| 8

97 20 5
                                    


"seni yakınımda tutmak için her şeyi verirdim.
kalbini kırdığım için üzgünüm."


"o öyle yapılmaz ya, mahvetme kağıdı."

elimin arasındaki kırmızı kağıt çekildiğinde sesimi çıkarmadan arkamdaki ağaca yaslandım. gülerek, uzandığı yerden elindeki kağıdı katlayan hyunjin'i izledim. güya ona kağıttan çiçek yapacaktım ama bunun için çok beceriksizdim. o ise böyle şeylerde iyi olduğundan kağıdı her şeye dönüştürebiliyordu.

"yaparken gösterirsen öğrenirim."

"aynen," dedi tersçe. çatık kaşlarla elindeki kağıda şekil veriyordu. "öğreteyim de gördüğün her kızın eline sıkıştır. bir de artık erkekler var değil mi?"

kıkırdadım keyifle. "senden başkası yok hyunjin." dedim. cevapsız kalsam da gülümseyerek onu izlemeye devam ettim. elinde çiçeğe dönüşmüş kağıdı bana uzattığında tebessüm etti. "biliyorum." dedi.

elimdeki çiçeğe gülümseyerek bakarken, "nereden biliyorsun?" diye sordum alayla.

yattığı yerden kalkıp bana doğru yaklaştı. sarı saç tutamlarımdan birkaç tanesiyle oynadı. "benim etkimden kurtulmak öyle kolay değildir." dedi.

alayla gülmekle yetindim sadece.

"sikeceğim lan sizi! bir susun da adam gibi uyuyalım. flörtleşmenizi dinleyemem."

bizden birkaç adım uzakta çimlerde uzanan jisung kapalı gözleri ile isyan ederken güldüm.

"siktir git liselinin dizlerinde uyu o zaman."

tek gözünü aralayıp ters ters baktı hyunjin'e. "jeongin'in konu ile ne alakası var?"

omuz silkti hyunjin. "çok alakası var."

uzandığı yerden homurdanarak kalktı jisung. "aklıma getirdin, özledim." dedi. başka da bir şey söylemeden yanımızdan ayrıldı.

jisung ile jeongin'in önceden aynı lisede olduğunu ve jisung'un, abisi jungkook gibi bu okulu kazanması ile ayrılmak zorunda kalmaları onların aralarına mesafe koymalarına sebep olmuştu. henüz daha küçük olduğundan sadece koruyormuş gibi yapabilen jisung'un duygularını gizlediğini de öğrenmiştim.

"ya jeongin bu okulu kazanamazsa?" diye sordum hyunjin'e. onun da gözleri bana döndü. "jeongin zeki çocuktur. bu okulu kazanamamak gibi bir ihtimali olamaz. muhtemel sırf jisung için kendisine burs teklif eden çoğu okula siktiri çekecektir." dedi.

başımı salladım onayla. aşkın bu kadar gücü olabileceğine beni kimse inandıramazdı. aşk insana her şeyi siktir ettirecek kadar büyük bir duygu değildi.

"sen aşk için asla böyle bir şeyi yapmazdın değil mi?"

alaylı sesini duyduğumda şaşkınlıkla baktım suratına. hyunjin gerçekten zihnime sızmıştı da düşündüğüm her şeyi dile getiriyordu sanki.

"sorduğun bir soru muydu yoksa emin olduğun bir tespit mi?" dedim kendime gelirken.

omuz silkti usulca. "cevabı biliyorum zaten ama soruymuş say sen."

"yapardım." dedim hiç düşünmeden. "eğer gerçekten aşıksam yapardım."

son zamanlarda söylediğim yalanların haddi hesabı yoktu. öyle çok yalan söyler olmuştum ki neyin gerçek olduğunu ayırt edemiyordum. doğrularım bile değişmişti sanki ve ben içimde yaşanan bu duygu karmaşasını anlayamıyordum.

the heartbreak prince, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin