Yeni başlangıçlar

9 0 0
                                    

Alışkanlıklarından vazgeçmek yük olurmuş insana bunları aynadaki yansımama bakarken düşünüyordum. Yaklaşık bir yarım saat sonra hayatımın dönüm noktası olacak bir karar almıştım.

Ve bu karar ne yazık ki yanında çok fazla zorluk getiriyordu. Ben ne mi yapıyordum aldatıldığımı öğrendiğim günün hemen ertesi gün bu şehri terk ediyordum.

Aynadaki yansımama son kez bakıp hızlıca evden çıktım. Kimseye haber vermeden İstanbul'a taşınmaya karar vermiş ve şu an arabamla havalimanına doğru ilerliyordum. Havalimanına varır varmaz hızlıca uçağa geçmiş ve hiç bir şey düşünmemeye yada ağlamamaya çalışmakla bir yolculuk geçirmiştim.

Şu an ise en yakın arkadaşım Esin'in evine yerleşmiştim kısa süreliğine Esin'e olayları anlatırken dayanamamış ağlamıştım ve bu yüzden şimdi yatağımda uyumaya çalışıyordum. Yavaş yavaş kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

Sabah kalktığımda Esin'in hala uyuduğunu gördüm ve mutfağa geçip bana iyi gelen şeylerden biri olan yemek yapma işine başladım. Yaklaşık bir saatte bir sürü şey yapmış masayı hazırlamış Esin'in uyanmasını bekliyordum.

o sırada Esin'in sesini duydum "Hayal orada ne yapıyorsun?" Dedi.

Ardından masaya baktı ve hevesle "Oha hepsini sen mi yaptın? Hemen geliyorum elimin yüzümü yıkayıp" dedi ve koşarcasına lavaboya gitti.

Hızlıca geldiğinde masaya oturdu ve ağzı dolu olmasını umursamadan "sen nasılsın daha iyi misin?" Diye sordu.

Bense hızlıca yanıtladım "onu öyle rahat bırakmayacağım intikam almadan durmayacağım" dedim dişlerimin arasından sinirle.

Esin ise gülerek "işte benim tanıdığım Hayal yürü be kızım kim tutar seni" dedi.

Bende "aynen öyle şimdi görsün bakalım beni aldatmak aptal yerine koymak neymiş" dedim.

Ve ardından ekledim "Benim bu gün bir alışveriş yapmam lazım" diye.

Esin ise "gelmek isterdim ama vizem var" dedi.

Bende yüzüme bir gülümseme takıp "boş ver önemli değil neyse otobüs kartın var mı?" Diye sordum.

Esin beni kafasıyla onaylayıp "bekle getireyim" dedi. Kafamla onu onaylayıp hızlıca üstümü değiştirdim ve Esin'den kartı alıp durağa geçtim.

İstanbul'un en sevmediğim yanı bu kalabalıktı yaklaşık bir yarım saat sonra bir Avm varmıştım.

Hızlıca gezmeye başladım o sırada gözüme biri çarptı adam normal insanlardan daha zengin olduğu belli bir giyim tarzına sahipti ve aşırı çekiciydi garip bir şekilde. O sırada adamın bana doğru ilerlediğini fark ettim.

"Hayal Akkan sen misin?" Diye sordu buz gibi bir ses dudaklarımdan sadece "Ne?" döküldü.

Adam tekrar sordu "Hayal Akkan sen misin?" kendime gelmiştim ve hızlıca "Evet neden sormuştunuz?" Diye sordum.

kendime çekidüzen verdim adam ise aynı soğuk kanlılıkla "Güzel bizimle geliyorsun" dedi bense adama sinirle baktım yakışıklı olduğu kadarda egoluydu

"pardon ?! Siz kimi nereye götürüyorsunuz be !?" Dedim adam ise sadece "zorluk çıkarma" dedi.

Bense "hah ben mi zorluk çıkarıyorum? Avukatım be ben siz hayırdır oğlum hiç bir yere gelmiyorum adam mı kaçıracaksınız?" Dedim sinirle.

Adam ise "hımm sanırım evet,yürü" dedi hareket etmediğimi görünce belimden tuttuğu gibi beni omzuna attı.

Sırtına yumruklarımı indirmeye başladığımda sadece "etki etmez" demekle yetindi ben ise bağırıp çırpınmaya devam ettim.

O sırada yanımıza biri geldi gelenin üniversite arkadaşım olduğunu anlamam çok uzun sürmedi bu Serkan'dı.

