Jungkook sarayının balkonunda oturmuş jimini izliyordu. Jimin yine her sabah olduğu gibi pazara gelmiş dans ediyordu. Jungkook'un içi yumuşadı sımsıcak oldu. Jimin çok güzeldi çok güzel dans ediyordu.
O jimini istiyordu sarayında. Gelsin onunla kalsın. Düşünmüştü jungkook ve çok güzel fikir bulmuştu. Abisine söyleyecekti umuyordu abisi onu anlardı.
"Muhafız." muhafız hemen gelmişti "Bana Seokjini'i çağır." muhafız baş eğip çıkmıştı.5 dakika sonra Seokjin gelmişti. Seokjin Jungkook'un abisiydi. Ama taht oyunlarında yer almak istemediğini bildirip tahtı Jungkooka devr etmişti. Jungkook her şeyi açıp konuşurdu Seokjinle yine öyle yapacaktı.
"Hyung." diyerek ağlamaya başlanmıştı. Jeon Jungkook o hiç bir zaman ağlamamıştıki, hayır o çok ağlamıştı ama hep abisinin dizinde. "Abicim noldu, neden ağlıyorsun."
"Abi ben günahmı işledim yada doğrumu yapıyorum." anlamlandıramadı jin kardeşinin demek istediğini. "Noldu kardeşim anlat bana."
"Abi ben...ben aşık oldum." seokjin mutlu oldu neden mi çünkü kardeşi severek evlenmemişti. Onun mutluğunu istiyordu. "Bunun için niye utanıyorsun ki." Bir ses gelmedi.
"Abi ben...ben." Dayanamadı jungkook yine ağlamaya başladı yaşadıkları o kadar zor geliyordu ki. O tekti koca dünyada tekti. İğreneceklerdi onlardan. Her ikisindende.
Zaten sorun jungkook'tan iğrenmeleri değildi jungkook böyle şeyleri aşardı sadece jimin o yapa bilirmiydi?.
Jimin ona aşık olurmuydu?...
Nerdeyse 2 ay geçmişti. Jungkook kabullenmişti bu durumu. Ama yinede durgundu işte. Zor geliyordu ona. Hiç kimseye bir şey söyleyememek onun için en kötüsüydü.
"Abi güzel değil hiç bir şey güzel değil." durmuyordu göz yaşları. Akıyordu tane tane. Jungkook hiç bu kadar boş ama mutlu hiss etmemişti jimin ne yapmıştı ona. Sorun bunları jimin istemeden böyle bir şey yapması değildi. Sorun jungkook bunları kendi kendine yapmış olmasıydı.
"Abi bana yol göster ben artık boğuluyorum. Her gece çıplak halde onu görüyorum rüyalarımda onu arzuluyorum onu istiyorum. Çevremde yatağımda kalbimde bahçemde içimde hiss etmek istiyorum. Onun mutlu etmek istiyorum. O bedenini sadece bana göstersin istiyorum.Ruhunu ben his etmek istiyorum.Gülüşünü merak ediyorum. Sesini merak ediyorum. Onun her şeyini merak ediyorum her zerresini.Abi ben onu istiyorum. Sadece onu istiyorum."
"Jungkook bana kimi istediğini kimi azruladığını söylemezsen ben sana nasıl yardım edeceğim abicim. Anlat ki bana sana yardım edeyim hadi abicim."
Jungkook yaşlı gözleriyle baktı abisine. Cesaretini topladı. "Abi ben aşık oldum..."
"E ne güzel işte abim kime aşık oldun."
"Utanıyorum."
"Söyle abicim." seokjin anlamıştı ne olduğunu çünkü oda bunları yaşamıitı tek fark jungkookun yanında birinin olmasıydı Jin bunları tek yaşamıştı. Jin sadece kardeşinin kendi ağzıyla itiraf etmesini istiyordu. "Ben...ben...bir...Abi çok zor kabullenemiyorum."
" Abicim rahatla nefes al ben bekliyorum tamammı." Jungkook durdu nefeslendi ve başladı konuşmaya.
"Abi benden iğrenme yada uzaklaşma benden tamammı,abi ben ben...ben bir....erkeğe a-......aşık oldum Firavun Jeon Jungkook öksüz oğlan Park Jimin'e aşık oldu."Seokjin durdu biraz baktı jungkookun yüzüne. Minik kardeşi korkuyla gözü yaşlı bir halde bakıyordu ona. Sarıldı ona Jin sıkı sıkı sarıldı yalnız his etmesin diye.
"Jungkook bu...bu utanılası bir şey değil yada günah değil bunu günah sayıp kötüleyenler aşkı bilmiyorlar ki." Jungkook şaşırmıştı abisinin onu terslemesini bekliyordu. Hiç bir şey söyleyemiyordu.
