Baş ağrısı ve halsizlikten dolayı hastaneye gitmiştim. Doktor bana bunun nedeninin vitamin eksikliği olabileceğini söylemişti ve bundan emin olmak için kan tahlili yaptırmam gerekiyordu. Doktorun odasından yavaşça ve sendeleyerek hemen kan tahlillerinin tutulacağı yere doğru ilerlemeye başladım kafamda sadece tek bir düşünce vardı bana neler olduğunu öğrenmek. Doktor bana elini uzat ve kolunu aç dedi. Bende yaptım. Gözümü kıstım iğneye bakamadım . Birden kolumda bir ağrı hissettim evet bu oydu doktor kan almıştı artık . İğneyi kolumdan çıkardığı zaman birden bir ses yükseldi, bu doktorun sesiydi ve bana;
_ senin gibi birisinin iğneden korkacağını hiç umuyordum. Diyerek gülümsemeye başladı
Bu durum benim moralimi bozmuştu ve çok sinirlenmiştim. Bir anlık gelen bir istekle kafamı kaldırıp yukarı baktığımda üzerime dikilen ve bana bakan, orman yeşili gözleri, buğday tonuna kaçan teni ve gülerken çukur çukur olan bir çift gamze gördüm. Hayretler içindeydim. Daha önce buna hiç dikkat etmemiştim.birden kendime geldim ve
"İyi olacak mıyım?" Diye sordum. Bana
"Tahliller çıkınca öğreneceğiz" dedi. Bana dinlenmem gerektiğini söyledi. hastaneden çıkar çıkmaz eve doğru yol aldım, eve varır varmaz kendimi yatağıma attım . O kadar çok yorulmuşum ki yatağa uzanır uzanmaz gözlerimi kapatıp uyumaya başladım.10 saat sonra
Perdeden sızan güneş ışınları gözüme vuruyordu, hemen yerimden doğrulur doğrulamaz telefonuma sarılıp saate baktım . Ohhhh olamaz, bugün benim tıp fakültesindeki ilk günümdü. Normalde ben asla geç kalmazdım bu duruma hiç alışık olmadığım için bir kaç dakikalık şok yaşadım. Hemen yatağımdan kalkıp aceleyle üzerimi değiştirdim ve ayakkabılarımı alıp hemen dışarıya fırladım. O kadar şanslıydım ki tam o esnada oradan bir taksi geçiyordu. Hemen taksiye binip taksiciye gideceğimiz adresi verdim. Taksi ilerlemeye başladı. Birden telefonum çaldı bu numarayı bilmiyordum. Telefonu açtım. Arayan dünkü doktordu bana öncelikle nasıl olduğumu sordu
Ve ardından bana tahlil sonuçlarının çıktığını söyledi. Bende merak ve heyecanla sonucu sorduğumda doktor bana:_ "üzgünüm , bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum."
_"Neyi nasıl söyleyeceğinizi bilemiyorsunuz ve neden üzgünsünüz?"
"Siz... Losemisiniz" dedi. İlk başlarda buna inanmamak için direndim ve her şeyi düşündüm. Doktor çok üzgündü bu onun ses tellerinden de belli oluyordu. Hemen telefonu kapattım bu yaşadıklarıma inanmak istemiyordu bir yanım. Bir yanımsa kan ağlıyordu. Aklımdan bin bir türlü düşünceler geçiyordu. Her ne kadar bu düşüncelerin kaynağını anlamaya çalışsam da bir boşluk hissine kapılmıştım. Kim inanabilir ki ? Şu an damarlarımda dolaşan kanın benim ölüm sebebimin olacağını. Şu insan oğullarının kalbi yaşamak için atar ama benim... Benim kalbim beni öldürmek için atıyordu. Nasıl mı? Damarlarımda gezen ve beni yavaş yavaş öldüren şeyin vücudumda dolaşmasına yardım ediyor. Kalp insanı yaşatmak için atar ama benim kalbim ... Belki yarın bu dünyadan gittiğim zaman kimsenin umursamadığı , hatırlamadığı biri olacağım. Belki de İnsanların hayatında bir gölge olarak kalacağım. Kim bilir belki de tüm insanların sevdiği ve saygı duyduğu biri olacağım. Ama bunları bilmek için yaşamak gerekir. Benden hayalini kurduğum şeyleri aldılar. bu hastalığın beni bulmasindaki neden ne? niye ben? bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var sayılı nefesim kaldı. Hemen eve gittim yaşadığım olayın şokunu atlatamıyordum.
1 hafta sonra
Telefonum çaldı. Arayanın ismi yoktu. Olsun umrumda bile değil. Telefonu açtım. Bu ses bana hiç yabancı gelmiyordu. Biraz bekledikten sonra onun benden kan alan doktor olduğunu hatırladım. Bana uzun zamandır ulaşmak istediğini ama hiç bir şekilde ulaşamadığını bu yüzden başıma bir şey geldiğini düşünmüş . Bana iyi olup olmadığımı sordu. Cesaretimi toplayıp iyiyim diyebildim birden" doğru ya ben Attila. "
"Merhaba Attila ben Amara " dedim. "Hmm Amara demek güzel isimmiş . Seni arama sebebim... benim seninle konuşmam gereken çok önemli bir konu var. Bu yüzden seni hastanenin yanında yeni açılan bir kafe var oraya bekliyorum bu yüzden hemen gelebilir misin?" Biraz bekledikten sonra
"Tamam bana konum at gelirim".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KAYIP YILDIZIM
Teen FictionAmara isimli bir genç kızın yaşadıkları sonucu hayatın acımasızlığını, hayal kırıklığını, zaman geçerken ruhunda açtığı bütün kanayan yaralarını bulacaksınız bu kitapta. Zaman kimse acımıyor , geçiyor. Bazen durdurmak istersiniz ama durduramazsınız...