yaklaşık 1 hafta olmuştu o günden sonra deprasyona girmiştim düşüncesi bile iğrenmeme neden oluyordu o adamı hatırlamak her seferinde gözlerimi dolduruyordu tamam piskolog falan olabilirim ama benimde dertlerim var çözülmeyen , her seferinde yaptığım şeyi yapıyorum
sabaha kadar odamdan çıkmıyorum
deli gibi sallanıp duruyordum hani piskoloğa gideyim diyorum piskolog benim olmaz garip olur öyle "sinemcik efe bey seni çağırıyor " sinir bozucu kardeşim ipeğin sesiydi o 1 haftadır bizim evimizde yaşıyordu o günden sonra gelmişti göz yaşlarımı silip kapıyı açtım "müsait değilim " dedim dudağını büzdü ve "hadi ama , böyle ağlak olma " dediğinde gülümsemeye çalıştım "iyiyim ben " dedim ipek beni süzdü "aynen canım bende ronaldoyum " dediğinde kıkırdadım
en azından espri yapabiliyor
ona bakıp "yüzümü silip geliyorum " dedim başını sallayıp gitti aynada kendimi incelemeye koyulmuştum berbat gözüküyordum şu bir haftada iyice zayıflamıştım 55 kilodan 49 kiloya düşmüştüm yüzüm berbattı sürekli ağladığım için olmalı , onun dışında asosyal olmuştum resmen çünkü bu zamana kadar kimseyle konuşmamıştım ilk defa bugün konuşacaktım
bu şahesere bakmayı kesmelisin kızım
aynadan gülerek ayrıldım ve odamdan çıktım salondaydılar çünkü gürültüleri geliyordu kardeşim ipek ve burak kavga ediyordu ipek "bu ojeye ne kadar verdim haberin var mı senin " diye gürledi burak "peki sen benim klavyemin kaç para olduğunu biliyor musun " dediğinde ipek "öyle mi peki sen benim o yaktığın kıyafetimin kaç bin lira olduğunu biliyor musun " dedi kaşlarını çatan burak "eğer sen benim bardağımı kırmasaydın kıyafetini yakmayacaktım "
kan davası mübarek
kaşlarımı çatıp kendimi koltuğa attım "tamam uzatmayın " dedim hepsinin gözü bana dönebilmişti burak "odandan çıkmayınca öldün sandım kız " dedi yanağımı sulu sulu öptü hemen sildim nefret ederdim şapur şupur öpülmekten sonrasında hakan "hoşgeldin minik aga " dedi ve oda öptü allahtan burak gibi öpmemişti en sonunda yusufta öptü "sen zayıfladın mı ayıcık " dediğinde yüzüne yumruk attım gerizekağlı , cemrede beni küçücük öptü
maşallah gelen giden öpüyor
gözlerim dilaraya kaydı ve "canım kardeşim " diyip resmen üstüme atladı sanki 1 yıldır görüşmüyoruz hepsi bana endişe ile bakıyordu "efe beni mi çağırmış " dedim burak "evet hemde odasına " dediğinde ilk anlamadım sonra yaptığı imayı anladığımda yastığı suratına attım
terbiyesiz
ayağa kalkıp efenin odasına doğru adım atmaya başladım kapıyı çaldım ve açtım masasına oturmuş bir şeyle uğraşıyordu kapıyı duyunca başını bana çevirdi ve "sevgilim " dedi gülümsedim masadan kalktı ve tam önümde durdu boyu uzun olduğu için başımı kaldırmak zorunda kaldım
maşallah her halde 1, 90 vardır
ben 1 , 75 olduğuma göre , herneyse ne saçmalıyorum ben "otur " dediğinde yatağına oturdum ilk beni süzdü sonra "o adamı hapise atacağız " dediğinde yutkunmuştum yine bedenim sıcaklıktan kavrulurken yanaklarım bembeyaz kesilmişti hep böyle korktuğumde veya utandığım anlarda oluyordu korktuğumu görünce yanıma geldi ve "korktuğunu biliyorum ama geçecek güzelim " dediğinde gülümsedim
umarım geçerdi
bir anda ona sımsıkı sarıldım ve onunda bana sarılmasına vesil oldum ağlamak istemiyordum ama yine göz yaşlarım akıyordu o lanet gözyaşları benden ayrıldı ve elleriyle sildi gözyaşlarımı "ağlama sana ağlamak yakışmıyor " dediğinde güldüm kime yakışırdı ki ağlamak ancak içi acı olan kişilerin ağlamak yakışırdı , ona içimden geçenlere anlattım "çok kötüydü o gün " diye başladım konuşmama bence bugün konuşmamız lazımdı çünkü onu gördüğüm her zaman kaçıyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalnızlığın büyüsü
Romancesinem 17 yaşında genç bir kızdır sinem hayatı boyunca dışlanmaktadır başından kötü olaylar geçmektedir fakat okulu değiştikten sonra durumlar öyle olmamıştır