"Bak bana. Ben neden şu taht saçmalığından vaz geçtim sanıyorsun. Jungkook Mısırda erkeğin erkeğe aşık olması çok vardı. Bende... Bende öyleyim jungkook ben bir erkeğe aşığım ve onunla evliyim." jungkook gözleri yerinden çıkacak kadar açtı gözlerini. Hangisine şaşırsın o mısırda yalnız olduğunu düşünürken onun gibi insanların fazlalığınamı, yoksa abisinin bir erkeğe aşık olumasınamı hatta onunla evlenmesinemi.
"Siz onu Tae-hee sanıyorsunuz ama o Taehyung o erkek ve ben onunla tam 6 yıldır evliyim. Bizi kimse bilmiyor Jungkook ilk sen öğrendin. Özür dilerim senden böyle şeyi saklamamalıydım ama korktum babam gibi olmandan korktum. O... O bir çok erkeği savaşta şehit oldu diyerekten öldürdü.. Ve hepside benim gibi erkeğe aşıktı.. Ben.. Ben babam onuda öldürür diye kimseye söyleyemedim. Sana bile Jungkook. Çünkü babam bunu öğrenseydi sen bile karşısında duramazdın."
Durdu jin nefes aldı derinden ve yeniden konuşmaya devam etti. "Onu ilk gördüğüm yer pazardı o pazarda meyve satıyordu ailesi yoktu. Oda Mısırın savaşta şehit olmuş ailelerinden birinin çocuğuydu. O kadar masum ve güzeldi ki ben ona tutuldum Jungkook. Çok fena kaptırdım kendimi. Ama bunu günah veya utanç verici bir şey gibi düşünmedim. Neden mi?. Jungkook kalp ne zaman bizim sözümüzü dinlediki. Mısırda bu durumlar hep vardı ve babam hep beni hazırlardı böyle şeylere. Onlar günah işlemiş gibi kin beslememi isterdi onlara karşı."
Yine durdu ama bu sefer gözlerindeki o yaşı silmek için durdu. "Onların bir günahı yoktu sadece aşık olmuştular. Ama ölümle cezalandırıldılar. Aşk cinsiyet tanımamalı jungkook. Neyse işte bende korktum onun öldürür babam diye ilk 1 yıl gizlice izledim. Sonra açıldım. O kadar düşünceliydiki bana 'kalbini kırmak istemem prensim ama sizin bana aşık olduğunuz duyulursa idam edilirsiniz. Lütfen ölmenizi istemiyorum' demişti."
Bunları anlatırken gözlerinin içi gülüyordu Jin'in. Jungkook abisinin bu kadar mutlu olmasına seviniyordu ama kırgındı ona söylemediği için. O asla abisini isliyonlamazdıki. Jin yine aynı heyecanla devam etti konuşmasına
" O da bana aşıkmış jungkook sadece idam edilmemi istemediği için söylemiyormuş. İşte sonra biz birlikte olduk. 2yıl doldu evlenmek istedik ama nasıl yapacaktık. Sonra Taehyung'u Tae-hee kılığına bürüdük hala erkek ama görünüşü kadına benziyor. İşte makyaj falan. Evlendik halada sır gibi saklıyoruz bunu. Bebeğimize gelirsek eğer bebeğimiz olmuyordu buda doğal erkeğin erkekten bebeği olamaz zaten. Taehyung'u ikna etmek zor oldu ama ikna ettim. Bir kızla birlikte oldum. Ona Taehyung'un kısır olduğunu ve bebeği olmadığını ve eğer bebeği olmazsa idam edileceğini dedik. Yalan söyledik ama mecburduk artık evlenmiştik ve saray bir bebek bekliyordu işte kıza para verdik susturduk. Bebeğime hamile kaldı. Bizde Taehyung'un karnına yastık koyuyorduk inandırıcı olsun diye. İşte 9 ay oldu ve Sarang geldi dünyaya. Aldık getirdik saraya. Tabi doğum şeyide var biz Taehyung dışarda doğurdu dedik inandılar. Adı neden Sarang biliyor musun?. Benim içinde Taehyung içinde aşk cinsiyet tanımıyor. O yüzden çocuğumuzun ismini Sarang koyduk. O da bilmiyor annesinin erkek olduğunu. Ki zaman gelir oda bir erkeğe aşık olursa ve bu karşılıkşı olursa ona her şeyi söyleyeceğiz. Yok bir kıza aşık olursa bu sır sen ben ve taehyung'la birlikte mezara gidecek."
*******
İkinci bölüm bitti
Umarım beğenirsiniz meleklerimm🦋
Ben beğendim ya istediğim gibi gidiyor her şey.
Şimdi ilk bölümde neden savaş sözünü tırnak içinde yazdığımı anladınızmı.
İlk bölümün sonlarını güncelledim eğer okumadıysanız gidip bir okuyunÇok güzel bir fic olacak inşAllah 1 milyon okunmaya ulaşır kitabım💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love in Ancient Egypt/ Jikook
Historical FictionAntik Mısır İmparatoru Jeon Jungkook halktan olan öksüz oğlan Park Jimin'e aşık olmuştu