1 - Yuki'nin Tanıtımı

3 1 0
                                    

Yuki

Ahmaklar... Hepiniz...
Ah, Merhaba.
Ben Yuki Ueda. Z okulunda okuyan bir öğrenciyim. Okul numaram 66. Not ortalamam 98,7.
Başka ne söylemem gerekiyor ki? Basit bir öğrenciyim işte.
Okuldaki itibarım düşük, fakat böyle yaşamayı çoktan öğrenmiş bir insanım.
Bir iki arkadaşım yoksa ne olmuş yani? Ne gerek var ki?
İnsanlardan tiksiniyorum. Bu yüzden arkadaş edinme gereğini duymuyorum.
Genelde insanları terslediğim için bana yaklaşmıyorlar zaten.
Başka demem gereken ne var, yazar?
Peki, peki. Bu kadar yeter.

~

Bugün günlerden pazartesi. Her zamanki gibi saat 6'da kalkıp hazırlanmaya koyuldum.
Duş aldım, yemek yemedim, dişlerimi fırçaladım, haplarımı ağzıma tıkıp okula gittim.
Çantamın ağırlığı yürümemi zorlaştırsada 5 dakika sonra okuldaydım.
Sınıfa girdiğimde içeridekiler bana yan gözlerle baktılar, bende kaşlarımı çatıp hepsinin o nefret ettiği bakışı attım ve kafalarını çevirdiler.
Bazen insanların gözlerini oymak istiyoru...
Tamam, tamam. Sakinim.
En önde olan sırama yerleştim ve daha dün başladığım kitabı sırama koyup okumaya koyuldum.
Beğendiğim yerlerin altını çiziyor, kitabı içimde birikmiş heyecanla okuyordum, ancak...
Sınıfa 2 gün önce gelen Kamilla, sırama yaklaşıp yanımdaki sandalyeye çantasını koydu.
"Hey, orası boş."
"Biliyorum, o yüzden oturacağım."
Gözlerim onu yukardan aşağıya şöyle bir süzdü. Sonra gözlerimi kısıp ona çatmış kaşlarımla baktım.
"Arkada bir sürü boş sıra var, sen aptal mısın?"
"Son dediğini duymamışım gibi yapacağım. Ve evet, biliyorum. Henüz gözlük alamadığım için göremiyorum, o yüzden buraya oturmayı seçtim."
"O zaman körsün demek?"
"Kısmen, evet. Gözlük numaram -9."
Sıraya yerleşti ve çantasından kaleme benzer birşey çıkarıp tek tek kitaplarının üzerindeki yazıları okuttu.
"Ders kimya, değil mi?"
"Nereden bileyim ben?"
"Lütfen artık insanları tersleme. Yaptığın çok itici."
Kafamı yana çevirdim, kimse bunu yüzüme söylememişti.
Ama üzülmedim.
"...Evet, kimya."
"Güzel, teşekkür ederim!"
Kalem gibi cihazı sıraya koyup diğer kitapları kaldırdı. Sırada matematik kitabı duruyordu.
"Şey, sırandaki kitap matematik."
"Hmm?"
Cihazı alıp kitabın üstünde gezdirdi ve sesli bir şekilde matematik dedi.
"Ah, kafam karışmış."
Çantasını ortamıza koyup bana çevirdi.
"Rica etsem, kimya kitabımı alır mısın çantamdan? Tek tek aramak istemiyorum yine."
Boğazımdan hafif bir hırıltı yükseldi. Ben bu kızın hizmetçisi yada bakıcısı değilim. Neden bunları yapmak zorundayım?
Bugün iyi hissediyordum, o yüzden dediğini yaptım ve diğer kitabı çantasına tıktım.
"Al."
"Çok sağol."
Yüzündeki gülümsemesi iyice sinirime dokundu ve kafamı çevirip sağ elimi yumruk yaptım.
İçimden şu kızın başına şurada birşeyler gelsin diye dua ediyordum.
İnsanlardan ve onlara hizmet etmekten nefret ediyorum.

-

selam! ben yazar, bu benim burada ilk kez türkçe hikaye paylaşışım. umarım beğenirsiniz!

Kayıp.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin