Avrupa Katliamı

6 2 0
                                    

1789'un Ağustos ayı. Her Avrupalı insanın bildiği, gece katliamı. Tam 284 yıl önce bugün, melez kralının yarattığı kargaşa sayesinde Avrupa güneyinde olan tüm insanoğlu hayatını yitirdi. Damarlarda dolaşan kanlar melezin ağzını süslenmişti adeta, yaptığından gurur duyduğu gibi pişman da olmamıştı. Her aile büyüğünün korkulu rüyası olan Melez kralının hikayesi her halka göre değişim sağlıyordu. Bazi kabileler onu bir insan olarak tanımlıyor, bazıları ise gece ortaya çıkan, siyah kanatları ile insanların ecelini alan Deccal olarak tanımlıyordu. Hikayesi her başka dile geçtiğinde değiştirilip aktarıldı insanoğluna. Tamamen unutulduğu sırada ortaya çıkıp insanlara tekrardan o geceyi yaşatarak unutulmaz bir kişi olmayı sağlıyordu. Bunların başlangıcı olan Wilson, bilinene göre melez doğumlu bir vampirdi.

1594 doğumlu, kendi ırkı tarafından vâris ilan edilen Aler Wilson. Tam adıyla Vales Aler Balın Thunder Tesori Wilson. 98 yıl boyunca insanoğlu tarafından tabuta hapsedildi lâkin çıkmayı becererek aynı şekilde o zamankarda yaşayan kişilerin eceli oldu. 1689 yılında Romanya'nın kuzey batısında olan Transilvanya genelinin sahibi ve kralı oldu. Çok geçmeden o zamanlarda yaşayan çoğu vampir ona karşı gelmiş, ilk ayaklanma yaşanmıştı. Wilson'a karşı gelen her vampir gecenin karanlığında şatonun etrafını sarmış, beklenmedik bir zamanda saldırıya başlamıştı. Bu saldırı yenilgi ile sonuçlanmış, her vampirin ibretlik hikâyesi sonsuzluğa kavuşması amacıyla halkın önünde kelleleri kesilmişti. Kesilen kelleler Wilson'a kurban edilirken şatonun her bir tarafına asılmıştı. Yapılan tören sonunda kendini kurban etmek isteyen kürsüye çıkarak kendi kellesini kesmişti. Kan gölüne dönen Transilvanya uluslararası başkanlığın verdiği karar ile boykot edilmişti. Artık Transilvanya insanların girmesi yasak bir ülke olmuştu ve aynı zamanda merkezlerin çıkması yasaktı.

1735 yılında olan ayaklanma Wilson'un öncülüğü ile diğer ülkeler arasındaydı. Wilson uzun zamandır intikam arzusu ile dolarken, bunu başarabilmek için ülkelere yavaştan saldırı düzenlemeye başladı. Bunun sebebi ise annesi ona hamileyken insanların babasını idam etmesiydi. Bunun sonrasında annesinin de intikamı ile oldukça sinirlenmiş bir çok katliam daha yaratmıştı. Annesinin babasının ölümünün sonra başka bir adam ile beraber olup kardeşine hamile olduğunu öğrenince onu öldürmüştü. Bebeğin içinde ölümle burun buruna olduğunu anladığında onu oradan kurtarıp yaşamasını sağlamıştı. Henüz 14 yaşında iken annesini ve onun sevgilisini öldürmüştü. Kardeşi ile beraber babaannesinin koruması altındaydı.

1722 yılında 178. yaşına basan Wilson genç bir adam olmuştu. Her gencin yaşadığı duyguları yaşamıştı. Kırgınlık, üzüntü, mutluluk, aşk, umutsuzluk. Bunlar içindeki intikam arzusunu bitirmeye yetmemişti. Babasının ölümü olan insanlardan intikam almayı hiç bir zaman unutmamış, bunun için yapacaklarını kendi kafasında planlamıştı. Babaannesinin sözünü dinlemeyip gecenin bir yarısında kardeşini alarak kaçmıştı. Yaşanan Transilvanya ayaklanmasından sonra ülkeyi terk ederek melezlerin adının bile geçmediği o ülkeye göç etmişlerdi. Her şey bu göçten sonra başlamıştı.

Evlerinden göçen ikili Avrupa'ya doğru yola koyuldu. Gittikleri küçük kasabada halkın onlara karşı iğrenç bakışları hiç bir zaman dinmedi. Yaşantıları boyunca yaşadıkları ırkçılık ve zorbalıklara dayanmaya çalışmış, herhangi bir ölümlüyü öldürmemek için direnmişlerdi. Günün birinde küçük kardeşin insanlar tarafından taciz edilmeye çalışması ile küçüğün çileden çıkıp onların kanını emmesi katliamın başlangıcı olmuştu. Ruhsuz cesetleri göle atarak diğer insanların fark etmesini sağlamıştı, halkın tüm şüphesi Wilson kardeşlerin üzerindeydi. Doğru bir şüpheydi. Gecenin yarısında evlerinde uyuyan kasabalı halkına saldırı düzenlenmiş, kasabanın tüm insanlarının kanlarını emmişlerdi. Yarattıkları karmaşadan sağ çıkan kimse olmamıştı. O gecenin sabahında yola koyulup başka bir kasabaya yerleşmişlerdi.

Heredero De Sangre (1789)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin