Patron

number:1

  Günün sessizliği yerini kuş cıvıltılarına bırakırken Helen çoktan güne başlamıştı.Biraz koşunun ardından kendine güzel bir kahvaltı hazırladı.Asistanını kovduğu için programı çok sıkışıktı acilen yeni bir asistana ihtiyacı vardı.
    Sürekli değişiklikten hoşnut olmasada ciddiyetsizliğe lüzum yoktu.İşini yapmayan elenirdi.Bu tür konuları düşünmek için saat çok erkendi,sabahın özünü hissetmek enerjisini yerine getirecekti.
     Yemeğin ardından hazırlanmaya başladı.Bugün çok yoğun bir gün olacak gibi değildi.Monotonluğu sevmezdi ama hayat bir şekilde oraya savururdu insanı.
    Lacivert güzel detayları olan bir etek,beyaz gömlek ve beyaz işlemeli mavi ceketini giyip yola koyuldu.
     Asistan görüşmelerini o yapmazdı buna zamanı yoktu Karen onun için bir kaç gündür görüşmeler yapıyordu.Bugün yeni asistanına sonunda sahip olacaktı.
    Ofisine yürürken Karen yeni asistanı tanıtmak için izin istedi:
-Helen hanım bu yeni asistanınız Jim,kendisi en iyi adaylar arasında seçildi.
Helen
-Tanıştığıma memnun oldum Jim.Karen sana son bilgileri verir.Hoşgeldin.
Jim
-Teşekkürler,efendim.Hemen düzenlemelere başlayacağımdan tereddütünüz olmasın.
   Helen biraz rahatlamış şekilde ofisin yolunu tuttu.
    Jim uzun boylu,biraz yapılıydı.Saçlarını ne kadar toparlamaya çalışsada dağınık olması gerçeğini değiştiremiyordu iyi ki patronu sıkıntı çıkarmamıştı.
    Tam beklediği gibi biriydi.Ünlü elektrik şirketinin ceo su Helen Andromeda anlatılanlardan daha fazlasıymış.Hiç bu kadar mimiksiz birini görmemişti nasıl olurdu bu? Jim için gülmek nefes almak gibiydi sanırım burada biraz zorlanacaktı.Fiziği nefes kesiciydi.Patronu hakkında bunları düşünmemeliydi ama elinde değildi.