce geçsek iyi olur."
Diyerek tekrar tekrar konuşuyorlardı.

Ve nihayetinde Doktor Bey konuşmaya başlamıştı.
"Sakin ve güçlü durmanızı tekrardan hatırlatarak, başlamak istiyorum.
Luisa Hanım,
Gebelik döneminde her kontrole geldiğinde bebek gayet sağlıklı gözüküyordu,
fakat çok büyük bir şaşkınlık ile maalesef ki söylemek zorundayım.
Kızınız doğduktan sonra sol kolunun olmadığını fark ettik.
Lütfen sakin olun."

Annem ve babam şaşkınlıkla donup kalmıştı.
Ne birşey hissediyor ne birşey duyabiliyorlardı.
Bu onlar için belkide hayatlarının en en zor anıydı.

Saatler sonra..
O şaşkınlığın ve acının getirdiği yıkım onlar için çok büyüktü.
Annem hala inanamamıştı,
ama babam "Herşeye rağmen o bizim kızımız, her ne olursa olsun bırakmamalıyız."diyip annemi bir an önce toparlamaya çalışmış.

Annem'e serum verildikten sonra, kendisine gelince babama;
"Dolores o Doktor karıştırmış olabilir mi ?
Bizim kızımız olamaz o."
diyerek babama ağlaya ağlaya bağırıp kızıyordu hala o şaşkınlığı atlatamamış ve inanamıyordu.

2 gün sonra...
Annem üstünden her ne kadar gün geçmiş olsa bile hala inanmak istemiyordu.
Beni uzaktan da olsa gördükten sonra içi rahatlamış ama acısı ve şaşkınlığı hala aynı şekilde devam ediyordu.
Kabul edemiyordu benim onun öz kızı olduğumu.
~Bu cümleyi yıllar sonra tekrar tekrar kurduğumda acının getirdiği zorluğun yanında tüm kelimeler, cümleler kifayetsiz kalırdı.

Doktor Bey beni her ne kadar annemlere gösterse bile annem inanmak istemiyordu bunda kararlıydı.
Babamın ise tek isteği annemin bir an önce kabul etmesi ve kendini toparlayıp eve hep birlikte dönebilmekti.

Babam annemin birşeyler yemesinden sonra konuşmaya başlayacaktı.
Ve babam için beklenen an gelmişti.
Annem yavaş yavaş kendisine geldikten sonra babam yavaştan konuyu konuyu konuşmak için açmıştı

GÜÇLÜ RUH ZAYIF BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin