000

47 8 43
                                    

Sevgi sayısı: "Sıfır."

Ekrandaki yazan sayıyı okuyunca sıkıntıyla ofladın. Bir kişi bile seni sevmeyecek miydi yani?

Ama buna rağmen bir erkek arkadaşın vardı. Öğle yemeğinde kız arkadaşının bitirmesini beklemeden giden, çıkış saatinde birlikte olacağınıza söz vermesine rağmen arkadaşları ile çıkan ve incindiğin zaman umursamadan başka bir şeyle ilgilenen biriydi.

Gerçi ona salak gibi aşıktın da, şimdi olduğu gibi en ufak bir güzel davranışı içini ısıtmaya ve onu affetmene yetiyordu.

"Bu senin için aldım." İçi süt dolu küçük şişeyi ve atıştırmalıkları masana koyduğunda konuşmaya devam etti. "Öğle yemeğini atladığını duydum."

Neşeyle ona sarıldın, "Sen en iyisisin."

"Şu kızda hiç gurur yok."

"Her şeyi ufak bir şeyle nasıl affedebiliyor aklım almıyor."

"Belki de ne yaparsa yapsın onun için yeterli olmadığını biliyordur."

"Ne kadar sevsem bile böyle bir ilişkiye tahammül dahi edemezdim."

Kızlar kendi arasında fısıldaşırken Natasha sertçe onların arkasındaki sırasına bıraktı, kızlar korkuyla ona baktılar ve onun sert bakışlarını görünce korkuyla sessizce önlerine geri döndüler.

Natasha parıltılı gözlerle hediyelerini izlediğini görünce tuttuğu nefesini verdi ve rahatça arkasına yaslandı. Hiçbir şey duymamıştın, bu güzeldi.

"Onu öyle izleyeceksen senin yerine ben içerim." Sınıfından birisi sütünü alınca sinirle ayağa fırladın.

"O benim geri versene lan! Seni gidi piç!"

"Sen bana piç mi dedin? Seni küçük sürtük!" Çocuk sana vurmak için elini kaldırdığında onu bir başka el durdurdu.

"Hey neredeyse bana vuruyordun, bu güzel yüze zarar gelse kaç kişi yıkılır haberin var mı?" Tony'nın yüzündeki sırıtışla o çocukla tartışırken rahatsızca yerine geri oturdun. Onun yanında kendini rahatsız hissediyordun, o erkek arkadaşının yakın arkadaşı olmasına rağmen seni huzursuz ederdi. Çünkü erkek arkadaşın sana ne zaman kötü davransa o sana her zaman aynı ifadeyle bakardı, sanki zihnini okuyordu.

O zamanlar acınası bir aptaldın ve sevgilini Tony ile aldatacağın aklına hiç gelmezdi.

Her şey o akşam başlamıştı, yalanlarla örülü olmasına rağmen huzurlu denilebilecek hayatın ilişki durumu karışığa dönmüştü. Sen de böyle olmasını hiç istemezdin ama olan olmuştu.

Evde tek başınaydın, sıkıntıdan patlayacağını düşünüyordun ve en kötüsü evde atıştırmalık hiçbir şey kalmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evde tek başınaydın, sıkıntıdan patlayacağını düşünüyordun ve en kötüsü evde atıştırmalık hiçbir şey kalmamıştı. Üzerine çökmüş tembelliğe rağmen kendini dışarıya sürükledin.

Annen ve baban iş için evden uzaktalardı ve kız kardeşin henüz dershaneden eve dönmemişti. En sevdiğin atıştırmalıkları aldığında marketin karşısındaki kız kardeşine neşeyle el salladın ve o da sana aynı şekilde el salladı. Yanında arkadaşları vardı, o senin aksine her zaman popülerdi.

"Ruby, burada ne yapıyorsun?" diye sordun sana yaklaşan kardeşine.

"Atıştırmalık mı almaya geldin?" Ruby sevecen bir gülümseme ile sordu.

Onun dediklerini gülerek başınla onayladın. "Siz de ara mı verdiniz?"

"Evet, birazdan dersimiz başlayacak."

"Dersin bugün geç bitecek o zaman, seni almaya gelebilirim."

"Sorun yok, o beni eve bırakacak." Ruby yanındaki Tony'i dürttüğü zaman onun orada olduğunu fark ettin. Tony ona gülümsedi, onun Ruby'den hoşlandığına emindin. Aslında bu alışıldık bir durum, Ruby bir Tanrıça kadar güzeldi, nazikti, zekiydi ve yetenekliydi.

Etrafı her zaman kalabalık olurdu, okulun popüler kızı senin kız kardeşindi. Aslında Ruby tam olarak kardeşin değildi, ailen onu evlat edinmişti. Ailesi ile ilgili o gerçeği, çektiği acıları sana anlattığında birlikte ağlamıştınız ve o zamandan beri birbirinizden hiçbir şey saklamadınız.

Tony üzerindeki tavşanlı pijamalara ve beyaz pofuduk terliğine baktığında sonunda düşüncelerinden uzaklaşıp nasıl dışarı çıktığını fark ettin, utançla kızardın.

"Ruby küçük kardeşin senin için endişelenmiş, ne tatlı." Tony yüzündeki gülümsemeyle konuştu. "Kaç yaşındasın?"

Tony'nin dedikleri ile Thor kahkahalarla gülmeye başladı. Şaşkınlık ve biraz da sinirle orada onlara baktın.

"Sesini alçalt, kaç yaşındasın?" Bruce rahatsız bir şekilde yanındaki bağırarak gülen Thor'u susturdu ve Tony'e döndü. "Bu Y/N aynı sınıftayız. Nasıl onu tanımazsın?"

"Ah, sanırım giyimi ya da saçından dolayı olmalı." Tony umursamaz bir şekilde bunları söyleyip gittiğinde sinirle onun arkasından baktın, o kafasının içinde ne yaşıyordu?

***

Çok güzel yerde kestim nihahaha. Karakterleri tanıyalım dedim. Az çok fikriniz oluşmuştur umarım.

Bir de şu erkek arkadaş dedim de okuyucunun sevgilisine ismi ne olsun? Ben seçemedim, yardımcı olursanız sevinirim.

Marvel lise zamanı gibi bir şey bu, bakalım nasıl olacak? Sonraki bölümde görüşmek üzere!

Herkese mutlu günler!

(:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OPERATION: TRUE LOVE || TONY STARK&MATT MURDOCKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin