Oyun alanına geldik. Murat batuhanla konuştu. Sonra sözü aleynaya verdi.
bu acun medya ağır albatcı aq.
yakışmıyorlar hem.
batuhan kimseyle yakışmıyor da.
belki...
neyse oyun başladı. Su parkuruydu. Batuhan ilk tur ben seçmiyim dedi. Hayret oysa çok sever öne çıkmayı.
ben özgürle eşleştim. Sonra hilmi çıkıp
"batu" diyip göz kırptı. "Batu" da güldü.
bu adamın ne çok seveni varmış.
hani herkes nefret ediodu. Göz kırpmasına anlam veremedim. Sonuçta ilk kez yarışıyorlardı.
oyuna çıktım. Ogedayda benimle geldi. Yakındık seviyorum ogedayı.
atışlara geldiğimde yandan bana destek verenlere bir göz attım. Ve tahmin ettiğim gibi batuhan sadece oturup izliyordu.
Son atışımı atarak oyunu bitirdim. Herkese çak yaptım. Batuhanın da bana el uzattığını gördüm. Sırıtarak eline çaktım.
Hoşuma gitmişti.
durum 2-1 di öndeydik. Şimdi batuhan çıkıyordu. İlk oyununu almasını zaten beklemiyordum ama yarışını özlediğim için merakla izledim.
Hızından birşey kaybetmemişti.
Hatta suda çok daha iyi olmuş.
oyun bittiğinde batuhan atışları yapamamıştı ve oyunu kaybetmişti. Hilmi sevincini yapıp batuhanı tebrik etmişti. Baruhan benche doğru gelip elimize vurarken hatta tam benim elime vuracakken hilmi
"İyice geliştirmiş seni fena iyisin"
"Öğrendik birşeyler" gülerek cevapladı.
Benim neden bahsettiklerinden haberim bile yoktu.
Batuhan ise elimi havada bıraktığından...
..........................................................................
İlk dokunulmazlık oyununu kaybetmiştik. Teknelerle adaya döndük. Biz erkekler şakalaşa şakalaşa vakit geçirirken batuhanın denize doğru gittiğini gördüm. Bu anı firsat bilip peşinden gittim.
Yatış pozisyonunda iki elinide kafasının arkasına almış gökyüzüne bakıyordu.
21 deki gibi.
ayak seslerimi duymuş olmalı ki doğrularak bana döndü.
"Rahatsız mı ettim"
"Evet"
yalan yok seviyorum bu hâllerini. E ama altta kalmak bana yakışmaz bazı yerlerde de olduğu gibi:)
"O zaman alış bunlara çünkü çok daha fazlasını yapıcam batucum"
"Ne yapıyorsan yap ama şuan beni rahat bırak lütfen"
hüzünlü sesi. Nedense benimde moralimi bozmuştu. Niye hüzünlüydü ki
"Noldu batuhan bişeye mi sıkkın canın"
"Niye benim için mi meraklandın"
evet.