HERKESE HELLOOOO
Yeni bolum hakkinda diyeceklerim: bence bi o kadar guzel oldugu kadar da merak edici bi bolum oldu.
IYI OKUMALAAARAslında Jennie ve Lisa'nın en yakın oldukları iki arkadaşı vardı. Jisoo ve Rose. Bu dörtlü nereye gideceklerse beraberlerdi. Peki bu grupta dışlanma var mıydı? HAYIR VE ASLA. Tam tamına 13 yıldır arkadaşlardı. Gruplarının adı ise Bombastik Ördekler'di. Bu dörtlü lise son sınıf ögrencisiydi. Derslerine odaklanmaları için aralarında hiç aşk lafı bile geçmezdi.
JENNIE'DEN**
Yine okul yine bir pazartesi sabahı. Okuldan bıktım ama iyi bir iş, iyi bir maaş için çalışmalıyım. Dur saat kaç!? SAAT 8 MI? Duş alıcak vaktim yok bi an önce giyinmeliyimKendi kendime konuşmayı çok seviyorum ve kendimi durduramıyorum.
Okulda giyilmesi zorunlu olan eteğimi giydim ve kravatımı taktım. Ceketimi de eksik etmedim. Küpemi ve kolyemi de taktıktan sonra saçımı taradım. Çok az da allık, rimel ve dudak nemlendiricimi sürdüm.Tam evden çıkarken önümde Lisa ve Jia'yı el ele tutuşup yürürken gördüm. Her gün birlikte yürüdüğüm kız benle değil başkasıyla yürüyordu. Peki... bendeki bu duygu da ne? Kıskançlık mıydı, üzüntü müydü. KAFAM ÇOK KARIŞMIŞTI. Biraz onların yürüyüp uzaklaşmalarını bekledim.
Oh be sonun da gittiler onların sarılıp koklaşmalarına dayanamam artık.
Evimin yakınlarında market vardı. Bazen oraya gidip sabahları açlığımı yatıştıracak yiyecekler alıyordum. Tam markete girecekken marketin önünde duran uzun, siyah, temiz ve yeni model bir araba gördüm. Ağzımdan çıkan şey ise;
Babam mı gelmiş?
oldu.
Babam işten dolayı çok yoğun. İşi Londra'da olduğu için Kore'ye yılın belli vakitlerine geliyor. Fakat gelmesine tam 20 gün vardı.
Neden erken geldi ki? Bana mi kızıcak acaba?
Diye sayıkladım.
Babam eskiden Kore'nin iyi bir şirketinde, iyi bir mevkide çalışıyordu. Parasını o kötü kokan içkiye ve akciğer kanseri olmasını sağlayan sigaraya harcıyordu. Hani diğer babalar akşam ellerinde çikolatayla dönerler ya, benim babam bana hiç öyle yapmadı. Eve girdiği gibi yemek yiyip direk salonda içki içerdi. Annem ve ben babama karşı gelemiyorduk. Neden mi? Korkuyorduk. Şuan ise marketin önünde duran araba onundu.Baba?
diye seslendim.
Sert ve kalın bir sesleJennie çabuk yanıma gel!
dedi bana.
Yanına gittiğim de iseBugün seni ben bırakıcam dedi.
Markete bile giremeden okula gitmek zorunda kaldım. Babamla biraz konuştum. Kore'ye yoğun bakımdaki arkadaşını ziyarete gelmiş.
Arabayla giderken Lisa ve Jia'nın yanından geçtik ve LISA'YLA GOZ GOZE GELDIM.LISA'DAN**
Tam yürürken çok güzel marka bir araba gördüm. Bi' saniye! İçindeki kız Jennie!Jennie'nin babası mı gelmiş?!
sessizce
Ama Jennie korkmuştur...Lisa? Jennie'nin babası gelmiş derken ne demek istedin?
Jia bunu sana söylemem gerekmiyor bence.
Aramızda söylenmeyen bir şey kalmayacak sözünü unutma Lisa.
Ama bu benim meselem değil Jia.
Jia ile aramızda ufak bir tartışma çıkmıştı. Bu Jennie'nin konusuydu. Jia'ya söylemem uygun olmazdı.
Jia bu Jen-
Sana güvenmiştim Lalisa Manobal.
Tam ismimin söylenmesi çok zoruma gitmişti. Haklı olarak bağırarak;
OF AMAN BE JIA YETER
ARTIK BU BENIM MESELEM
DEGIL!diye bağırdım.
Jia ise anında ağlama başlamıştı. Kendimi suçlu hissediyordum.Jia özür dilerim
Sus Lalisa.. Sus.
En son dediği şey buydu "Sus Lalisa.. Sus." Bi' anda Jia koşmaya başladı. Eski okulunda sınıflar arası yapılan koşu maratonunda 1. olmuş. Çok hızlı koştuğu için ona yetişemeyeceğimi anlayıp üzgün ve durgun bir şekilde yürümeye devam ettim.
2. bolum saka mii
Guzel gidiyo gibi. Dedigim gibi acemiyim. Lutfen begenmediginiz ve anlamadiginiz kisim olursa belirtin. Ayni hatalari bi daha yapmamBI SONRAKI BOLUMDE GORUSURUZZ
💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do you love me,right?
FanfictionJennie ile Lisa'nın arasından sır çıkmazdı. Çok yakın arkadaşlardı. Ta ki Jia ve "aşk"ın aralarına girmesine kadar.