6 yıl sonra mezuniyet töreni
Sonunda yıllardır beklediğim o an geldi. Artık ben de doktor olacağım. Yıllardır hayalini kurduğum tek şey. Mezuniyet günü için arkadaşlarımla 1 hafta önceden hazırladığımız elbiselerimizi giyip buluşma kararı aldığımız kuaförün önüne doğru yol aldık. Kuaförün önünde buluştuk. Hatice mavi ve yırtmaçlı bir elbise, eda kırmızı şifon, Melike ise beyaz bir elbise giymişti. Hepimiz makyaj ve saçımızı yapmak için içeri girdik. Aradan bir yarım saat geçtikten sonra hepimiz artık hazırdık tören alanına gidebilirdik. Hemen yoldan bir taksi çevirip tören yerine doğru yol aldık. Taksici Hatice'nin isteği üzerine şarkı açtı. Kızlar yol boyunca şarkı söylüyor, gülüyor ve eğleniyorlardı. Onlara katılmak istiyordum, onlarla birlikte şarkı söylemek , gülmek, eğlenmek ... Ama beni bundan alıkoyan ve beni durduran bir şey vardı. Bunun ne olduğunu anlamıyordum, anlamlandıramıyordum. Bugün benim en mutlu günümdü. Yıllardır hayalini kurduğum şey gerçek oluyordu ama içimde bir yerlerde birşeyler vardı ve bunlara anlam veremiyorudum bunları düşünmemem lazım. Tam bu sırada bireden araba durdu. Törenin yapılacağı alana varmıştık bile. Bazen öyle anlar oluyor ki zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. İşte zaman böyledir. Durdurmak istersin devam eder, yaşamak istemezsin tüm gücün biter. Bazen insan nefes bile almak istemez çünkü aldığı her bir nefes bile onun acı çekmesine yardımcı olur. İşte zaman böyle akıp geçer tâki sen hayattan silinene kadar. Birden müzik çalmaya başlamıştı. Etrafımdaki herkes dans edip şarkı söylüyordu. Etrafına bakınırken birden gözüme bir kaç kişi takıldı. Bunların hiç birini tanımıyordum. Bakışlarında bir tuhaflık vardı ve gözlerini dikip bana bakıyordu. İçimi bir ürperti kaplamıştı. Birden adamlar bana doğru yürümeye başladı neler olduğunu anlamadan arkamdan elim tutuldu. Arkama dönüp baktığımda elimi hala tutulmaya devam ediyordu. karanlığın içinden yüzü çıkar çıkmaz bana hiç yabancı gelmedi. beni kendine doğru çekti. Bu yeşil gözler , çukur çukur olan gamzeler... Evet bu oydu kan tahlili yapan doktor. Bu Attilaydı. Hatırlatmıştım. Ama aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen yüzünde tek bir değişiklik yoktu. Sadece yorgundu. Buraya nasıl , neden gelmişti? Kendime geldiğimde
_" sen ne yaptığını sanıyorsun? Hemen bırak elimi."
Elimi bıraktı._" o adamları tanıyor musun?"
_" tanımıyorum. Her kimselerse kim sen benim soruma cevap ver burade ne arıyorsun?"
_" birazdan öğreniceksin." Dedi. Müdür mikrofonun başıma geçti.
_"bugün burada bulunan herkesi canı gönülden kutlarım. Yılmadan yıkılmadan bugün burada olmak için hep çalıştınız. Sonunda hedefinize hepiniz ulaştınız. Bugün fakülteyi birincilikle bitiren arkadaşımıza çok özel bir konuğumuz tarafından diploması verilecektir." Acaba bu özel konuk kimdi. Birden attilaya dönüp acaba Attila mı diye düşünmedim değil. Neyse müdür konuşmaya devam etti
_" diplomayı verecek konuğumuzu açıklamadan önce fakülte birincimizi buraya çağıracağız. ( Bir zarf gelir ) evet fakülte birincimiz Amara ışık. Amara diplomani almak için buraya gel kızım" o anlık duyduğum şaşkınlıkla müdüre doğru yürümeye başladım evet biliyordum akademik başarım yüksekti ama bu kadarını da hiç beklemiyordum.
_"Amaraya diplomasını vermek için buraya Attila Demiri çağırıyoruz" ( herkes alkışlamaya başlar) Attila bana doğru yürümeye başladı. Kısa bir süre sonra yanıma geldi. Müdür " evet diplomasını verebilirsin Attila" dedikten sonra diplomamı bana uzattı. Herkes alkışlıyordu. Benden sonra yavaş yavaş herkes diplomalarını aldılar. Hep birlikte hipokrat yemini ettik. Resmen bir doktordum artık. Tören bitmişti. Eve gitmek istiyordum bugün yaşanılanların şokunu atlatmam lazımdı. O adamlar , Attila' nın diploma vermesi ya da benim birinci olmam... Yavaş yavaş herkes tören yerini terkediyordu. Hatice gelip yanıma benim gitmem lazım dedi ve vedalaştık. Hatice o kadar kötü bir kız değildi. çok iyi bir insandı. Hafif beyaz tenli, çilli yüzlü, 1.69 boyundaydı. Armut fiziğiyle göz kamaştırıyordu. Yavaş yavaş gözden kayboldu. Artık tören alanında kimse kalmamıştı. Benim de gitmem lazımdı. Hemen yol kenarına geçip taksi beklemeye başladım. Geçen birkaç taksi doluydu. Neredeyse bir saattir bekliyordum. Bu yerin geceleri ne kadar korkutucu olduğunu bilmiyordum. Hem üşüyor hem de korkuyordum. Bana doğru bir araba geliyordu. Araba biraz ilerledikten sonra tam benim karşımda durmuştu. İçimi bir ürperti kaplamıştı. Bir ara o bana doğru bakan iki üç kişi olmasından korkuyordum. Tam arkama dönüp gidecekken sürücü kapısının penceresi açıldı. Artık içimde en ufak bir korku kalmamıştı. Bu surat Attila'nındı. Attila bana bakıp gülümsemeye başladı.
