Medya: Asena Yaman
Bilgilendirme: Bu kitap hayattanbikmisem adlı hesabın - en yakın arkadaşım olur kendileri- ARTIK BENİMSİN|YARI TEXTİNG adlı kitabıyla bağlantılıdır. İki kitabı da aynı anda okumanız tavsiye edilir.
-----------
0531: Ah gecelerrr
0531: Sensiz geceler,
0531: Kabus gibi çöker gecelerrrrrr
0531: Ayrılıklar vurur beni
0531: Sabahları dar geceler
0531: Sensizliği yaşarken
0531: Nerelere gideyim?
0531: Herkes gülüp oynarken
0531: Ben senin derdindeyim...
Ural: Ne yaşıyon dayı gece gece
Ural: Kafan mı güzel
0531: Kafam değilde içindeki çok güzel
Ural: Bak Çağatay beni kekliyorsan hiç hoş değil elime geçersen fena olur oğlum
0531: Oğlum falan ayıp oluyor ya benim gibi kibar, nazik bir hanımefendiye
Ural: Bu kibar ve nazik yönünü bana göstermeye ne dersiniz hanımefendi
0531: Ne mânada beyefendi?
Ural: Mesela gece gece beni rahatsız etmemek manasında hanımefendi
0531: Ne yani ben senin için tatlı rahatsızlık değil miyim, nasıl olur böyle bir şey?
Ural: Kim dedi sana tatlı rahatsızlık olduğunu? Yarın maçım var uyumam lazım rahatsız etme artık beni.
0531: Tamamdır aşk böcüğüm tatlı rüyalar rüyanda beni gör olur mu ??
Ural: Seni daha önce görüp görmediğimden bile emin değilken bunu söylemek ironik değil mi hanımefendi?
0531: Zamanı değil beyefendi. Zamanı geldiğinde zaten sen istemeden önce ben çıkacağım karşına sabreyle biraz. Şimdi iyi uykularrr ★
------
Geceler örterdi, saklardı, kurtarırdı belki de bu yüzden bu kadar çok sevmişimdir geceyi.
Ural'ın yarınki maçına bende gidecektim, beni de davet etmişti ve yarın onu izlemeye gidecektim.
Platoniktim ona karşı bizim dershaneye yeni gelmiş olmasına rağmen en çokta benim olmak üzere tüm dikkatler onun üzerindeydi sanki. Ayrı bı çekiciliği vardı Ural'ın, kendine has bir havası. Esmere yakın kumral teni, hafif yapılı vücudu ve ela gözleri de cabasıydı.
Ben ise esmerlikle, siyaha yakın koyu kahverengi gözlerle ve hafif balık etlilikle bir bütün halindeydim. Kim bakardı bana bu halimle diye kaç sene düşünmüştüm hâlâ da düşünmekteyim bu düşüncemin en büyük kanıtı ise yaşıtlarımın çorap değiştirir gibi sevgili değiştirdiği dönemde benim bir tane bile sevgilim olmamısıydı.
Ben bunları düşünürken saat çoktan ilerlemişti ve yarın okulun ilk günü olduğu için yatmam gerekiyordu ama bir türlü uykum yoktu ne kadar uyumak istesem de yarınki gideceğim maçtan dolayı ve okula gideceğimden dolayı stres yapmıştım. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım uyuyamayacağımı bildiğimden dolayı pes etmiş okul çantamı hazırlamaya koyulmuştum çünkü okulun başlamasına iki saat falan vardı ve ben bugün okula erken gitmek istiyordum.
Uralla okullarımız aynı değildi ve dershane sadece haftanın dört günü oluyordu, müdürümüz sınava iyi çalışmamız için haftada 1 deneme yapıyordu bu da onu görebileceğim beş güne tekabül ediyor ama bu beş koca gün bana yetmiyordu.
Kendimi duşa atıp nerdeyse 30dk sonra çıkmıştım, okula doğal gitmeyi seviyordum sonuçta etkileyeceğim biri yoktu ve etkilemek istesem bile doğallığımla etkilemek istediğim için makyaj kısmını atlayıp okul formamı giydim. Okulun başlamasına kırk beş dakika vardı ama yürüyüş mesafesi 25 dakika olduğu için tam çıkma zamanımdı hem yolda Derya ile buluşacaktım hem de güzel bir sıra kapmak için erken çıkmamız gerekiyordu.
Yolda Derya'yı karşılayıp okula doğru adımlamaya başladık. Okula varınca hızlıca okul kartını okutup sınıfa doğru yöneldik. Allah'ın hangi kulu 11. sınıfları en üst kata koyar ki. Üç katın ardından sınıfa ulaştığımızda zilin çalmasına on dakika kalmıştı.
Sınıfa girdiğimde herkes arkadaşlarıyla hasret gideriyordu bazı erkekler hariç mesela Ali ve Ahmet sınıfı boks sahasına çevirmiş ve dövüşüyorlardı diğer erkekler ise takım tutmuş ve onları destekliyorlardı.
İrem ise arkadaşlarıyla muhabbet ediyordu ve beni gördüğü sırada göz devirmişti. Anlamıyordum bu kızın benle olan sorununu geçen sene gayet yakın arkadaş iken bir anda benden uzaklaşmış ve geçen sene beraber dedikodularını yaptığımız kızlar ile konuşmaya başlamıştı ve yakın olmuşlardı.
Biz Derya ile sıramıza geçmiş ve yeni yıl yeni aşklar diyerekten başladığımız konuşmamıza kaldığımız yerden devam ediyorduk.
Derya 9. sınıftan beri en yakın arkadaşımdı ve bu dostluğumuzun uzun sürmesini istiyorduk. Aynı dershaneye gidiyor, aynı sıralara oturuyorduk.
Sınıf hocamız aynı zamanda edebiyat hocamız Erkan hocanın tayini çıktığı için hem edebiyat hocamız değişmiş hem de sınıf hocamız değişmişti. Edebiyat hocamız Yahya hoca olur iken bu sene sınıf hocamız, fizik hocamız olan Almıla hoca olmuştu. Ders işlemekten fazla trip atıyor, kendisi lisenin başından beri bizim sınıfa girdiği için bizim en iyisi olmamızı istiyor ve bundan dolayı başka sınıflarla bizi karşılaştırıp duruyor fakat bizim fiziğimizin kötü olmasının tek sebebi Almıla hocaydı.
İlk ders Almıla hocaylaydı bu yüzden Derya ile dolaplarımıza doğru sohbet ederek ilerliyorduk.
Eşyalarımızı almış, sıramıza oturmuştuk şimdi tam manasıyla hazırdık 11. sınıfa.
--------------
Selamlarrrrr.Nasılsınız????
Uzun bir aradan sonra tekrar bir arada olmak güzel hissettiriyor. Yeni bir kurguyla karşınızdayım. Bunun şerefine 707 kelimelik bir bölüm oluşturdum ama sonları fazla içime sinmedi sanki çok sıkıcı olmuş gibi geldi ama idare edelim.
Bir sonraki bölümü olabildiğince hızlı atmaya çalışacağım. Anlayışınız için teşekkürler.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
Sağlıcakla kalın.
Hoşçakalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka İnanır Mısın? *Yarı Texting*
Randomİmkansıza inanır mısın? Benim için imkansız o'ydu. Bana ne kadar yakınsa bı o kadarda uzaktı bu da o'nu imkansız yapıyordu. O, imkansız olduğu kadar aşka da inanmayan biriydi bu da onu daha da imkansız yapan unsurlardan biriydi.