Telefonum çalma sesini duyduğumda telefonumu aldım. Abim arıyordu.
"Abiciğim!" diye açtım telefonu. Hayatta tek sevdiğim mikrop bu. Benimde hayatta, kimim var? Bir Abidin'im. Bu replik niye geldi aklıma?
"Abim ne yapıyorsun, nasıl gidiyor?" dedi.
"Hiç abiciğim. Sıradan bir gün sadece yurttan atıldım." dedim.
"Yine mi manyak?!" diyebilmişti sadece. Sırıttım. Abim alışmıştı artık. Abim ile ne kadar atışsak da en fazla bir saat konuşuyorduk. Bizim ikimizden başka kimsemiz yoktu. Abidin'im benim. Ben kendimi bildim bileli yethimhane de kalıyorduk. Aslında yaşamımız çok güzeldi. Çok mutluyduk. Annem ölünce babam başka bir kadın ile evlenip o kadının isteğiyle bizi yethimhaneye bırakmışlardı. Beni yethimhanedeki görevliler ya da oradaki bir başkası değil beni abim büyütmüştü. Bana hem anne hem baba gerektiğinde ise arkadaş olmuştu. Ama her zaman Abidin'im olarak kalacaktı. Abidin'im benim için çok farklıydı. Hatta ben abimden ayrılıp İzmir'e otobüste şarıl şarıl ağlamıştım. Bana side eye bakışı atanlara o halimle bile kükremiştim.
"Özür dilerim abiciğim ama evet" dedim. Gülme sesi geldi.
"Benim de sana iyi bir haberim var." dedi. Bir anda dikleştim.
"Neymiş o iyi haber?" deyiverdim.
"Yanına geliyorum." dedi. Şaka yapıyorsa oraya kadar gidip onu boğabilirdim.
"Şaka yapıyorsan bittin!" dedim.
"Yok yok şaka değil bildiğin temelli geliyorum oraya." dedi sırıtarak. Vallahi geliyordu. Allâh! Malsın davul zurna! Lan ne diyorum oğlum ben? Güldüm bir an kendi kendime. Artık şu pislik yuvası, boktan kyk'dan kurtulabilirdim. Çok şükür yarabbim bea! Bazen salaklaşıyorum iç ses alemi olarak.
"Heyyo orda mısın Adoş?" dedi. Ne adoşu ya ıy ne o öyle öğk?! "He bu arada camdan bir baksana." diye ekledi. Hemen dışarıya bir göz attım. Bir siyah passat. Bir de bi adet Abidincik vardı. Ayy canım Abidin'im gelmiş!
"Eşyalarını topla bekliyorum dışarıda hadi hızlı." dedi.
"Tamam zaten çok bir şeyin yok malum dolaplar benden küçük." dedim.
"Tamam görüşürüz. Hızlı ol bak." dedi ben de bilerek yavaş olmazsam benim adım da Ada değil!
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
Bir saat olmuştu. Normalde yarım saatte hazırlanmıştım. Ama Abidin'ime inat diğer yarım saatin yarısında Arda ile mesajlaştım. Yarısın da da TikTok izledim. Sonunda telefonuma mesaj yağmuru yağınca daha fazla beklemeyip aşağı indim. Aşağı indiğimde arkası dönük, telefonda birisi ile konuşuyordu. Belli ki bir kızdı. Sesi hafif inceydi ve abim (Abidin'im) bana olduğundan yumuşak çıkıyordu sesi. Biraz ama biraz sinirlendim. Yoksa kıskandım mı? Yok be neyini kıskanacağım? Hıh bir kere o kız kimse ben olamaz değil mi sol melek?
"Evet, şimdi git. Ne yapacağını biliyorsun." dedi sol melek.
"Tabiki biliyorum." dedim.
"Saçmalama nereye gidiyorsun hayır!" dedi sağ melek genelde sağ meleği hiç dinlemezdim.
"Şimdi sol melekciğim ben dediğini yapacağım ancak sende kalemi dahi eline alıp yaptığımı yazmayacaksın tamam mı?" dedim.
"Maalesef, görevim bu." dedi.
"Ee yap derken diyorsun ama yazıyorsun da kalleş!" dedim. Ama bu bana işlemezdi. Şimdi gidip aklımda olan ilk şeyi yapacaktım. Haha! Kan noluyor iç ses filmlerdeki yılan ikinci kız karakter değilim ayy sus iç ses sus!