Serkan hızlıca tanımadığım adama bakıp "ne yapıyorsun yağız delirdin mi?" Diye sordu adının yağız olduğunu öğrendim insan bozuntusuna.

"Bu yanımdaki koruma denen adamlar bir kızı bana bulamadılar kendim gelip almak zorunda kaldım" dedi sinirle.

Bense sırtına bir yumruk daha geçirdim yağız ise sinirle "sen de bir dur be kızım" dedi.

Serkan ise güldü ve o an bir anda gülmesi yüzümü görmesiyle durdu "Hayal lan senin burda Yağız'ın omuzda ne işin var" dedi.

Bende "ya canım sıkıldıda öyle bir tanımadığım ultra yakışıklı adamın omzuna atlayım dedim nasıl iyi yapmış mıyım?" Dedim.

Ve göz devirdim ve o sırada yağız "ultra yakışıklı mı?" Dedi.

Cidden bunu demiş miydim "yooo ben öyle bir şey demedim" dedim

Ki ben ultra yakışıklıda demiştim Serkan öksürdü ve "Hayal cidden neden burda yağız?" Diye sordu.

Yağız "arkadaşın nişanlısının bize kumar borcu var çünkü" dedi.

Bende hemen "ben beni aldatan insanlara ikinci şans tanımam attım bir kere nişanı!" Diye bağırdım ve ağlamaya başladım.

Yağız şaşkınlıkla beni bıraktı ve yüzüme baktı ardından kafasını iki yana sallayıp "eğer yalan söylüyorsan çok pis bozuşuruz" dedi.

Beni kolumdan tuttuğu gibi ilerletmeye başladı ne kadar dirensemde karşı koyamıyordum en son arabaya vardığımızda yorgun düşmüştüm yeterince.

Yağız ile bir villaya gelmiştik. Yağıza döndüm ve "beni neden buraya getirdin?" Diye sordum

Yağız ise "senin anlattığın gibiyse eğer yada değilse ki hiç umrumda değil sana kalan borcu sileceğim ama bir şartla" dedi.

İfadesiz tutmaya çalıştığım yüzümle yüzüne baktım ve "söyle" dedim.

Yağız ise direk "benim yalandan sevgilim ol sadece bir yıl sonra yani düğün günümden sonra ne yaparsan yap yada seni öldüreyim" dedi.

Derin bir nefes aldım yaşamak için ne nedenim kalmıştı ki "ne sen yorul ne ben öldür gitsin" dedim.

Yağız yüzüme baktı ve "o zaman seni değil sevdiklerini öldürürüm" dedi.

Bu adamın amacı neydi? "Kabul yalnızca bir yıl" dedim.Yağız ise "yerinde olsam düşünürdüm" dedi.

Bende "yerimde değilsin sonuçta,uyumak istiyorum" dedim. Yağız beni kafasıyla onaylayıp "Yasin Hayal hanıma odasını göster" diye seslendi.

Yasin denen adam gelip hızlıca "yağız bey tüm odalar boyamada bir tek sizin odanız hazır" diye mırıldandı.

yağız derin bir nefes alıp "benimle kalacaksın" dedi.

Bende sinirle ""başka emrin" diye bağırdım yağız "bana bağırmayacaksın iyi uykular" dedi ve gitti sözünü dinlemezsem olacaklardan dolayı öfkemi yutup yasin denen adamı takip etmeye başladım.

Odaya çıkar çıkmaz kendimi uykuya bıraktım alışveriş için çıktığım yolda nerelere gelmiştim. Uyandığımda saat akşam sekizdi.

Hızlıca telefonumu aramaya başladım ama yoktu aşağı inip yağızı buldum ve "telefonum nerde?" Diye sordum.

Yağızda "alışveriş merkezinde unutmuşsun çocuklar getirdi al" dedi. Elinden telefonumu alıp Esin'i aradım. Esinle konuştuktan sonra Yağız'ın yanına gittim ve "evime geçmek istiyorum" dedim.

Yağız ise "hayır geçemezsin eşyalarını getirmek üzerelerdir." Diye kestirip attı bende sinirle "seni tanımıyorum bile" diye bağırdım.

Yağızda "nişanlın kumar oynamadan önce düşünseydin" dedi

"Ya git onu alıkoy banane onun borcundan" dedim yağız ise sırıtıp "cık olmaz bana sen lazımsın" dedi.

~yeni bir kurgu ile buradayım lütfen yorumlarınızı belirtmeyi unutmayınnnn 🤍

Kaderin Oyunu🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin