KNJ & KSJ

10 0 0
                                    

•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••

Genç oğlan, kalp çarpıntısı yüzünden yüzünü buruşturarak koltukta dik bir şekilde oturdu. Gün geçtikçe bu çarpıntılar daha da artıyordu sanki. Ailesinden gelen bir hastalığı vardı, hastalığı ilerliyordu.

Telefonu çalan genç oğlan, elini yanındaki boşluğa atarak çalan telefonu açtı. Arayan kişi, sevgilisi Namjoon'dan başkası değildi. Telefonu kulağına doğru götürdüğünde birden nefesi kesilmişti. "Alo güzelim, nasılsın?" Gözlerini birkaç kez kırpıp açtı, kendini iyi hissettiği anda konuşmaya başladı.

"İyiyim sevgilim sen nasılsın?" Bir yandan yavaş yavaş nefes alıp veriyor, bir yandan da hiçbir şeyi belli etmemeye çalışıyordu. "Ben de iyiyim bebeğim, şimdi çıktım şirketten. Evde bir eksik var mı?"

"Yok Namjoonie, sen gelsen yeter." Telefonu kapatan genç oğlan yavaşça koltuğa uzandı. Çarpıntısı yavaş yavaş geçmeye başlamıştı. O sırada Namjoon, taksiye binerek annesini aradı. Şirketteki günü çok yoğun geçmişti ve kendini araba kullanabilecek kadar iyi hissetmiyordu. Uzun zamandır ailesi ile konuşmayan genç adam için, annesini aramak bir anda aklına nereden esmişti bilmiyordu.

Onun sevdiği çocuğu, Seokjin'i kabul etmemişlerdi. Hayat çok kısaydı, neden insanlar sürekli birbirini kırıp dökme peşindeydi?

"Oğlum." Genç adam annesinin sesi ile kendine geldi. "Anne, nasılsın?" Yaşlı kadın oğlunun yorgun sesi ile yüzünü buruşturdu. "İyiyim oğlum, senin sesin bir garip geliyor. Bir şey olmadı umarım." Adam annesi göremese bile başını olumsuzca salladı.

"Ben iyiyim anne, hiçbir şey olmadı. Şirketteki işler ağırdı biraz." Yaşlı kadın ile genç adam bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattılar. O sırada Seokjin, evinde uyuyakalmıştı.

Eve gelen Namjoon anahtarıyla kapıyı açarak içeri girdi. "Sevgilim?" Montunu vestiyere asarak, anahtarı vestiyerin üzerine koydu. "Bebeğim evde misin?"

Yavaş adımlarla oturma odasına ilerledi. Gördüğü manzara ile yüzünde bir gülümseme oluştu. Etrafta gözlerini gezdirdi genç adam. Hemen gözüne tekli koltuktaki ince örtü takıldı.

Sevgilisinin üzerini örtü ile örttükten sonra sessizce televizyonu açmaya çalıştı. Kumandanın pili bitmiş olmalıydı ki açılmamıştı televizyon. Sessiz adımlar eşliğinde televizyonun altındaki Tv ünitesinin çekmecesini açarak iki tane pil aldı.

Tam da o sırada gözüne bir zarf çarpmıştı. Zarfın içinde ne olduğunu merak etti. Zarfı açarak inceledi. İçinden iki kağıt çıkmıştı. Seokjin'e aitti. İlk kağıdın Üzerinde kan tahlili ve yapılmış birkaç testin sonuçları yazıyordu. Diğer bir kağıtta ise kalp hastalığı ile ilgili şeyler yazıyordu.

Önce kaşlarını çattı, sonrasında ise internet üzerinden birkaç araştırma yaptı. Seokjin'in kalp çarpıntıları bu yüzden miydi?

Başını Seokjin'e çevirdiğinde Seokjin gözlerini yeni açmaya başlamıştı. Hızlıca kağıtları zarfın içine tıkıştırarak aldığı yere bıraktı zarfı. Görmemiş gibi davranmaya karar verdi Namjoon. Seokjin kendisinden neden bunu gizlemişti?

MâşukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin