Off defterde olanı yazıp
KaçıyorumBaşlayalımmm☆
☆☆☆
Yorgun bir şekilde açtım gözlerimi,elimin tersi ile ovuşturdum bir süre gözlerimi. Halla at arabasının içindeydik etrafta gözlerimi gezdirip esnedim hafifçe. Asker olduğunu düşündüğüm adam bana baktı,çekincekle doğruldum yerimde,adama baktım tekrar "daha gideceğimiz yol var mı?" Dedim ürkekçe,saliselik olarak göz göze geldik "hayır,neredeyse geldik." Dedi önüne dönüp,birkaç dakika sonra at arabası durdu. Cama yaklaştım biraz daha,sarayın önüne gelmiştik vay be kocaman. Bir kadın çıktı saraydan ve yüksek sesle bağırdı "Prensimiz geldi!" Dedi ve birkaç kişi daha çıktı saraydan ve en son iki kişi Kral ve Kraliçe. Kral hızlı adımlar ve dik duruşuyla Prensin olduğu at arabasının önünde durdu. Ardından Prens indi at arabasından, Kral kollarını açtı sarılmak için Prens'te babasına karşılık verdi. Asker dürtü beni korkuyla gerildim yerimde öyle aniden dokunulur mu be? "Hadi inelim" dedi ve at arabasının kapısını açtı. At arabasından indik yavaşça, Kral bana baktı göz ücüyla ve tekrar prens'e döndü "Bu mu seçtiğin kişi?" Kral terkar bana baktı ve prens'e itafen sordu. Prens bana döndü göz göze geldik ve tekrar Kral'a dönerek "Evet o" dedi.
***
Saraya girmiştik bir oda vermişlerdi bana,sanırım prensin yan odasının yanındaydım hizmetli kadın bana odayı gösterirken,Prens'te yan odaya girmişti. Büyük bir dolap vardı ahşap yapımı.
Dolaba ilerledim yavaşça,kapağını açıp içine göz gezdirdim. Bir sürü yeni güzel eşya vardı krem renkli pantolonlar,-farklı renklerde de var tabi- elbiseler,rengarenk gecelikler dizilmişti üst rafa,güzeldi hepsi çok güzeldi. Çekinceyle uzatım elimi ipek gecelikler,beyaz olanı aldım hemen.
Üstü askılı güzel bir gecelikti,altında ise kısa bir şort hızla geceliği yatağın üzerine bıraktım,ve altımdaki dizi yırtık eşortmanı çıkardım.-eşortman demeye bin şahit falan ister?- ve tekrar dolaba yöneldim dolabın önüne geldim bir dizimi kırıp yere oturdum. Alt çekmecede bulunan, iç çamaşırlarından bir paket aldım.hiç açılmamış, paketi açıp içinden mor olanı aldım ve kendi üzerimdekini çıkardım. İç çamaşırını bacaklarımdan geçirip giydim.
Güzeldi hemde çok.
Sonra da yatağa doğru yönelim ipek şortu aldım ve giydim, üstümüde çıkarıp, askılı geceliği giydikten sonra
Üzerimden çıkardığım eşortman,tişörtü ve iç çamaşırını alıp katladım daha sonrada odanın içinde bulunan banyoya ilerledim sepetin içine kirlileri atıktan sonra, gözüme kestirdiğim her halinden rahat olan yatağa ilerledim.Çarşafı kaldırıp tam yatağa girecekken kapı çaldı ardından prensin sesi duyuldu. "Müsait misin?" Çarşafı geri kapatıp, masanın ordaki aynaya baktım yani kendime.
'Güzeliz.'
Dedi omegam evet güzeldik.
Ardından kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım ve prens'e gözüktüm.
"müsaitim efendim" dedim çekinceyle prens eliyle kapıyı biraz daha itip içeri girdi. Yatağa doğru ilerlerken konuştu "konuşalım mı?" Dedi ve yatağa oturdu üstümdeki sabahlığı ipiyle kapatım, sonrada yanını patpatladı. Yanına ilerleyip yatağa oturdum yüzüne baktım prensin çekince ve utançla utanmamın sebebi ise altımda şort,üstümde ise askılı bir gecelik olmasıydı. "Ne konuşacağız efendim?" Dedim ve prens bana baktı. Sonra gözleri üzerimde dolaştı iyice kızarıyorum ama ben ya.
"Kendinden bahset bana,kimsin,kimlerdensin?"
Tamam yapabilirim
"Ben Jeon Jungkook,greers köyündenim. Köle pazarına satıldım 16 yaşında."
Prens bir süre gözlerimin içine baktı. Sonra da konuştu
"Kım sattı seni?"
Sorduğu soruyla içim titredi o an, ailem bana bunları yaşatan ailemdi. O anlar geldi gözümün önüne beni dövdükleri, kötü sözler söyledikleri anlar,gözlerim doldu hemen içim her zaman buruktu. Unutmaya çalışsamda gitmiyordu o yıllar aklımdan. Güçlükle konuştum o an sesim titredi. "A-ailem" dedim alamaya yüz tutmuş gözlerimle tekrar prense baktım. "Neden sattılar seni?" Dedi hemen.Dolan gözlerim yüzünden ve her an ağlıcak olmam yüzünden biraz burnum tıkanmıştı,burnumu çekerek baktım prense.
"Yolsuz olurum diye ve sanırım paraya ihtiyaçları vardı beni satıp o adamdan para aldılar" içimdeki öfke ve üzüntü artıyordu sevmiyordum bunu.
Gözlerine baktım prensin oda benimkilere, gözümden yanağıma doğru bir damla yaş süzüldü, hemen başımı eğdim,prens elini kaldırıp yanağıma çıkardı ve göz yaşımı sildi.
"Ağlama lütfen, omega bak bana hadi"
Kafamı saladım hızla,ve prens'e baktım,burnumu çektim tekrar.
"Jungkook sen bundan sonra benim yardımcılığımı yapacaksın,tamam mı. Saygısızlık sevmem yapma olur mu? Zaten yapacağını düşünmüyorum, ailen içinde ben özür dilerim. Bir çoçuğu böyle iğrenç şeylere zorladıkları için." Dedi ve ağağı kalktı prens
Kafamı saladım tekrar. "Sorun değil efendim,ve siz nasıl isterseniz."
Bana baktı bir süre sonra arkasını dönüp kapıya ilerledi. Kapıyı açtı çıkmadan tekrar bana döndü "biraz uyu,yarın başlarsın, ayrıca." Dedi ve durdu.
"Üzerindekiler sana çok yakışmış"dedi ve açık olan kapıdan çıkmıştı.
'Yakışmış dedi aaaa'
Masanın aynasına koştum hemen ve üstüme baktım,güzeldi çok güzeldi.
Yarım ağız sırıtım bi an yakışmış dedi.
'Biz güzeldik zaten,sadece paramız yoktu ki hıı'
"Yani bir nevi öyle"
Yatağa doğru ilerledim ve çarşafı açtım ve yatağın içine girdim,yumuşacıktı.
Hem yorgundum hemde yatak bu kadar güzel ve rahat olunca,hemen uykuya daldım."
終わり
Çok tatlı yicem bunu
☆☆☆☆☆Prensim vur dedin öldürdün
☆☆☆☆☆
Bayyyy☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Prensella☆ -TAEKOOK-
RandomBen Köle Pazarına satılan omega jeon jungkook Ve beni satın alıp yardımcısı yapan delta prens kım taehyung.☆