Bölüm 24 ceza

23 9 1
                                    

yaklaşık 1 hafta olmuştu o günden sonra deprasyona girmiştim düşüncesi bile iğrenmeme neden oluyordu o adamı hatırlamak her seferinde gözlerimi dolduruyordu tamam piskolog falan olabilirim ama benimde dertlerim var çözülmeyen  , her seferinde yaptığım şeyi yapıyorum  

sabaha kadar odamdan çıkmıyorum 

deli gibi sallanıp duruyordum hani piskoloğa gideyim diyorum piskolog benim olmaz garip olur öyle "sinemcik  efe bey seni çağırıyor " sinir bozucu kardeşim ipeğin sesiydi o 1 haftadır bizim evimizde yaşıyordu o günden sonra gelmişti   göz yaşlarımı silip kapıyı açtım "müsait değilim " dedim dudağını büzdü ve "hadi ama , böyle ağlak olma " dediğinde gülümsemeye çalıştım "iyiyim ben " dedim ipek beni süzdü "aynen canım bende ronaldoyum "  dediğinde kıkırdadım 

en azından espri yapabiliyor 

ona bakıp "yüzümü silip geliyorum " dedim başını sallayıp gitti  aynada kendimi incelemeye koyulmuştum berbat gözüküyordum şu bir haftada  iyice zayıflamıştım 55 kilodan 49 kiloya düşmüştüm  yüzüm berbattı sürekli ağladığım için olmalı , onun dışında asosyal olmuştum  resmen çünkü  bu zamana kadar kimseyle konuşmamıştım  ilk defa bugün konuşacaktım 

bu şahesere bakmayı kesmelisin kızım 

aynadan gülerek ayrıldım ve odamdan çıktım salondaydılar çünkü gürültüleri geliyordu kardeşim ipek ve burak kavga ediyordu ipek "bu ojeye ne kadar verdim haberin var mı senin " diye gürledi burak "peki sen benim klavyemin kaç para olduğunu biliyor musun "  dediğinde ipek "öyle mi peki sen benim o yaktığın kıyafetimin kaç bin lira  olduğunu biliyor musun " dedi kaşlarını çatan burak "eğer sen benim bardağımı kırmasaydın kıyafetini yakmayacaktım " 

kan davası mübarek 

kaşlarımı çatıp kendimi koltuğa attım "tamam uzatmayın " dedim hepsinin gözü bana dönebilmişti burak "odandan çıkmayınca öldün sandım kız " dedi yanağımı sulu sulu öptü hemen sildim nefret ederdim şapur şupur  öpülmekten sonrasında hakan "hoşgeldin minik aga " dedi ve oda öptü allahtan burak gibi öpmemişti  en sonunda yusufta öptü "sen zayıfladın mı ayıcık " dediğinde yüzüne yumruk attım gerizekağlı , cemrede beni küçücük öptü  

maşallah gelen giden öpüyor 

gözlerim dilaraya kaydı ve "canım kardeşim " diyip resmen üstüme atladı sanki 1 yıldır görüşmüyoruz  hepsi bana endişe ile bakıyordu  "efe beni mi çağırmış " dedim burak "evet hemde odasına " dediğinde ilk anlamadım sonra yaptığı imayı anladığımda yastığı suratına attım 

terbiyesiz 

ayağa kalkıp efenin odasına doğru adım atmaya başladım  kapıyı çaldım ve açtım masasına oturmuş bir şeyle uğraşıyordu kapıyı duyunca başını bana  çevirdi ve "sevgilim " dedi gülümsedim masadan kalktı  ve tam önümde durdu boyu uzun olduğu için başımı kaldırmak  zorunda kaldım 

maşallah her halde 1, 90  vardır 

ben 1 , 75 olduğuma göre , herneyse ne saçmalıyorum ben  "otur " dediğinde yatağına oturdum ilk beni süzdü sonra  "o adamı  hapise atacağız   " dediğinde yutkunmuştum yine bedenim sıcaklıktan kavrulurken yanaklarım bembeyaz kesilmişti hep böyle korktuğumde veya utandığım anlarda oluyordu korktuğumu görünce yanıma geldi ve "korktuğunu biliyorum ama geçecek güzelim " dediğinde gülümsedim 

umarım geçerdi 

bir anda ona sımsıkı sarıldım ve onunda bana sarılmasına vesil oldum ağlamak istemiyordum ama yine göz yaşlarım akıyordu o lanet gözyaşları  benden ayrıldı ve elleriyle sildi gözyaşlarımı "ağlama sana ağlamak yakışmıyor " dediğinde güldüm kime yakışırdı ki ağlamak ancak içi acı olan kişilerin ağlamak yakışırdı , ona içimden geçenlere anlattım "çok kötüydü o gün " diye başladım  konuşmama bence bugün konuşmamız lazımdı çünkü onu gördüğüm her zaman kaçıyordum 

yalnızlığın büyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin