Slmm yine ben sizce nasıl gidiyor sormak istedim de ehuhehu.Multimedyada Zedd var. Uzun olsun diye biraz (tamam biraz değil ÇOK)saçmaladığım bölüm hdjsdhhdu. Bugün fazla konuşmayacam neyse ben sizi tutmayım. Yazım hatalarım varsa üzgünüm. Bölüme geçebilirsiniz. İyi okumalarrr :D. Hikayenin 2 hafta sonrası (okul başladığı zaman) 4. bölümde yazacağım.
--------------
Dinleyin: Selena Gomez -I Want You To Know - Biterse başa sarın :D
Alex'in anlatımı
Gözüm açıldığında bir deponun içinde olduğumuzu anladım. Elimi hareket ettirmeye çalıştım ama ellerim bağlıydı. Karanlıkta sadece benim ve Sony'nin üzerinde yukardan gelen loş ışık vardı.
''Sony!!! Sony cevap ver! Sony!''
''Aaa Alex'imiz uyanmış. Sadece baygın merak etme.''
''Zedd onu bırak lütfen. O hiç bir şey yapmadı bu düşmanlık senin ve benim aramızda unutma.''
''Sen onun için bana yalvarıyor musun?''
''Bunu söylemek istemesem de evet Zedd. Nolur onu bırak lütfen.''
''Seni bana yalvartan kişiyi bırakmamı mı istiyorsun? Asla! Senle uzun bir süredir savaşıyorum ama hiç bir zaman bana yalvarmadın ve bu imkanı elimden kaçıracağımı mı zannediyorsun?''
Böyle bir şansı asla elinden kaçırmazdı biliyorum. Sony uyandığında ilk Zedd'e sonra bana baktı.Zedd sinsice sırıtarak
''Bak melek uyanmış. Merhaba. Evet beni tanımıyorsun ama ben senle tanışmak isterim.Ben..''
''Sony sakın o benim en büyük düşmanım.Daha doğrusu en büyük değil. Biliyorsun benim düşmanlarım arasında en kolay lokmasın canım. Vee..''
Daha cümlemi bitirmeden yanağıma tokat attı. Sony ve benim çığlığımız depoda yankılanırken ben söylendim.
''Bir burdan kurtulayım da sen gör günü..''
Bu kez Sony'yi sandalyeden kaldırıp yanına oturttu. Ben napıcağını biliyordum ve endişeliydim. Hemde çok.Çünkü her yanımda biri olsa onu adamlarına verir adamları da gözümün önünde işgence yapardı.
''Şimdi kes sesini napıcağımı iyi biliyorsun. Heh böyle sus da biraz dinleniyim.''
Susuyordum çünkü ellerimdeki iplere odaklanmıştım. Ben ipleri açmakta uzman olduğum için bir kaç dakika yetiyor. Evet sonunda açtım ve ona tekmeyi geçirmeyi çok istediğim için yakınıma gelmesi lazımdı.
''Zedd biraz yaklaşır mısın?''
Sony'yi yerine oturtup bana doğru geldiği yani ayağımın yetiştiği yere geldiği zaman atik bir şekilde tekme attım ve Sony'ye
''Sony hadi sonra çözeriz koş!''
Arkama baktığımda Zedd yeni ayağa kalkmış bizim peşimizden zorla koşuyordu.
''Yakalayın onları!! Hemen!!!!''
O iri adamlar bize yetişemeyince arkama bakarak.
''Bence o yağları eritin yoksa bize asla yetişemezsiniz.''
Deponun çıkışına gelince her hangi bir anahtarı alıp kilide bastım.Hangi arabadan ses geldiyse o arabaya doğru koştum. Sony'ye baktığımda elini ipten çözmüş o da bir anahtar almıştı. İkimiz de arabalara koştuk girdiğimizde hemen arabayı kitleyip sürmeye başladık. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama telefondan haritaya girip evi buldum.Sony'ye beni takip etmesi için işaret verdiğimde benim yanıma geçmişti.
Evde
''Hemen anlatıyorsun bu Zedd denen salağın neden sana düşman olduğunu ve neden bizi kaçırdığını.''
