Flawless | Murat Ceylan

0.2

Bugün doğum günümdü. İlk defa doğum günüm için bu kadar heyecanlıydım sanırım. 3 saat sonra Murat beni almaya gelecekti.

Heyecandan evin içinde dört dönüyordum. 3 saatim olduğunu fark edince hızlıca sıcak bir duş aldım. Saçlarımın kuruttum,ve yeni aldığım elbiseyi yatağımın üzerine yerleştirdim Pembe mini göğüs kısmı dantelli bir elbise seçmiştim. Saçıma daha karar vermemiştim ne yapacağıma,büyük ihtimalle maşayla uçlarına bukleler yapacaktım.

Her neyse,zaten o son adımdı. Telefonumu sarja takıp yatağımın üzerindeki elbiseyi elime aldım. Üzerime tutup aynadan kendime baktım,çok güzeldi elbise. Hızlıca giydim ve makyaj için masama oturdum. Hafif bir makyaj yapmayacaktım ama çok abartılı da olmayacaktı. Makyajım da pembe tonlarda olacaktı.

Bütün adımları bitirdikten sonra allığımı glossumu ve highlighterımı çantama attım. Çantam ve ayakkabım beyazdı. Makyajım da tamamen bitince saçlarımı da yaptım.

Bütün adımlar bitince Murat da zaten gelmiş,aşağıda beni bekliyordu bu yüzden oyalanmadan evden çıktım. Beni görünce gülümseyerek el salladı ve gülümseyip hızlı adımlarla yanına gittim.

Yanına gelince gülerek beni süzdü ve hemen fotoğrafımı çekti. Fotoğrafımı çektiğini görünce kıkırdadım ve elimle yüzümü kapadım. Telefonunu kaldırınca elimi yüzümden çektim.

"Gözlerim,görebilecekleri en güzel şeyi bugün gördüler" dedi bana. Utançtan yanaklarım kızarınca konuyu değiştirdim

"Hadi gidelim mi geç kalmayalım" dedim ve arabaya bindik. Geç kalmamamız için hızlı bir şekilde sürdü,30 dakika sonra biz de restaurant'a gelmiştik. Neredeyse en son biz gelmiştik.

Arkadaşlarım beni görünce kocaman sarıldılar. Arkadaşlarımdan bir tanesi bir arkadaşıno getirmişti. Murat ve benimle tanıştı.

*

Yemek yemiş,pastayı kesmiştik. Ece,yeni tanıştığım kız, bütün gün Murat'a yürümüştü. Murat çok pas vermemişti ama birlikte dans bile etmişlerdi. Herkes dağıldıktan sonra Murat'la birlikte biz de arabaya bindik.

"Ece'yi çok sevdin herhalde,bütün gün birlikteydiniz."

"Noldu kıskandın mı?" dedi imalı bir ses tonuyla.

"Yaa çok kıskandım." dedim tripli bir ses tonuyla ve kafamı çevirdim. Kolunu omzuma attı.

"Benim ne işim olur senden başkasıyla" dedi. Hoşuma gitmişti ama belli etmemeye çalıştım. Arabayı bir şey söylemeden başka bir yere doğru sürmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Görürsün" dedi. Birkaç dakika sonra sahile gelmiştik. Hava karardığı için kimse yoktu. Arabadan indik ve kumlara oturup sohbet etmeye başladık.