11 Nisan 2007
Cenan parkta kafasındaki şapkayı havalı olduğunu düşünerek ters takıp elindeki çilekli gazozunu yudumluyordu. Fazla asitli olduğu icin yüzünü buruşturup dudaklarını yalarken kendi kendine söylendi. "Neden bu kadar asitli.."
Oturduğu kaydırağın merdiveninden kalktı ve üzerini üstünkörü bir şekilde silkeleyip etrafına bakındı. Çünkü üzerinde bir çift göz hissediyordu ve bundan aşırı rahatsızdı. Bir kaç adımla etrafta gezinen çocukları es geçip kaydırağın yanındaki salıncağın yanında, yerde oturan esmer ve kendinden küçük bir çocuğun ona baktığını gördü. Kaşlarını çattı ve;
"Hey! Kaç dakikadır bakışların üzerimde! Rahatsız oluyorum. O bakışlarını çekmezsen kafanı kırarım."
Bunları 13 yaşındaki bir çocuğun söylemesi bazılarına tatlı, bazılarına da saygısızca gelebilirdi ama bu cümleleri 10 yaşındaki bir çocuğa söylemesi biraz üzücüydü.
Cenan özünde iyi ve kibar birisiydi. Ailesi onu saygılı ve tatlı dilli biri olarak büyütmüştü. Fakat mahalledeki arkadaşları Cenan'ın bu tavırlarından hiç hoşnut değildi. Onu kendileri gibi yapmaya çalışıyordu ve başarıyor gibiydi. Ama her ne kadar sert olmaya çalışırsa çalışsın pes edip kendi özüne dönüyordu. Aynı şimdi ki gibi.
Cenan kendisine ürkekçe bakan gözleri görünce yumuşadı ve elini kendinden küçük çocuğa uzattı. "Özür dilerim. Yerde oturma hastalanırsan annen kızar." Küçük çocuk titreyen ellerini önündeki çocuğa uzatıp tuttu ve Cenan onu atik bir hamleyle ayağa kaldırdı. Şimdi ikisi karşı karşıyaydı fakat az öncekine nazaran küçük çocuk karşısındaki çocuğa bakamıyordu. Utanmıştı. Bunu fark eden Cenan hafifçe gülümsedi.
"Benim adım Cenan. Adın ne?"
Küçük çocuğun gözleri parladı. İlk arkadaşı? Bu düşünceyle mutluluktan ve heyecandan kalbi hızla atıyordu.
"A-arif. Adım Arif."
Cenan gülümsemesini büyüttü. Çünkü karşısındaki çocuk çok tatlı görünüyordu ve onunla arkadaş olmak istedi. "Memnun oldum arkadaşım. Annen nerde?"
Arif dudaklarını bilmiyorum dercesine büktü ve başını iki yana salladı. Cenan'ın kafası karışmıştı. Tamam kendisi de tek başına parka gelmişti ama o 13 yaşındaydı.
Kaşlarını çatıp "Tek başına mı geldin? Yaşın kaç ki?" Arif iki elini başının yan tarafında açıp yeni arkadaşına gösterdi. "10 yaşındayım."
Cenan biraz düşündü. Bu yeni arkadaşını çok sevmişti ama onu burda tek bırakmak da istemiyordu. Aklına gelen fikirle genişçe gülümsedi ve elindeki çilekli gazozu Arif'e uzatırken sordu.
"Benimle evime gelmek ister misin?"
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iki bira bi de sen | arcen
Fanfiction"Belki küçüktük ama aramızdaki bağ büyüktü. Şimdi ise büyüktük ama aramız diye bir şey de yoktu. Ben onu, ona aşık olarak zaten kaybetmiştim. Belki bir başka evrende denize karşı biralarımızı yudumlarken sorunlarımızı çözüyoruzdur? Kim bilir.." "Ons...