Hannah gelmişti. Fakat kötü bir karşılaşma olmuştu. Çok endişeliydi ve ağlamaktan gözleri kızarmıştı.
"Zedd benimle orta okuldan beri düşman. Çünkü sevgilimle benim ayrılmamı sağladı. Ve en kötü hatasını yaptı. O günden beri hem sevgilimle konuşmuyorum hem de Zedd'le düşmanım. Anladınız mı? Hadi ağlama Hannah. Grup sarılması?"
Diye masumca sorunca ikisi de yanıma geldi. Bu kez hepimiz sevinçten ağlıyorduk. Gece rahat uyuyamamın sebebi Zedd bana ve kızlara bulaşmayı bırakmıyacaktı. Zaten yanımda birini görünce o akşam ya bana mesaj yazıyordu ya da kaçırıyordu kaç kere olduğunu bilmiyorum ama o kadar çok kaçırdı ki ellerimi ipten çözmede tam bir usta oldum.
Sabah
"Ne? Kızlar lütfen şaka yapmıyorsunuz değil mi?"
"Bu konuda kimseye şaka yapılmaz güzelim."
"Burda aynı okulda aynı sınıfta aynı evde gerçekten ama şaka yapmayın."
"Güzelim bu konuda kim kime şaka yapmışta biz yapalım? Tabi ki de burda kalıyoruz."
Evet abartıyo muyum bilmiyorum ama çok mutluyum.Evde kızlara benim sevinç çığlıklarımız yankılanıyordu.
"Okullar ne zaman açılıyodu?"
"2 hafta mı ne kaldı. Tam bilmiyorum."
"Az kalmış."
"Ne az kalmışı. Dağlar var dağlar!"
"Ya o kadar abartma Sony."
"Ama öyle Alex üzülerek söylüyorum doğru olan bu."
"Her neyse hadi yatmaya çabuk akşam oldu."
Hepimiz kalkarken bir andan da gülüyorduk. Merdivenlere geldiğimizde duraksadım.
"Noldu Alex?"
Yere düşmeden önce tek bunları duydum. Düştüğüm an göz kapaklarım kapandı her yer karanlık oldu.
2 hafta sonra
"Kızlar! Hazır mısınız?"
"Olmaz mıyız? Tabi ki de hazırız hadi gel!"
Odamdan çıkıp bu gün okulun ilk günü olduğu için giydiğim siyah diz üstü etek ve beyaz tişörtümü gösterdim. Aslında uymuştu. Güzel de olmuştu. Okula gideceğim kıyafetim hazır. Tabi 2 hafta önce serum takıldığından ve 1 hafta hastanede yattığımdan hala piskolojik olarak hastaydım doktor 1 ayda turp gibi olursun demişti. Ama ben hiç öyle düşünmüyorum.
2 hafta önce
"İyi olcaksın güzellik tamam mı? Ama Mason kim?"
"Zedd sayesinde ayrıldığımız sevgilim ve aynı sınıftayız."
"Merak etme bulaşacak olursa biz yanındayız. Biz ayrılamayız tatlım tamam?"
"Zaten sizden başka arkadaşım yok güzellerim benim. Bütün herkes Zedd.."
"Ayy yeter ama Zedd de Zedd. Biraz da insan arkadaşlarını düşünür yaa. Doğru değil mi Hannah?"
"Söylemiyeyim diyorum ama doğru yani hep Zedd hiç biz değil."
"Ya tamam biraz abartmış olabilirim."
"Biraz mı emin misin Alex?"
"Tamam çok. Neyse benim uykum geldi. İyi gecelerrr."
"İyi geceler prenses!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜCADELE
Teen FictionLondra da yaşayan Alex'i anlatıyor. Karşısına çıkan kötü olaylara karşı dik durmaya çalışan bu kız dik durabilecek mi? Ve bu olaylar yüzünden yetmezmiş gibi arkadaşları ve aşk hayatı alt üst oluyor. Alex fiziksel olarak güçlü olsada ruhsal olarak ço...