KANLI ELDİVEN

MAÇ

Herkese merhabaaa:)

Yeni bir kitabım ile karşınzdayım...

Bu kitabımı çok seveceğinizi düşünüyorum fakat her zaman ki gibi hatalarım olabilir lütfen bu hatalarımı anlayış ile
karşılamanızı bekliyorum.

Öncelikle bir kaç bilgi vereceğim ana karakterlerimiz ile ilgili. Talya Talas 23 yaşında boksör bir kız ve para karşılığında anlaşmalı bir şekilde maçlarda yer alıyor. Kafes dövüşleride yapıyor. Barın Altuğ Kılınç 26 yaşında mafya liderlerinden biri ve dikkatli bir şekilde Talya'nın maçlarını takip ediyor.

Bu kitabımda argo kelimeler bulunmaktadır. Eğer argo ve küfürlü cümlelerden hoşlanmıyorsanız birinci kitabımı okuyabilirsiniz. Fakat bu kitabımıda okumanızı öneririm... :)

Hepinize saygım sonsuz fakat lütfen emeğe saygı olarak oy ve yorum yapmayı unutmayın!

Önerilerinizi bekliyor olacağım canlarımm💗😊

******************************
Ben Talya Talas bir boksör ve kafes dövüşçüsüyüm...

Yarın çok önemli bir maçım vardı ve benim maç anlaşmalı olduğum bir şirket bahise girmişti. Eğer kaybeder isem hem paramı hem de kariyerimi kaybederdim.

Benim için zor bir maç olacağını biliyordum. Karşımdaki rakibim daha önce sayısız maç yapmış ve yüzlerce madalya ya sahip bir boksördü. Eğer bu maçı kazanırsam boks ve bahis dünyası beni konuşacaktı.

Bahçedeki kapıyı açıp motoruma doğru yürüyordum. Bugün hava güneşliydi. Koruma ceketimi giydikten sonra siyah kaskımı takıp motoruma bindim. Motoru çarlıştırdığımda motordan bir kükreme yükselmişti.

Bu sese bayılıyordum...

Motoru caddeye doğru sürdüm ve ana yola çıktım. Kırmızı ışık yandığında durmak zorunda kalmıştım. Yanıma bir araba yanaştığında bir adamın sesini duydum.

"Talya." benim ismimi bilmesi normaldi. Ses tanıdık gelmişti. Kafamı yana doğru çevirip arabaya baktığımda onu gördüm.

"Sarp,senin ne işin var burada" dedim. Çapkın bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

Bu çocuk hiç değişmiyordu.

Boksa başlamama sebep olan kişiydi Sarp. Lisenin sonlarında stres atmak için bir kursa yazılmış ve onun ile birlikte başlamıştım bu spora. Ona çok şey borçluydum. Benden üç yaş büyüktü. Onu abim olarak görüyordum.

"Ee nereye bakalım Gecenin Kraliçesi" dedi. Bana lakabım ile sesleniyordu ara sıra ve bu beni motive ediyordu. Yüzümde küçük bir gülümseme oluşmuştu.

"Maç alanına gidiyordum. Fırat hoca çağırdı." dedim ve o sırada yeşil ışık yanmıştı.

Aklıma bi fikir gelmişti. Sarp'a baktığımda o da aynı şeyi düşünüyor gibi bakıyordu. Motorun gaz kolunu elimle sıkıca kavrayarak yarışa hazır bir pozisyona geçtim.

"Hakkını verelim aslanın" dedim kendimi motive ederek. Sarp'a bakarak başımı salladığımda Sarp mesajı anlamış olacak arabaya gaz verip başını salladı. (motorun markası Honda CBR 600 RR siyah)

Yarışa burun farkıyla biraz önde başlamıştı Sarp fakat yarışın ortalarında ben onu geçmeyi başarmıştım. Yarışın galibi ben olmuştum.