"Yeni Gün"

46 3 0
                                    

Çalar saatin sesiyle uyandı Ahmet E. Sakince etrafına bakındı. Kendi odasında ve kendi yatağındaydı ama sanki tüm gece oyun oynamış gibi yorgun hissediyordu. Saatin çalmış olmasına rağmen annesinin hala onu uyandırmak için odasına gelmemesine şaşırmıştı aslında ama bu, gördüğü inanılmaz rüyanın yanında kafa yormaya değecek birşey değildi. "Ne kadar da gerçekçiydi" diye geçirdi içinden ve tekrardan düşüncelere daldı. Yavaş yavaş yataktan kalkıp kahvaltıya inmeliydi. Aptalca bir rüya yüzünden annesinden azar işitmek istemiyordu. "Peki ya rüya değilse?" dedi kendi kendine ve yerde duran terliklerini hareket ettirmeye çalıştı sert bakışlarıyla ama pek hareket edecek gibi durmuyorlardı. Kendi kendine gülmeye başladı ve yataktan inip terliklerini giydi. "İşte şimdi harekete hazırlar" dedi ve gülümseyerek odasından çıktı.

Mutfağa girdiğinde annesi kardeşine birşeyler yedirmeye çalışıyor ama yine zorlanıyor gibi görünüyordu. Yanı herşey aynı diye düşündü Ahmet içinden. Ama onu gördüğü zaman annesi ve kardeşi bir anda susup ona doğru bakmaya başladılar. Annesi kardeşiyle ilgilenmeyi bıraktı ve hızlıca Ahmet'in yanına gelerek ateşi var mı diye kontrol etti. (Elini alnına koyup ateşi olup olmadığını nasıl anladıkları anneler için bir yetenek olmalı). Annesi; derin bir "oh" çekti ve gülümseyerek Ahmet'i kucakladı. "Hadi uykucu kahvaltıya" dedi annesi, sesi oldukça neşeli gibiydi. Birşeyler farklı gibi diye düşündü Ahmet. Çünkü annesi ona yüzünü yıkayıp yıkamadığını sormamıştı henüz. Ahmet yerini almaya hazırlanıyordu ki annesinin, "birşey unutmuş olabilir miyiz Ahmet? " sorusuyla hiç oturmadan ,yönünü banyoya  çevirdi. "Her şey aynı hıh" diye mırıldanarak bir sabah  klasiğini tamamlamaya koyuldu.

Kahvaltısını bitirdiğinde annesi çoktan kardeşini kreşe götürmek için hazırlamıştı bile. "Kendini nasıl hissediyorsun Ahmet? Bizimle gelip biraz hava almak ister misin? " dedi annesi. Bu garip bir soru gibi görünüyordu. Acaba yine yaptığı bir şeylerle ilgili imalı yeni bir azarlama şeklimiydi annesinin. Eğer dondurma da alacaksak olur dedi Ahmet gülerek. "Daha yeni iyileştin ,hemen ne dondurması" derken hafif bir kızgınlık belirdi annesinin yüzünde. "Hayır anne ben iyiyim. Hasta değilimki". Annesi hafif bir tebessümle " Tabi canım hasta olmadığın için iki gündür yatıyorsun ateşler içinde, bizi çok korkuttun." Ahmet bir anda kalbinin hızla çarptığını hissetti, öyle hızlı atıyordu ki annesi bile duyabilirdi belki. Kısa bir sessizlik  oluştu. Ahmet konusamıyordu heyecandan. "Geliyor musun ?' diye sordu tekrar annesi. Cevap vermek istiyordu ama yapamıyordu, donakalmıştı kafasında düşüncelerle. Birden evin içinde  uçuşan peçeteler belirdi. Ahmet'i heyecanı şimdi daha da artmıştı. Yoksa yine mi oluyordu. Annesi söylene söylene hızlıca mutfağa koştu ve sesinden anlaşıldığı üzere pencereyi kapattı. Bu pencereyi yaptırmanın zamanı geldi artık diye söylenerek geri döndü. Ahmet biraz olsun rahatlamıştı ,birazda hayal kırıklığı tabi. " Beni de bekleyin anne giyinip geliyorum hemen." dedi ve odasına çıkarken o gün kreşte yaşadıklarını düşündü yine. Belki tekrar görebilme umuduyla annesiyle kreşin yolunu tuttu.

Ahmet E ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin