Sor-Cem Belevi
Gözleri neden aklımdan çıkmıyordu??
O bakışları neden göğsüme ağrılar sokuyordu??
Bana olan gülüşü, konuşma şekli, teması neden baş dönmelerine neden oluyordu??
Neden aklımdan çıkmıyordu bu çocuk?!
Yataktan yavaşça doğrulup camdan dışarı baktım.
Gözlerim hep o bahçeye kayıyordu.
Bu artık fazlasıyla rahatsız etmeye başladı.
Hızlı adımlarla lavaboya ilerledim.
Soğuk suyun bana iyi geleceği çok açıktı.
Ama gelmedi.
Hala tüm beynim ve kalbim onu düşünüyordu.
Sadece beynim ve kalbim değil dudaklarım onu özlüyordu.
Sırtımı duvara yasladım ve yavaşça nefes almaya başladım.
Sakinleştiğimi hissedince kahvaltı için aşağı inmeye başladım.
Salonda oturan o üçlünün heyecanla televizyona baktığını görünce merakıma yenik düşüp bende televizyona baktım.
Magazin izlediklerini görünce göz devirip yanlarına oturdum.
Telefonumu elime alınca ilk işim instagrama girmek oldu.
Storylere bakma kararı aldım ama keşke almasaydım.
Önüme ilk çıkan story jihoonun story'si olduğu için yine takılı kaldım.
Yine onun bu mükemmelliğine yenik düştüm.
Ben onun resimdeki her detayına bakarken gözlerim istemsizce dudaklarına gidince hızla telefonu kapatıp bıraktım.
Bu hareketim dikkat çekmiş olduğundan üçlünün gözleri bana döndü.
"Hayırdır?? "
Ensemi kaşıyıp cevap verdim.
"Ya bir şey yok "
jae kaşlarını havaya kaldırıp beni süzdükten sonra omuzlarını yukarı aşağı yaparak kalktı.
Ve balkona çıktı.
"Gelsenize bir dakika"
Diye bağırınca merakımıza yenik düşüp üçümüzde balkona gittik.
Jae karşı balkonu göstererek konuştu.
"Şu karşıda jihoonun yanındaki çocuk kim?? "
Gösterdiği yere bakınca balkonda oturan jihoonun yüzünü ve tanımadığım birinin yüzünü görmüştüm.
"Doyoung tanıyor musun sen?? "
Mashihonun sorusu ile gözler balkondan ayrılmış doyounga çevrilmişti.
"Yok ya tanımıyorum bende ilk defa gördüm"
Jae Sesini biraz alçatarak konuştu.
"Baksanıza, jihoonun gülüşüne belki de aralarında bir şey var"
Cidden olabilir miydi??
Aralarında bir şey olabilir miydi??
O bakışlarının nedeni neydi??
Sadece bana öyle bakmıyor muydu??
Peki her şeyi geçtim bu neden canımı yakmıştı??
Aklımdaki sorular doyoungun sesi ile azaldı.
"Hyung iyi misin, daldın gittin?? "
Hızla kafa sallayıp cevap verdim.
"İyim iyim,sıkıntı yok. Ben odaya çıkıyorum"
Ben balkondan çıkarken mashihonun arkamdan söylediği şey ile hafif kıkırdadım.
"Bu da ayrı bir şey herkes değişik kafalarda be"
...
Odaya çıkalı 4 saat olmuştu.
Odaya çıktığım gibi uyuduğum için kafam allak bullaktı.
Bilirsiniz ya sabahları uyumak insanı daha çok yorar.
Uzun süre sonra odadan çıkıp salona inince öbürlerinin dışarı çıktığını anladım.
Salon bomboştu.
Koltuğa yayıldım.
Tavanla uzun süre bakıştık.
Aklımda hala o vardı.
Asla çıkıp gitmiyordu.
Asla.
Düşüncelerin sonu gelmeyince bahçeye çıkıp hava alma kararı aldım.
Kapıyı kapattığım gibi rüzgarın tenimi ele geçirmesi ile titredim.
Üstüme ceket almamıştım almakta istemiyordum açıkcası.
Bahçedeki çiçekleri tek tek koklar iken arkadan gelen ses ile yüzümü oraya çevirdim.
Jihoon gelmişti.
"Hava esiyor kısa kol ile üşütürsün. "
"Ee şey unutmuşum. "
Yavaşça dudaklarını ıslatıp konuştu.
"Görüşemiyoruz bayadır. Özledim ya"
Ben gözlerimi dudaklarından çekememiş iken bu lafı oldukça mahvetmişti beni.
"Yorgunum ya fazlasıyla yorgunum"
Gülümsedi.
"Doğru herkes benim gibi bütün gün yatmıyor"
Telaşla cevap verdim.
"Hayır hayır ben öyle demek istemedim. "
Gülümsemesini genişletip elini omzuma koydu ve hafifçe okşadı.
"Şaka yapıyorum, takılıyorum sadece. "
Duraksayıp devam etti.
"Bak ne söyleyeceğim, bence sık sık takılmalıyız. Fark ettim ki sensiz oldukça sıkılıyorum. "
Bunları eli saçlarıma kayarken söylemişti.
Bir yandan da yüzümü inceliyordu.
Saçımı okşaması ve o bakışları daha çok hızlandırdı kalbimin ritmini.
O mükemmeldi.
"Çünkü sen mükemmelsin.. "
Bölüm atasım hiç gelmiyor ya.
Birde sınavlar başladı nasıl gidiyor??
Junkyu aşık olmuş arkadaşlarrr.
Niyse iyi gecoşşş🫂😋😻🤏🏻💁🏿♀️🤰🏿