_" arabaya bin "
_" arabaya binmek istemiyorum, ben taksiye biniceğim."
_" sen bilirsin. Çok fazla bekleyeceksin o zaman."
_" olsun ben beklerim."
Attila ilerledi ve gitti. İçimi bir ürperti sarmıştı. Az ileride bana doğru gülüp yürüyen bir kaç adam vardı. Çok korkmuştum. Ne olacaktı ki Attilayla gitseydim. Ah aptal Amara. Onlar arkamda kalacak şekilde hızlıca yürümeye başladım. Adamlar bağırarak dur diyordu. Daha hızlı yürümeye başladım. Ama adamlar o kadar hızlı yürüyordu ki aramızdaki mesafe azalmıştı. İçimdeki korku artmaya başlamıştı. Birden biri benim elimi tutu ve beni eğlendir dedi. Çok korkmuştum. İmdat yardım edin diye bağırmaya başladım. Bir adam eliyle ağzımı kapattı. Korku seviyem tavan yapmıştı. Bir araba bize doğru geldi. Arabadan elinde beyzbol sopasıyla birlikte Attila indi. Attilayı görünce içimdeki korku biraz azalmıştı. Attila
_"bırakın kızı"
_" sen kimsin lan"
Attila bu sözlerin üzerine sinirlenmişti ve o adamlar attilanın üzerine doğru yürümeye başlamıştı. Ya attilaya benim yüzümden Bir şey olursa diye endişelendim. Attila hepsini dövmeye başladı. Suratına bir yumruk yemişti ama ne olursa olsun yine de korktuğum şey olmamıştı. Adamlar arkalarına bile bakmadan kaçmaya başladılar. Olayların şaşkınlığından sıyrılıp attilaya döndüm. Attilanın suratına yumruk atıldığını hatırlatmıştım. Çok korkmuştum. Kahverengi saçları arasından sızan kan damlalarını görünce duyduğum endişe artmaya başlamıştı .
ATTİLA
Elimle anlımı ovuştururken kaşımın patladığını fark ettim. Neler olduğunu anlamadan Amara bana sarıldı. Teşekkür etti.
_" Şimdi arabaya bin. Bir daha böyle tekin olmayan yerlerde tek başına kalma olur mu, ya ben yetişemeseydim ne yapacaktın? Ya senin başına bir şey gelseydi?"
Elimi tuttu. "Sen yetişemezsen bana neler olacağını tahmin bile etmek istemiyorum. Şimdi izninle ." Diyip elini suratıma doğru götürdü. Kasın patlamış hemen pansuman yapalım. Yaran enfeksiyon kapabilir."
Benim suratimdaki kanı temizliyordu. Ben nasıl daha önce onu farketmemiştim . Kızıl saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli... İnanmak zor geliyor insana. Elini tuttum .
_"sakin ol. Ben iyiyim . Endişelenme. Daha dışarıda ne kadar bekleyeceğiz, arabaya binelim. Ben pansumanımı yaparım"
_"ama..."
_" aması yok. Hem unuttun mu ben doktorum. Kendime pansuman yapabilirim. Sen git arabaya bin endişelenme gerek yok ben iyiyim."
Endişeli bir şekilde arabaya bindi. Bende pansumanımı yapıp arabaya bindim. Bu kızın yanındayken neden bu kadar tuhaf hissediyordum buna hiç bir anlam veremiyordum. Arabayı sürmeye başladım. Arka koltuğa oturmuştu. Aynadan ne yaptığına baktım. Tırnağını neredeyse yiyip bitiricekti.
_" tırnağının tadı çok güzel olsa gerek."
_"hıh... tırnağının tadı mı?"
_" evet tırnağının tadı."
_"sen beni mi izliyorsun?"
Bu soru üzerine kendimi biraz tuhaf hissetmiştim._"tırnağını yerken çıkarttığın sesi duymamak mümkün değil . Her neyse senin evin nerede "
_" evim mi?"
_" evin var dimi."
_" evet var. Sadece sen aniden sorunca birden şaşırdım. Şey biraz ileride beni bırak ama lütfen yarana hastanede baktır olur mu?"
Benim için cidden çok fazla endişelenmişti. Aynı zamanda bende onun için . Biraz ilerledikten sonra siteler halinde bulunan bir binanın önünde beni durdurdu. Burası onun eviymiş. Ben onun evinin daha sakin sessiz bir yerde olmasını beklerdim. Arabanın kapısı açıldı
_" bak lütfen sakin unutma hastaneye gittiğinde yarana baktır yoksa aklım sende kalır. Benim yüzümden oldu."
_" senin yüzünden değil. benim bir anlık dalgınlığım yüzünden oldu. Bir de bunu bu kadar kafana takma çünkü onlar sana bir şey yapbilirlerdi. Şu an önemli olan banada bir şey olmadı sanada olmadı. Buna inanki sadece ben değil sende çok şey atlattın. Ne kadar korktuğunu anlayabiliyorum. bu yüzden tekrardan kafana takma iyi akşamlar."
_"haklısın , tamam. İyi akşamlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KAYIP YILDIZIM
Novela JuvenilAmara isimli bir genç kızın yaşadıkları sonucu hayatın acımasızlığını, hayal kırıklığını, zaman geçerken ruhunda açtığı bütün kanayan yaralarını bulacaksınız bu kitapta. Zaman kimse acımıyor , geçiyor. Bazen durdurmak istersiniz ama durduramazsınız...